
- 17:58 Turizm sektörü aşı takvimine alınsın
- 17:47 Kadın kursiyerlerden anlamlı sergi!
- 17:23 Akar ve Özkan kadın esnafları kutladı
- 17:03 Yılın Annesi Derya Gök…
- 16:58 AK Parti ve MHP’den birlikte ziyaret etti
- 16:50 Güney ve Tavlı ilk doz aşıyı yaptırdı
- 16:44 Güney ve Tavlı karanfil dağıttı!
- 15:30 Geleceğin mimarı kadınlardır
- 15:27 Büyükşehir’den kadınlara 8 Mart karanfili
- 15:03 Tüketen değil düşünen ve üreten kadın…
- 14:59 Büyükşehir’den 2 TL’ye şipşak!
- 14:54 52 Orduspor üst sırayla makası daralttı!
- 14:44 ÜTSO 1 günlüğüne kapatıldı
- 14:18 Samsun-Sarp Demiryolu için tüm kesimler bir araya gelmeli
- 14:13 66 kişiye 59 bin TL yasaklı gün cezası!
Yeni İnternet Sitemizi Beğendiniz mi?

Fındık Fiyatı
Covit-19 ile beslenme süreci

Bu süreci minimum problemle atlatabilmek adına evlerimizde izole olarak geçirmekteyiz. Bu durum ise günlük hareketliliğimizin kısıtlanmasına dolayısıyla enerji harcamamızın azalması ile birlikte beslenmemizde dengesizliğe sebep verdi.
Araştırmalar, koronavirüs salgını sürecinde; kilo alımının arttığını, öğün sayılarının arttığını ve hamur işi gıdalarının fazla tüketildiğini göstermektedir.
PEKİ, BU SÜREÇTE NASIL BESLENMELİYİZ?
Beslenme, fiziksel ve zihinsel fonksiyonların korunmasında ve immun sistemin düzenlenmesinde önemli rol oynamaktadır. İmmun sistem yani bağışıklık sistemi, vücudun doğal savunma sistemidir. Sağlıklı beslenme immun sistemi güçlendirmekte ve viral enfeksiyonları önlemekte büyük önem taşır. Bu sebeple immun sistemimize yönelik bir beslenme programı izlemeliyiz.
Ø Sıvı tüketimine dikkat etmeliyiz.
Bu süreçte özellikle su tüketimi çok önemlidir. Günlük su ihtiyacımızı kilogram başına 30 ml olarak hesaplayabiliriz. Ortalama 8-10 bardak su mutlaka tüketilmelidir. Tükettiğimiz su miktarının ihtiyacımızı karşılayıp karşılamadığını gözlemlemenin en pratik yöntemi idrar rengi takibidir. Gün içerisinde idrar renginin açık renge dönmesi sıvı alımının yeterli olduğunu göstermektedir.
Ø Omega- 3 alımını çok önemlidir.
Haftada 2-3 kere mutlaka balık tüketimine dikkat edilmelidir. Bunun dışında omega-3 takviyesi alınmalıdır. Gün içerisinde ara öğünlerimizden birinde mutlaka 2 adet ceviz tüketimi olmalıdır.
Ø Probiotiklerden zengin ürünler tercih edilmelidir.
Kefir, mayalanmış yoğurt veya turşu tüketimi bağışıklığımız için önemlidir. Günde 1 bardak kefir veya yoğurt tüketimi mutlaka beslenme programımıza eklenmelidir.
Ø Her gün 1 avuç kabuklu yemiş tüketilebilir.
Fındık, ceviz, badem gibi yağlı tohumlular içerdikleri vitamin ve mineraller ile bağışıklık sistemimize destek olur.
Ø Günlük meyve sebze tüketimine önem verilmeliyiz.
Her gün mutlaka C vitamini içeren meyve ve sebzelere hayatınızda yer vermelisiniz. Örneğin; koyu yeşil yapraklı sebzeler (roka, maydanoz, marul..), turunçgiller (portakal, mandalina, greyfurt..) gibi. Gün içerisinde 4-5 porsiyon meyve sebze- tüketimine özen göstermeliyiz.
Ø Doğal arı ürünleri ile bağışıklık sisteminizi destekleyebilirsiniz.
Propolis tüketimi bu süreçte önemli, çocuklarınız için veya kendiniz için yoğurt içerisinde meyve sularında mutlaka tüketiniz.
İyi bir bağışıklık için kaliteli bir uyku şart!
Sağlıklı bir uyku için yatmadan 3-4 saat önce ana yemeğinizi yemiş olmanız gerekmektedir. Akşam saatlerinde kahve- çay tüketimden çok rahatlatıcı çaylara (papatya, yeşil çay, melisa..) yönelmeliyiz.
Genel olarak, bu süreçte pişirme yöntemlerimizi sağlıklı yöntemler seçerek kızartmalardan uzak durmalıyız. Kısa süreli diyetler yerine daha çok yaşam tarzı haline gelen sağlıklı beslenme şeklini benimsemeliyiz. Lif ve mineral zenginliği yüksek gıdalar tercih etmeliyiz ve mutlaka haftada 2-3 gün kurubaklagil tüketmeliyiz. Kısıtlanan hareket miktarını ise ev içerisinde yapabileceğimiz egzersizler ile arttırmalıyız. Mutlaka kan değerlerimizi takip ederek doktorumuzun gerekli gördüğü takviyeleri düzenli olarak temin etmeliyiz. Özellikle Çinko ve D vitamini seviyelerinize baktırmalısınız. Çinko; eksikliği zatürre riskini arttırırken, yüksek çinko seviyesi azaltıyor. Bu sebeple Çinko bizim için koruyucu bir mikro bileşendir. D vitamini seviyesini ise mutlaka 35 in üzerinde tutmak için destek almalısınız. Önemli olan bu süreci en sağlıklı bir şekilde atlatabilmek ve yaşam tarzımıza uyarlayabilmektir.