İnsanoğlu var olduğu ilk günden beri kendini geliştirir yeni bilgiler öğrenir. Bilginin söz konusu olduğu ortamda bir öğretici ve bir alıcıdan bahsetmemek olmaz. Öğretici bilgilerini yeni öğreticiler yetiştirmek için kullanır. Bilgi aktarımını olmadığı toplumlarda gelişmeden söz edilemez. Örneğin ateşin kontrol altına alınması; bunu keşfeden toplum, bunu çevre toplumlara bunu öğretmeseydi diğer toplum için gelişmeler daha geç yaşanırdı. Öyle ki öğretmek aynı zamanda bir yardımlaşma şeklidir. Öğretmenler bu dünyanın en yardımsever insanlarıdır.

     24 Kasım bu yardımsever insanların günü. Okulumuzda bize yeni bilgileri, hayatı, sevmeyi, sevilmeyi öğreten öğretmenlerimizin; hayattaki en değerli şeyin sevgi olduğunu öğreten ailemizin; dostluğu ve sadakati öğreten dostlarımızın ya da size korkuyu öğreten karanlığın günüdür.

     Çağdaş toplumların gelişimini ele alırsak çoğunun ortak noktası eğitim. Eğitim olmadan, bilgi paylaşımı olmadan hiçbir gelişme söz konusu edilemez. Ancak başka milletlerin gelişmeleri taklit edilir fakat eğitim olursabu gelişmeler yeni bilgilerimiz için örnek olabilir. Atatürk de eğitimin bu denli önemli olduğunun farkındaydı. Öncelikle Harf İnkılâbı’nı yaptı ardından eğitim sistemi birçok reforma uğradı. Yurtdışına öğrenciler gönderildi. Uygarlık yolunun ilk taşları yerine oturdu.

     Benim bu hayatta en büyük öğreticim ailem oldu. Onlar da birer öğretmen hem okulda hem evde. Bana sevmeyi, sevilmeyi, saygıyı, hoşgörüyü, adaleti, merhameti öğrettiler. Sanırım bir anne babanın evladına bırakabileceği en büyük değer bunlar.

     Başta başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk’ün sonrasında anne ve babamın, ilkokul öğretmenimin, ortaokuldaki çok kıymetli öğretmenlerimin ve daha ilk adımlarımı attığım lisedeki öğretmenlerimin ve tüm öğreticilerin Öğretmenler Günü kutlu olsun.