
- 13:03 Gülyalı’da sıcak cam atölyesi kuruluyor
- 12:26 Hastaneden sökülen ay-yıldıza İyi Parti tepkisi!
- 12:23 Ağa’dan Aybastı'ya doğalgaz isteği!
- 12:20 Yeşil Yol’da mahkeme kararı bekleniyor!
- 11:22 Feci kazada 1’i bebek 3 yaralı
- 10:39 Milli Eğitim’den ‘Dinamik Denetim Modeli’ denetimi!
- 10:24 Asarkaya bölgenin cazibe merkezi olacak
- 10:17 Ünye Devlet Hastanesi’ne tam not…
- 09:09 TARİH BOYUNCA ÜNYEDE YERLEŞMİŞ KAVİM VE ULUSLAR (7)
- 20:36 Ayfer Arslan Avrupa Şampiyonası’nda…
- 20:28 Çuhacı, muhtarlarımız demokrasinin mihenk taşıdır
- 19:25 Fındıkta don hasarı büyük!
- 19:21 Atanamayan sağlıkçılar okullarda görevlendirilsin
- 19:16 Kaymakam Güney, dolmuşları denetledi
- 19:09 Hızlı tren konusunda ortak hareket edilecek
Yeni İnternet Sitemizi Beğendiniz mi?

Fındık Fiyatı
Malazgirt Savaşı sonrası Akkuş Tuzak Köyünde Türk birliklerine kurulan tuzak Ve Emir Mehemmet Gazi
Sultan Alparslan savaşı kazanmalarının çok düşük olduğunu düşünüyodu bunu askerleri de sezmişti. Bu yüzden askerlerin tedirginliğini önlemek için eski bir Türk töresini uyguladı. Kefene benzer beyaz kıyafetler giydi ve atının kuyruğunu bağladı ayrıca yanındakilere, şehit olduğu takdirde vurulduğu yere gömülmesini vasiyet etti.
Bunu gören askerler, sultanlarının son nefesine kadar yanlarında olduğunu anladılar. Daha sonra atına atlayarak moral yükseltici ve maneviyat arttırıcı bir konuşma yaptı.
Ve iki ordu günümüzde Muş'un bir ilçesi olan Malazgirt ovasında karşılaştı
Sultan Alparslan komutanlarına eğer savaşı kazanılırsa Anadolu’da fethettikleri yerlerde kendi adlarına beylikler kurma sözü verdi ve savaştan sonra Anadolu’da bir dizi beylikler kuruldu.
Bizans İmparatoruna gelince İmparator Romen Diyojen bir asker tarafından iyi giyimli biri esir alalım bakalım diyerek İmparatoru esir alır ve Sultan Alparslan’a götürür.
Alp Arslan: "Eğer ben senin önüne esir olarak getirilseydim ne yapardın?" Romanos: "Ya öldürürdüm ya da zincire vurup Konstantinopolis sokaklarında gezdirtirdim.
" Alp Arslan: "Benim vereceğim ceza çok daha ağır, seni affediyorum ve serbest bırakıyorum."
Romanos bir hafta boyunca Sultan'ın esiri olarak kaldı. Sonunda, Alp Arslan onu Konstantinopolise geri verdi. Diyojen tahttan indirilip, gözleri çıkartıldı bir vakit sonra gözleri kör oldu bulaşan bir enfeksiyon sonucu öldü.
Alparslanın komutanlarından ve savaşın kazanılmasında önemli rolü olan Danişmet Ahmet Gazi, Sivas, Tokan ve Niksar, Çorum, Yozgat, Kayseri civarlarını fetfhederek Danişmetli Beyliğini kurar önce Sivas’ı başkent yapar sonra başkenti Niksar’a taşır.
Danişmentli Beyliği içindeki en büyük bölüm Çepni Türkleridir. Çepni Oğuz Hanın altı oğlundan Gökhan’ın dördüncü oğludur.. Akkuştan Ünye’ye kadar olan bölgede halen yaşayanlar Çepnilerin torunlarıdırlar. Sahile inerken savaşarak aldıkları köylere beyliklerinin ve oymaklarının adlarını verdiler bu adlar halen köy isimleri olarak yaşamaktadır.
Bunlardan bazılarını biz çok iyi biliyoruz. Nadırlı,Alamanlu, Encürlü, Saylan Göbü, Kurna, Dizdar, Nurettin gibi köy isimleri Türk beyliklerinin ya isimleri yada oymak beylerinin adlarıdır.
sonra başlamaktadır.
Akkuş Tuzak Köyü
Olayın geçtiği ve altı bin askerin bir tuzağa düşürülerek şehit edildiği Akkuş Tuzak köyü adını bu olaydan almıştır.
