
- 10:00 Akkuş Belediyespor finallerde
- 17:12 Aşı yaptırmayana para cezası!
- 17:08 Dolmuşlarda yüzde 50 sınırlama!
- 16:52 İş Merkezi ihalesi 19 Nisan’da sonlanacak
- 16:48 Ünye Kızılay’ın Gençlik Kolları kuruldu
- 16:44 Müze Ev bağışçısı Prof. Dr. Melih Aktan vefat etti
- 14:35 Karavanda Ramazan’a ilgi büyük
- 14:23 Avrupa 3. sünden Borsa’ya teşekkür ziyareti
- 14:18 Tabip Odası doktora şiddeti kınadı
- 14:05 Gündoğdu ve Kıran’dan anlamlı ziyaret!
- 13:57 Vaka sayısında kendi rekorumuzu kırıyoruz!
- 13:53 21 lira asla fındığın değeri değil
- 13:47 Vali Sonel’den Korgan’a ziyaret
- 11:10 Kayalıklardan düşen vatandaşı itfaiye kurtardı
- 10:56 Akkuş Belediyespor Efelerligine adım adım
Yeni İnternet Sitemizi Beğendiniz mi?

Fındık Fiyatı
Böyle müze atölyesi görmediniz!

Su kabağının yanında doğada gördüğü şeyleri merak ettiğini ve onlardan bir şeyler yapmak istediğini ifade eden Talip Aydın, “Bütün bunları bir el sanatına, bir esere dönüştürüyorum. Bu ürünlerden kolye, bileklik, magnet ve çeşitli süs ürünleri yapıyorum.” dedi.
FİSKOBİRLİK Ünye Şubesi’nden 2011 yılında emekli olanTalip Aydın, gazetemize özel yaptığı açıklamada, doğduğu Çaybaşı İlçesi Hacıali Mahallesi’nde tesadüfen bulduğu su kabağı ile su kabağı sanatına merak sardığını, ilk su kabağı çalışmasını da bu kabaktan yaptığını söyledi.
Su kabaklarını kendisi yetiştiriyor
Su kabağının çekirdeklerinden elde ettiği tohumlarını ekerek yeni su kabakları yetiştiren Aydın; su kabaklarından yaptığı avize, abajur ve süs eşyaları gibi çalışmaları da ilçelerde sergiler açarak meraklılarına sunuyor.
Evinin altında müze açtı
9 yıldır sürdürdüğü su kabağı çalışmalarına, ceviz kabuklarından, doğada yetişen ot ve atık malzemelerden kolye, bileklik, magnet ve çeşitli süs eşyalarından yaptığı çalışmaları da ekleyen Talip Aydın, çalışmalarını sergilemek için Çamurlu Mahallesi’ndeki evinin bodrum katını ‘Su kabağı müze atölyesi’ adıyla ziyaretlerine açtı. Aydın, müze atölyede ayrıca ailesinin 1800- 1900’lü yıllar arasında kullandığı malzemeleri de sergiliyor.
Benim için vazgeçilmez bir hobi oldu
Su kabağı sanatının kendisi için hobi olduğunu ifade eden Aydın, “İlk elime geçen kabağın tohumunu bahçeme ektim, çoğalttım. Avize, abajur lamba yaptım. Bu şekilde yola çıktım ve 2011 yılından bu yana yapıyorum. 2013 yılında ilk sergimi açtım. 5 yıl Ünye Cumhuriyet Meydanı’nda sergilemelerde bulundum. Altınordu ve Fatsa’da da eserlerimi sergiledim. Hem yaptıklarımı satıyorum, hem yaptıklarımdan zevk alıyorum. Siparişler olursa onları değerlendiriyorum. Bu iş benim vazgeçilmez bir hobim oldu.” diye konuştu.
