HABER ARAMA
-
FATMA CANBULAT ERDEMKadının Adı Var
-
ARİF TAKICISEKİZ MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ NASIL BİTER KADINLARIN HÜZNÜ
-
MUHAMMED SIDDIK ÖZBİZİM YUNUS, SİZİN YUNUS, DÜNYANIN YUNUS’U
-
İSMAİL SARIHAFTA PAZARLARI VE KÜÇÜK ESNAF
-
MUSA Ö. KIROĞLUÜnye’de yatan Yunus, Ünye’de anılmalı…
-
İSMAİL CANBULATSOSYAL MEDYA MAPUSHANESİ VE ‘AKRABA’ TERÖRÜ...
-
İNCİ ÇETİRKörelen Kalpler!
-
YAŞAR KARADUMANCemre nedir Neden düşer Nereye düşer?
-
MUSTAFA UĞUR ALANÖmer Çayırezmez -dosta vefa, rahmetle-
-
AHMET DERYA VARİLCİSahil Yolu Kaldırım Yenileme Çalışmaları
-
YAHYA CUMHUR TAPÇIGÜVENSİZLİK EN BÜYÜK SORUN
-
RECEP ÖZCANBugünün Dünyasında (Onurumuzla Yaşamak)
-
HAKAN KORKMAZOldu mu Şimdi?
-
ERCAN ARSLANEşkıya Reşid ve Ünye’deki Şenaatleri
-
MİSAFİR KALEMAyşe Ümmühan Fidan Argan / Yüksek Mimar / ÜNYE, TARİHİ BİR LİMAN KENTİDİR
-
TURGAY GÜVEN100. Yılında İstiklal Marşımız
-
TEMEL OVALIBİLGİ TEKNOLOJİLERİ VE ÖĞRETMENLER
-
UZM. DR. ALİ COŞKUNİŞ YERİNDE PSİKO-TERÖR, YILDIRMA, BEZDİRME : MOBBİNG :
-
MUSA KIRANLI“Ahlâk çökerse”
-
MUHAMMET KIŞLAPopülizmin Çarpan Etkisi
-
ELİF MİRAY KÜÇÜKKışın Habercisi
-
AYNUR ZEREN TANYılbaşı
-
CEMAL UYSALEğitim ve Uzaktan Eğitim
-
VEYSEL İLHAN“Seri katil aranıyor.”
-
AV. İRFAN YILDIZ BEŞLİOĞLUKorona Kaygıları, Dünyayı Yönetenlerin Zırvaları (6. Bölüm)
-
EREN TOKGÖZÜnye Limanı
-
PROF. DR. SAİT KAPICIOĞLUBİSİKLET YOLU ÇAĞDAŞLIKTIR
-
MELAHAT SABANCI YÜCELBayram neydi?
-
METİN TAMTÜRKSpor Sorunsalı
-
UZM. PSK. DAN. M. ZEKİ SAKAKARŞI KARŞIYA KALMAK AMA KENDİYLE
-
DİLARA ATEŞSiz Yeter ki Evde Kalın
-
O. İRFAN IŞIKEski Paralar ve Ölçüler
-
A. DERYA VARİLCİSorular…
-
HAKAN ŞAŞMAZ23 Nisan ve Egemenlik
-
HACER ÖZTÜRKParmaklıklar ardından ikinci şansa altın bilezikle merhaba...
-
ALİ ÖZTÜRKwww.unyekent.com
-
DOÇ. DR. GÜROL ÖZCÜREManipülasyonlarla Fiyatı Serbest Piyasada Sürekli Dalgalanan Fındığı Yazmak
-
MEHMET KARAYALMANTEKKİRAZLI HÜSEYİN REMZİi( TİMAÇ) HOCA EFENDİ

SON DAKİKA HABERLER
- 17:58 Turizm sektörü aşı takvimine alınsın
- 17:47 Kadın kursiyerlerden anlamlı sergi!
- 17:23 Akar ve Özkan kadın esnafları kutladı
- 17:03 Yılın Annesi Derya Gök…
- 16:58 AK Parti ve MHP’den birlikte ziyaret etti
- 16:50 Güney ve Tavlı ilk doz aşıyı yaptırdı
- 16:44 Güney ve Tavlı karanfil dağıttı!
- 15:30 Geleceğin mimarı kadınlardır
- 15:27 Büyükşehir’den kadınlara 8 Mart karanfili
- 15:03 Tüketen değil düşünen ve üreten kadın…
- 14:59 Büyükşehir’den 2 TL’ye şipşak!
- 14:54 52 Orduspor üst sırayla makası daralttı!
- 14:44 ÜTSO 1 günlüğüne kapatıldı
- 14:18 Samsun-Sarp Demiryolu için tüm kesimler bir araya gelmeli
- 14:13 66 kişiye 59 bin TL yasaklı gün cezası!
