"Destekleyici çevre; sana köstek olmayı değil destek olmayı seçen arkadaşların ve ailen olmalı" diyor Hakan Mengüç "Ben Ney'im" kitabında.
Arkadaşlar, dostlar onlar bizim hayatımızın şahitleridir. Onlarla büyürüz biz. Önce akraba çocukları girer hayatımıza, sonra mahalleden, ilk okuldan, liseden, üniversiteden, iş yerinden derken bu halka genişler. Hiç düşündünüz mü, arkadaşlık ve dostluk farklı kavramlar mı? Biz ne anlıyoruz bu iki kelimeden? Hangisi hayatımızda daha önemli bir yere sahip? Bu konuda “Az Şekerli Hikayeler” kitabının yazarı arkadaşım Nuray Temizer, bir instagram canlı yayını yaptı ve bu konuyu tartışmaya açtı. Dostluk ve arkadaşlık hakkında düşündüklerimiz;
Hayat yolculuğumuzda karşımıza çıkan herkes bizim arkadaşımızolabilir. Ancak dostluk ince ince işlenerek güzelleşen göz nuru dantel örtü gibidir. Dostluk, emek ister, özen ister, karşılıklı güven ve dürüstlük ister. Dostlar birbirine sevgilerini sınırsız verir, empati yapar, dostun sınırsız kredisi vardır. Dostluğun bedeli ağır mıdır sorusuna cevabım; saygı ve sevginin bedeli olmaz. Sevginin en güzel ve en doğru şekli ise; özen göstermek,değerli hissetmek ve hissettirmek, gönül almak, güzel söz söylemektir, iyi ve kötü gününde yanında olmaktır. Dostluğu da yormamak lazım,kırıcı olmamalı, yapıcı olmalı ve karşılıklı birbirini beslemeli dostlar. “Dost Acı Söyler” sözünü şu şekilde değiştirmeye ne dersiniz? “Acı sözü bile tatlı söyleyebilendir Dost “
Bazen de dost, "taze çay demledim, çayım taze simidi kap gel, iki lafın belini kıralım" dediğimizdir. Sıcak bir battaniye gibidir, arkadaşlıkla başlayıp dostluğa evrilen ilişkidir. Anlarda yaşanır, yargılamadan olduğun gibi sevendir. Arkadaşlarımıza kabuklanmış yaralarımızı gösterirken dostlarımıza; açık iyileşmeye ihtiyacı olan yaralarımızı gösteririz. Geçmişten gelen arkadaşlıklar evrilebilir, bunun süresi yaşanmışlıklara dayanır. Empati çok önemli, insanları yargılamadan olduğu gibi kabul edersen farkındalığa ulaştıysan, herkese gönlünü açabilir ve herkesin dostu olabilirsin.
Sevgi ve emek olmadan arkadaşlık da dostluk da olmaz. İnsanları olduğu gibi kabul etmeliyiz, sevdiklerimizi yormamalıyız. Düşünerek hareket etmeli, iyi hissetmelerini sağlamalıyız. Affetmemiz gerektiğini öğretiyor arkadaşlar. Görünmeyen iplerle birbirimize bağlıyız birbirimize.Sözlerimiz benliğimizi oluşturur, söyleyemediğiniz sözler sizin tavrınız olur, “ifade” etmediğimizi “ifa” etmemeliyiz.
Dostluk; kan bağı olmayan can dostluktur, can bağıdır.Yanında sesli düşünebilme şansın varsa o gerçek dostundur. Haksızlık yapmaz, bencil, hain olmaz dost. Hayat boyu devam eden bir sınavı geçmeli dost. Sınavları geçenlerin dostluğu devam eder. Çıkar ilişkisi yoktur, onunla uzun bir yolda yürürsün.
Mevlana demiş ki; "Dost ise düşünme, ver ömrünü gitsin. Dost değilse, hiç bekletme yol ver gitsin."