Ah etme gönül, vah etme gönül, kahretme gönül.
Yuh etme gönül, tuh etme gönül, kin gütme gönül.
Sabret be gönül, hamt et be gönül.
Dert etme be gönül, sulh et be gönül, hoş et be gönül.
Gönül sen ne yamansın, dertleri onaransın.
Kinleri koparansın, sevgide bolaransın
Kavgada çok olansın, sulhta da dolanansın.
Bazen yol alansın, bazen bir dumansın.
Bazen nefisle el sıkışan, bezen nefisle bakışken
Olursun nefise göz kırpan, bazen kapitali birlikte yaparsın tırpan
Seni nedir ki bu denli şımartan
Karnın toktur, arkan bek ve sırtında hırkan.
Ne olacak gözün aç, be utanmaz ha bira tıkan.
Dır dır etme, sanki sensin almaktan bıkan
Açgözlüsün işte, ne kadar yıkanırsan yıkan
Doyumsuzluğundur senin içini dışını sıkan.
Bazen Almanya, Amerika, İngiltere ya da İsrail'sin
İstersin ki her bir lokma senin pis kursağına girsin
İstersin ki tüm İslam Alemi senin karşında sinsin
İstersin ki kalkınamamışlar seni kurtarıcı bilsin
Sen istersin gelişmemişlerin yürekleri bir çarpmasın
Ben veririm onlar bir şey yapmasın
İstersin ki, onlar aynı Allaha bile tapmasın
Boş versin de kafasına hiçbir üretim takmasın
Diyorsun ki üretme icat etme, zaten bende uydusun
Merak etme sakın, bendedir buğdayın suyun
Uzakta olsam bile, benimdir petrol kuyun
Çoğalırsan çoğal, korku vermez ki bana soyun
Kızarsam yan tarafa bolca silah satarım
İstersem kafana birde atom atarım
Bana ne ezilmenden, ben karıma bakarım
Karım için milyonlarca insanı cayıradak yakarım.
Burnumu ben her işine sokarım.
Karşı gelsen kafana bir çokarım
Arakandan bana ne, ben altındaki petrolüne bakarım
Kusura kalma, çünkü ben petrolü gelişmeme yakarım