Babacan’dan, hükümete Ünye’den sarı kart!

Ünye’de basın açıklamasında bulunan Babacan, önümüzdeki ilk genel seçimlerde ise hükümete kırmızı kart gösterilerek Türkiye’nin ehil ve dürüst kadroların yönettiği bir ülke haline geleceğini söyledi. 

Babacan açıklamasında; “İnanın çok üzülüyoruz. Bu güzel ve büyük ülkenin düştüğü bu duruma çok çok üzülüyoruz. Ama aynı zamanda kızıyoruz. Çünkü bu ülke çok daha iyi yönetilmeye layık diyoruz” şeklinde konuştu.

31 Mart 2024 seçim çalışmaları kapsamında bir dizi ziyaret ve programlar için Ordu’da bulunan Demokrasi ve Atılım Partisi Genel Başkanı Ali Babacan Ünye’de basın açıklaması düzenledi. 

Ünye Ramada Otel’de düzenlenen basın açıklamasında Genel Başkan Babacan, Ordu adaylarını tanıtıp 31 Mart 2024 seçimlerinde destek istedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’a seslenen Genel Başkan Babacan, “Ben buradan Ünye’den kendisine sesleniyorum. Nereden nereye. Faize 1 Trilyon 254 Milyar, çiftçiye 94 milyar” dedi. 

Cumhur Başkanı Erdoğan ve AK Parti hükümetinin Türkiye’yi ekonomik olarak göreve geldikleri 2002 yılından daha kötü bir duruma getirdiklerini vurgulayan Genel Başkan Babacan, iktidara Ünye'den sarı kart gösterdi.

Babacan, önümüzdeki ilk genel seçimlerde ise hükümete kırmızı kart gösterileceğini, Türkiye’nin ehil ve dürüst kadroların yönettiği bir ülke haline geleceğini sözlerine ekledi. 

Ali Babacan, Ünye’de yaptığı basın açıklamasında şunları kaydetti; 

Bu seçim sarı kart, sonra kırmızı kart…

“Türkiye çok yoğun bir kampanya dönemi ile yerel seçimlere doğru hızla yoluna devam ediyor. Bu seçimler yerel seçimler belediye başkanlarımızı seçeceğiz. Meclis üyelerimizi seçeceğiz. Ama bu seçiler hükümet için bir uyarı niteliği de taşımaktadır. Yani sandıktan çıkacak sonuç vatandaşlarımız tarafından hükümete bir mesaj niteliği taşımaktadır. Eğer hükümetten memnun değilseniz, eğer hükümet yanlış yapıyor, hata yapıyor diyorsanız, aklını başına al yanlış yoldasın diyorsanız diyoruz ki milletimize bu seçimler aynı zamanda sarı kart gösterme seçimidir diyoruz. Kırmızı kart ise öbür cepte hazır. İktidarı değiştireceğimiz ilk genel seçimlerde cebimizde tuttuğumuz kırmızı kartı göstereceğiz ve Türkiye ehil ve dürüst kadroların yönetiminde olduğu bir ülke haline gelecek.

Sokak dert küpü…

Türkiye şuanda gerçekten çok büyük bir ekonomik krizle karşı karşıya. Dikkat edin otobüsümüzden ya da arabamızdan adımımızı attığımız zaman diyoruz. Çünkü biz uçağından adımını atan ya da helikopterinden adımını atanlardan değiliz. Her ilde her ilçede vatandaşlarımızla beraberiz. Dertliyi dinliyoruz, sıkıntılıyı dinliyoruz. Sokak dert küpü… 

Emekliler “açız” diyor…

Dün Samsun’da da öyle oldu adımımızı atar atmaz hemen emeklilerimiz etrafımızı çevirdi ve geçinemiyoruz dediler. Sıkıntı büyük dediler, açız dediler. Gerçekten bugün 10 bin TL’lik bir emekli maaşıyla yaşamak mümkün değil. Temel ihtiyaç gıdalarını dahi karşılamak mümkün değil. Ama feryat sadece emekliden değil. Feryat çiftçiden de geliyor. Esnaftan da geliyor. Asgari ücretli çalışanlardan da geliyor. Öğrencilerden de geliyor. Motokurye kardeşlerimizden de geliyor. Feryad çok büyük. 

Para yok diyorlar, 1 trilyon 254 milyar faiz ödüyorlar

Emekli ve çiftçi feryat edince, iktidar para yok ne yapayım diyor? Halbuki para var mı yok mu size iki tane rakam vererek açıklayacağım. Bu yılın bütçesindeki faiz ödeneği 1 Trilyon 254 Milyar. Tarıma ayrılan kaynak 94 milyar. Yani milyonlarca çiftçiye verilen tarım desteğinin tam 14 katı bu hükümet faiz ödüyor. Demek ki isteyince faize para buluyor. 

2002’den daha kötü durumdayız

Ben ekonominin başına geldiğim gün 2002’de faiz yüzde 47’ydi. Çok çalıştık, mücadele ettik tek haneli rakamlara indirdik. Faizi de enflasyonu da tek haneye indirdik. Şimdi sayın Erdoğan’ın Merkez Bankası faizi 2002’de devraldığımızdan daha yüksek bir rakam. Nereden nereye diyor ya. Ben buradan Ünye’den kendisine sesleniyorum. Nereden nereye… 

Merkez Bankası sürekli karşılıksız para basıyor

Kur korumalı mevduat diye bir şey icat ettiler değil mi 2 sene önce. İcat edip açıkladıkları günün sabahı dedim ki bu ülkeyi, hazineyi batırma projesidir. Birileri kuyuya taş attı, şimdi yeni ekonomi yönetimi o taşı çıkaramıyor.  Kur korumalı mevduata geçen sene ki seçimden bugüne kadar ödedikleri rakam 1 Trilyon lira. 10 ayda 1 Trilyon lira ve bunu hazinede kasa da para olmadığı için Merkez Bankası’na ödetiyorlar. Merkez bu parayı nereden buluyor. Para basıyor arkadaşlar. Karşılıksız para basıyor. Sen 10 ayda 1 Trilyon lira karşılıksız para basacaksın ondan sonra faizi yüzde 8,5’tan yüzde 50’ye çıkaracaksın ve diyeceksin ki ben enflasyonu düşüreceğim. Mümkün değil. Yapamayacaklar. Merkez Bankası harıl harıl karışıksız para basarken siz faizi ne yaparsanız yapın enflasyonu düşüremezsiniz. İnanın çok üzülüyoruz. Bu güzel ve büyük ülkenin düştüğü bu duruma çok üzülüyoruz. Ama aynı zamanda kızıyoruz. Çünkü bu ülke çok daha iyi yönetilmeye layık diyoruz.