Dünya da her şey ilahi nizam ile tekAmül eder.
Bu sadece insanlar için değil, tüm canlılar için böyledir.
Yaşamak, ama nasıl?
İnsan denen her canlı bunun cevabını bulmak ve ona göre
muhasebesini yapıp hayatını tanzim etmek zorundadır.
Şimdi… Herkes yüksek tahsiller yapamayabilir.
Ama herkes yaşamak için ortak kullanılan her alanda
insanca davranmak zorundadır.
Aslında toplumsal değerler kavramları ve
münasebetlerini daha makul denklemlerde tutarak
hayatı mutlu kılmak çok basit.
İşte biz bu basiti beceremiyor, zorlaştırıyoruz!
Neden?
Çünkü çoğumuz egomuza yenik düşüyor ve bilmeden
bilme numarası yapıyoruz.
Öyle ki… Bazen hayvanlara bile, ne biçim adam
yahu bu insanlar dedirtiyoruz.
Çünkü hayvandan beter tutarsızlıklar sergiliyoruz.
Bunun için de üzüntüler hep yedeğimiz oluyor.
Üzüntüye tiryaki oluyoruz.
hatta üzüntü bağımlısı.
Evet evet… Basbayağı üzüntü bağımlısıyız biz.
Birini üzecek bir şey buluyoruz,
ya da yapıyoruz.
Ya da kendimizi üzecek bir konu buluyoruz.
Vallahi biz bunları çok iyi beceriyoruz.
Asgari medeni olmamak için bu kadar gayret olur mu?
Ya hu adam illa da aracını engelliye ayrılan yere park ediyor.
İlla da yeşilin yanmasıyla kornaya basıveriyor.
Tanıdığına illa da kornayla selam veriyor, hasta idi,
uyuyan idi, hiç umursamıyor.
Kusura bakmayın arkadaşâ€¦ Bundan sonra bana
kornayla kimse selam vermesin!
Aha buraya yazıyorum: Bundan sonra hep selamsız
kalsam bile kornayla bana selam verene, gördüğüm
yerde, bana bir daha kornayla selam verme diyeceğim.
Diğer yandan, yahu adam köyden iki kamyon fındık odunu getirmiş,
bir hafta boyunca tezgAhlı motorda tek dal odun kesiyor,
millette ne kafa bırakıyor, ne göz.
Hala kimse karışamaz diye söylenerek kapı baca
kendisini kimin şikayet ettiğini soruyor.
İnsaf kardeşim… İnsaf!
Yere tükürene, günlerce şehirde odun kesene,
üstten komşunun balkonuna halı sikkeleyene,
ses yaparak insanları rahatsız edene, haksız yere
park edene, ortak alanlara çöp atanlara, mecbur
kalmayınca kornaya basanlara, başkalarının haklarına
saygı göstermeyenlere Allah akıl, insaf ve
merhamet versin, insan olma idraki nasip etsin.
Bu hatalar asla savunulamaz!
Çünkü bu hatalar Müslümanlığa, medeniyete,
daha doğrusu insan olmanın evrensel normlarına
uymuyor.
Yani, nereye uyduracaksınız?
Kimse kimseden Alim olmasını beklemiyor.
Asgari insani davranışlar sergileyeceksiniz… O kadar!
Ha, ben istediğimi yaparım deniyorsa… Tamam,
bir hayli özgürlük ormanlarda var.
Buyur kardeşim… Ormanda yaşa!
Haa… Orada da yüzde yüz özgürlük yok ha!
Ormanı yakmayacaksın, kesmeyeceksin.
Ama hayvanlar kızmazsa, ses yapabilirsin,
silkelenebilirsin, üstüne başına ve altına edebilirsin.
Nasıl, rahat mı? Ha, orada kal, tam sana göre
kardeşim. Ne olursun… Daha gelme.