ANKET
Yeni İnternet Sitemizi Beğendiniz mi?

HABER ARŞİVİ
Lütfen Bir Tarih Seçiniz
FINDIK BORSASI
9 Mart 2021 Salı
Fındık Fiyatı
Fındık Fiyatı
PUAN DURUMU
NAMAZ VAKİTLERİ
TURGAY GÜVEN

Atatürk Deyince
29 Ekim 2020 Perşembe Saat: 08:50
“ Atatürk adı, vatanın ve milletin birliğini temsil eden bir semboldür, Atatürk adı yaşadıkça, bu vatan ve bu millet, hür ve bağımsız, başı dik olarak yaşayacaktır.”
Adam, Atatürk adına karşı olduğunu beyan etmiş. Kendince bir yorum-savunmada bulunuyor.“Türklerin soyu 80- 90 sene öncesine mi dayanıyor ki , Mustafa Kemal’ e Atatürk soyadı verilmiş,.” Diyor. Bütün Türklerin atası nasıl olur, böyle bir şey, başka yerde var mı? diye soruyor. İlk bakıldığında bu sözler, Atatürk adına en düşkün olan kişilerde dahi, kafa karışıklığına yol açabilir.
Doğrudur, Türk adı, öyle bir asırlık filan değildir, yaklaşık bin beş yüz yıllık bir geçmişi vardır. İlk olarak, Orhun Kitabeleri’nde, Bilge Kağan’ın Oğuz-Türk kavmine seslenişinde geçer; “Türk, Oğuz beyleri, hepiniz işitin, yukarıda gök çökmedikçe, aşağıda yer delinmedikçe senin illerinin ve törelerinin peşini izlemeni kim erteletebilir. Türk ulus adı varlığı yok olmasın diye, Türk ulusu ayrılığı ertele, birliği sahiplen.”
Kısacası, Türk adı; bir egemenlik, bir varlık sembolüdür. Her zaman yeni ve güzel şeyler için, ülkenin ve milletin varlığı, birliği için kullanılır. Tarihsel olarak Ural-Altay kökenli Oğuz Ata’ danbaşlayıp gelen, Tanrı Dağları’ndan Hazar Denizi’ne HindikuşDağları’ndan Urallar’a kadar bir egemenliğin hükmü ve hükümeti olmuştur. Tarih önünde Türk adının ilk kez devlet vasfı olarak kullanıldığı Gökoğuz-Göktürk Devleti’de, aynı topraklarda varlığını sürdürmüştür. “ Türk Oğuz Beyleri ..“cümlesinde, cümlenin en başına “ Türk” deyimi konulması, bir değer, bir onur ve bir yücelik anlamı vermek içindir.Bugünde öyledir. Orhun Anıtları’ndaki ’Türk ulus adı, varlığı yok olmasın diye, Türk ulusu, ayrılığı ertele, birliği sahiplen’ sözünden başlayıp, İstiklal Marşı’mızdaki ‘Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak’ cümlesine kadar gelen, varlığımızın ve birliğimizin bir sembolüdür.
Tarihte eşine az rastlanır bir tarihi ve coğrafi sergüzeştin sahibi olan Oğuz-Türk nesillerinin, bunu gerçekleştirebilmiş olmalarındaki sır, değişen yer ve şartlara göre uyum sağlayabilen ‘değişim’e açık olmalarıdır.
Türkçülük; Kesinlikle bir ırk ve soy adı olmayıp, Türkleşmek, İslamlaşmak, Çağdaşlaşmak ilkeleriyle, geçmişten geleceğe tüm tarihi ve coğrafyayı kucaklayan, ayrıca, bir ‘değişim ve farklılığı’ , günümüz deyimleriyle ise ‘sosyal gelişim ve ilerlemeyi’, ‘yerleşikliği ve üretkenliği’, zamanına göre ‘ çağdaşlığı ve moderniteyi’ ifade eden, Çağdaş Ülkeler Seviyesi’ne çıkmayı hedefleyen, ileriye dönük bir harekettir.
Anadolu Türk İnsanı, her zaman ve her yerde, kendisine dost olan, yakın hisseden herkese, kendisine sevgi ve saygı ile yaklaşan tüm uluslara, gönül ve kucak açmıştır. Günümüzde, Türk adı ve Türkçülük, bizimle aynı kökten gelen, ancak çağdaşlığı benimsemiş, tüm orta ve kuzey Asya, Kafkas ve Balkan ulusları ile aramızdaki ilişkilerimizi, birliğimizi, bağlarımızı, dostluğumuzu, işbirliğimizi geliştirebilmemizin sembolü olarak kullanılmaktadır.