İster gece lambası, ister süs eşyası
Su kabağının süs eşyası olarak evlere geliş serüvenini ise Talip Aydın, şu şekilde aktardı:
“Su kabaklarını topladıktan sonra kurumaya bırakıyorum. Kuruyan kabakların alt kısmını kesip içini boşaltıyoruz. Temizledikten sonra üzerine ne yapmak istiyorsak resimlerini çiziyoruz. Ondan sonra delicilerle kabakları istediğimiz şekle getiriyoruz. Delme işlemlerimiz bittikten sonra su kabağı boncuklarımız var. Işıkları renklendirmek için bu boncukları takıyoruz. Boyama işlemlerini yapıyoruz. Tüm işlemler bittikten sonra vernikleyip, altlıklarını ve ışıklarını takıp hazır hale getiriyoruz. Bunlar ister gece lambası, ister süs eşyası olarak kullanabilirler.”
Su Kabağı üze Atölyesi’ni kurdu
Hobisini göstermek için evinin altındaki müzeyi hazırladığını ifade eden Talip Aydın, şunları söyledi:
“Bu hobimi müze haline dönüştürdüm. Artık su kabağı müze atölyemiz oluştu. Su kabağı müzemizde su kabağından yaptığım avize, abajur, süs eşyaları gibi tüm ürünlerim bulunuyor. Bu müzeyi oluştururken gençlik yıllarımdan itibaren ambarda biriktirdiğim, köyde kullandığımız eski malzemelerimizi de buraya getirdim. Bunları çok sevdiğim için müze atölyemde bunlara da yer verdim. Köy tereği oluşturdum. Burada dedelerimizim atalarımızın kullanmış olduğu el sanatları eşyalarımızı da sergiliyorum. Ünye’ye ilk gelen dedemiz 1830 tarihinde Aydın’dan göç etmiş. O ustaymış ve tahtaların düzeltilmesi için bir el keseri kullanmış. Bu el keseri 1849 yılına ait. Onun oğlu Şakir dedemizin de kullandığı aletler var. İplik dokuma tezgahında kullanılan makineyi kendisi yapmış. Bu makineye de müzemizde yer verdik. Babamda kendine göre el maharetleri olan biri. Babamın kullandığı malzemeleri de getirdik. 1800’lü yıllar ve 1900’lü yıllarına ait malzemeleri müzemizde sergilemiş olduk. Köy tereğimizde de eşimin ve benim eskilerden kalma kullanmadığımız bakırlarımızı getirdim, sergiliyorum.”
Herkesi müzemize bekliyorum
Aydın, su kabağı sanatına ilgi duyan herkesi müze atölyesine beklediğini belirterek, “2011 yılında Ordu bölgesinde su kabağı el sanatlarını ilk ben yaptım. Ünye Halk Eğitim Merkezi’nde ilk başlarda bunun eğitimi verilmiyordu. Daha sonra Kültür ve Turizm Bakanlığı kurs verilebilir dedi ve Halk Eğitimde artık kurs verilebiliyor. İlgi duyan kişiler Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğüne müracaat edebiliyor. İlgi duyanlar müze atölyeme gelip görsel olarak izleyip, öğrenebilirler. Merak edip yapmak veya görmek isteyenleri her zaman bekliyorum.” ifadelerini kullandı.
Doğada yetişen ot ve atık malzemelerden kolye, bileklik, magnet ve çeşitli süs eşyalarından yaptığı çalışmalara ilişkin olarak da Talip Aydın, şunları söyledi:
Bulduğum her şeyden bir şeyler yapak istiyorum
“Cam yapımında kullanılan epoksi diye bir madde var. Kendi bahçemizden, sokaktan bulduğum otları onların içine koyarak kolyeler yaptım. Benim el sanatlarındaki düşüncelerim yerli ürünlerle, atık malzemelerle elde ettiğim ürünler. Ceviz ağacım var, ceviz kabuklarından magnet uğur böceği ve magnet kaplumbağalar yapıyorum. Eski tahtaları değerlendirip onlardan küçük el değirmeni yapıyorum. Sazlıkta, kurumuş sazlık ağacı buldum, onu aldım ve avize yaptım. Doğada gördüğüm şeyleri merak ediyorum ve onlardan bir şeyler yapmak istiyorum ve bunları bir el sanatına, bir esere dönüştürüyorum. Bu ürünlerden kolye, bileklik, magnet ve çeşitli süs ürünleri yapıyorum.”
Ünye KENT Haber/Yücel ARSLANTEKE