Niksar’a 55 kilometredir.
Danişment Beyliği kuran Danişment Ahmet Gazinin bundan sonraki hedefi Akkuş dağlarını aşarak sahile inerek Ünye ve civarını fethetmekti bunun için Niksar’dan büyük bir ordu ile yola çıktılar.
Ordu Akkuşa on kilometre uzaklıkta olan bugün adının halen Danişment Alanı dedikleri yerde karargah kurdu. Ve burayı merkez edinerek civardaki Rumlara akınlar düzenlediler. Bu akınlardan ve savaşlardan biri de Tuzak Köyüne yapılan akındır bu akında Danişmentli askerleri burada bir tuzakla pusuya düşürülerek imha edilmişlerdir.
Danişmet Ahmet Gazi bu savaşta yaralanmış ve Niksar’a götürülürken yolda şehit olmuş ve bugünkü Türbesine gömülmüştür, tarih 1105 tir.
Tuzak köyünde yapılan bu savaşta Danişmet Ahmet Gazi’ini oğullarından Muhammet Gazi ve önemli adamları şehit olmuşlardır.
Danişmentliler 1150 yıllarında savaşlar vererek nihayet sahile inmişler ve Ünye’yi fethetmişlerdir.
1175 yılında ise Selçuklu Sultanı İkinci Kılıçarslan Danişmentli Beyliğine son vermiştir. 1402 yılında ise Osmanlılara bağlanmıştır.
Trabzon Rum Krallığı İmparatoru Ahmet Gazinin Akkuş dağlarından sahili fethetmek istediğini haber alır ve Niksar’dan yola çıkan Danişmetlileri Akkuş’un Tuzak köyünde karşılar ve Danişmentlilere dar bir geçitte pusu kurarlar.
Danişmentli ordusu geçidi geçmeye çalıştığı sırada bu tuzağı fark edemez gögüs göğse savaşlar olur, Rum okçularının ok atışları sonunda tamamen şehit edilirler.
Altı bir kişilik ordudan iki bini geri çekilmeyi başarır, Danişment Ahmet Gazi yaralanır, Niksar’a götürülürken yolda veya Niksar’a varıldığında şehit olur. Oğullarından Muhammet gazi ise savaş alanında şehit olur ve şehit olduğu yere gömülür kendisine bir türbe tapılır bugün dört komutanı ile birlikte Tuzak Köyündeki bu türbesinde yatmaktadır.
Biz bu türbeyi ve şehitliği ziyarete gittik.
Bize köyden Sadık Bey İle türbeyle ve savaşla ilgili bir kitap hazırlığı içinde olan Aydın Altun eşlik etti ve çevreyi gezdirdi. Bu bilgilerin çoğunu Aydın Beyin hazırlamakta olduğu kitaptan sizleri tarihe boğmamak için özet olarak aldım.
Yolda gelirken yine Danişmetlilerin sahile inme çabaları içinde yapılan savaşlarda hayatın kaybeden Danişmentli Emiri Nizamettin Yağıbasan’ın komutanlarından Hasan Bey’in Tekkiraz Yağbasan köyü ırmak kenarındaki türbesini ve yine Tekkiraz Yaycı köyünde bulunan bizim Kabadirek Evliyası olarak bildiğimiz Dizdar köyüne adını veren Danişmentli Komutanlarından Dizdar Beyin kabrini ve caminin arkasında bulunan yine bir savaştan sonra şehit olan Danişment askerlerinin mezarlarını ziyaret ettik.
Tuzak Köyünün yaşlıları türbede doksanlı yıllara kadar şehit olan Muhammet Gazi’nin gömleği ile Muhammet Gaziye ait olduğu sanılan asası ve sancağının durduğunu söylediler, bunlar bugün kaybolmuştur.
Tuzak köyü halkı Kurban ve Ramazan Bayramlarında namazdan sonra Türbeyi ziyaret eder kuran okurlar.Köyden askere gidecek olanlar da önce buraya gelerek dua ederler..
Ziyaret ettiğimiz Tuzak Yağbasan ve Dizdar Danişmentli mezarlıklarında Danişmentlilerin mezarlarına diktikleri garip mezartaşları vardı. Bunlar Oğuz Türklerinin Orta Asya’dan getirdikleri bir ekoldü henüz bir Müslüman mezartaşları ekolü oluşmamıştı.
Bunlara biz Balbal diyoruz Balbal’lar elli santimden iki metre ye kadar çeşitli boylarda ölenin asker içinde konumuna göre dikilirdi. Bu Taşlardan Ünye ve çevre köyleri eski mezarlıklarında bol miktarda bulunur.
.