Bunca yıllık bir maziye ve markaya sahip olan ‘Türk’ adı, artık uluslar arası ‘bir ulus, bir güç, bir gelecek’tir. Bu gün ‘Türk’ adı Türkiye Cumhuriyeti’nin her vatandaşı, her yurttaşı, her ferdi için sembolik bir değerdir, geçmişten gelen ve geleceğe gidecek olan bir uygarlığın sembolü olarak, sevgi ve saygı görmektedir. Türk olmak, çağdaş bir devlet ve bir cumhuriyet altında, birçok çeşit ulus bir arada, dostluk ve barış içinde yaşamaktır. Türk, bu toprakları vatan bilmiş insanların ortak adıdır. Ne mutlu bize. Türk olmayı en büyük şeref, en büyük şeref ve şan sayarız.
Bir asır kadar önce, ülkenin ve ulusun en zorlu günlerinde, güçlü bir el, bizi bir araya toplar, birleştirir, güçlendirir ve bir sabah; “sarışın bir kurda benzeyen, şayak kalpaklı bir adam, mavi gözleri çakmak çakmak, ince uzun bacakları üzerinde yaylanarak ve karanlıkta bir yıldız gibi kayarak”, bize, bir zafer kazandırır ve bir vatan bırakır. Bu vatana yeni bir ortak tarih, yeni bir ortak coğrafya, yeni bir ortak kültür, yeni bir ortak duygu, yeni bir ortak düşünce, yeni bir ortak ruh gereklidir. O ruh, Türkiye Cumhuriyeti’ dir; Türklerin, hür, bağımsız ve başı dik olarak yaşadığı yer.’
Bu adamın adı, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’tür. Asıl adı, Mustafa’dır. Kökleri İç Anadolu- Konya’nın Toros dağları yamaçlarından gelen, fetihlerden sonra Rumeli’ye-bugünkü Makedonya’ya taşınan, adlarına geldikleri ata yurtlarına binaen, Konyarlar denilen, bir yörük-türkmen ailesinden gelmektedir. Sarışınlığı ayrı bir konudur. Kemal adı, Manastır Askeri Lisesi’nde okurken, matematik derslerinde, sınıfta hocasına rakip çıkacak kadar başarılı olması ve bu durumunu büyük bir efendilikle arz etmesi nedeniyle, verilmiştir. Kemal, olgun demektir. Gazi lakabı ise, kendisine.Sakarya Meydan Savaşı'nın kazanılmasından sonra, T.B.M.M. tarafından, 19 Eylül 1921'de çıkarılan bir kanunla ''Müşir'' (Mareşal) rütbesi ile birlikte verilmiştir. Yakınları ondan ‘Gazi’ diye söz ederler, yakın devlet erkanı, ‘Gazi Hazretleri’ diyerek hitap ederlerdi.
Atatürk soyadına gelince, 1934 yılında soyadı kanunu çıkarıldığında , yine T.B.M.M. tarafından, Gazi Mustafa Kemal’e, sadece bir tek kişiye mahsus olarak, ‘örneğin, kızkardeşi Makbule ve evlatlıkları Abdülrahim ve Ülkü ile, diğer akrabaları dahil , hiç kimse tarafından öz veya soyadı olarak alınamaz, kullanılamaz ve kimse tarafından, hiç bir surette bir kimseye verilemez, başına ve sonuna başka söz konarak, öz veya soyadı alınamaz ve kullanılamaz’ kaydıyla, Türk milletinin ebedi ve ezeli bir nişanesi olarak, kanunla verilmiştir.
Bu nedenle, yukarıda bir yığın açıklamayla anlatmaya çalıştığımız gibi, ATATÜRK, kelimesi, bir Soyadı’ndan ziyade, Vatanın Bağımsızlığını ve Milletin Birliği’ni temsil eden, geçmişten geleceğe toplumu yönlendiren bir Sembol’dür. Üzerinden, herhangi bir şekilde, bir hanedan veya saltanat mirası kurulamaması için, sadece bir tek kişiye, Aziz Vatanın Kurtarıcısı, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Kurucusu, Ezeli ve Ebedi Yüce Önderimiz Gazi Mustafa Kemal’e verilmiştir.
‘O’ bir tanedir. Elbette ki, böyle bir şey, her yerde olamaz, çünkü, böyle büyük işleri başarıp, sonra da büyük bir alçak gönüllülükle, karşılık beklemeksizin milletine bırakan bir lider, her yerde ve her zaman bulunamaz.
Atatürk adı, gönüllerimizde yaşadıkça, bu vatan, bu millet ve bu devlet, hür, bağımsız ve başı dik olarak yaşayacaktır.
Bu haber toplam 1.597 defa okunmuştur
Yazı Yorumları ( 0 Adet)
Bu Yazıya Yorum Yapılmamış.
İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz?
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2018 Ünye Kent Gazetesi
| İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Yazılım: Doğru Ajans