Siyonizm'in dünya hakimiyeti için, kendi dışındaki toplumlar aleyhine yapamayacağı hiçbir suikast ve ihanet yoktur. Tarih boyunca devam eden ve halen de yürürlükte olan bu desise ve cinayetler onun için gayet mubah, hatta ibadet haysiyetine sahiptir.
Şu anda ABD' yi de perde arkasından yöneten bu ırkın, insanlık için yaptığı ve yapmayı planladığı vahşet ve cinayetleri tahmin edebilmek dahi her kafanın karı değildir. Bu arada uyuşturucu kültürünün itici ve en etkili unsuru olan fuhuş sektörünün arkasında da hiç şüphesiz emperyalist güçler ve hepsinin rejisörü olan Siyonizm vardır.
Bilindiği gibi, milli ve manevi değerlere ve güvenilir ahlaka sahip topluluklar, paranın ve her yöndeki menfaatin esiri olamazlar. Ve emperyalist güçlere karşı direnmeyi başarırlar.
Yine bilindiği gibi, fert ve toplumlar için en büyük tehlike ‘'ahlak buhranıdır… Ahlakın geçersiz olduğu ortamlarda bütün değer hükümleri tersine dönmüş, maddi ve manevi dengeler bozulmuş, sorumluluklar zayi edilmiştir.
Günümüzün değerleri yozlaştırma uygulamasına çağdaşlık adı verilmiş, bununla ahlaksızlığa meşruiyet kazandırılmıştır.
Siyonizm'in ve emperyalist güçlerin koordine ettiği fuhuş, beraberinde bir yığın sıkıntı ve çileler getirmektedir. Asrımızın vebası olan AIDS, ayrı bir yazı konusudur. Dünya sağlık teşkilatının yaptığı açıklamaya göre, dünyamızda her yıl 50 milyonu aşkın insan frengiye yakalanmaktadır. Avrupa da olduğu gibi, ülkemizde de bilhassa sanat çevreleri ve sosyete arasında, kocasız annelik moda olmaya başlamıştır. Bazıları ise halen Batı medeniyetinin bir kurtuluş yolu olduğu kanaatini dillendirmektedirler….Evet….Avrupa'nın iş ve sosyal hayatla ilgili olan disiplinini önemseyelim ancak, her şeyini değil…..Avrupa da ahlak o derece çökmüştür ki, bir kıza bakire demek, hakaret kabul edilmektedir. Nitekim, İngiltere'nin Hackney kentinin belediye meclisi, aldığı bir kararla kız demeyi yasaklamıştır…Kız ‘'demenin''bakire demek anlamına geldiğini, bunun ise utanç verici olduğunu kararın gerekçesinde belirtmiştir. ABD binde 21,2 ile boşanmada ön sıradadır. Avrupa'da hızlı boşanmalar ve evlilik dışı yaşam tercih edilmektedir. Çin'de ise her yıl 500 bin civarında çocuk yaşta kızlar iz bırakmadan kaybedilerek, fuhuş sektöründe kullanılmaktadır. Tanzimatla birlikte, Batı hayranlığı psikokozu ile Hıristiyan Batı kültürü ve bunların örf ve adetleri aile hayatımıza sızarak, ve halen de devam ederek Türk toplumunun manevi çöküşünün zeminini hazırlamıştır. Türkiye dahil, bütün dünyada Siyonizm'in emir ve kontrolündeki gazete ve dergiler ile sinema ve televizyonlardaki çırılçıplak görüntüler ve şehveti tahrik eden konularla ahlaki bunalım hızlandırılmış ve devam etmektedir. ABD ve Avrupa'da evliliğe rağbet giderek azalmaktadır… Fuhuş, eşcinsellik, lezbiyenlik, nikahsız yaşama, metres hayatı, toplu seksler, normal karşılanır olmuştur… Ahlaksız neşriyat ve TV programları ile, ırz, namus, iffet, haya hisleri kaybolmuştur….Bizde de yapılmaya çalışılan budur. Saygılarımla.