Ünye çok kalabalık… Bu yaz turizm patlaması yaşanıyor adeta… Kale, Asarkaya, Batıpark Millet Bahçesi, Gölevi Restoran, Kadınlar Plajı, Sahil tıklım tıklım…
Sahil deyince herkes Yalı’yı merak ediyor. “Yalı’ya kadar düzenleme yapılmış ta, niye burası böyle bırakılmış?” diye soruyorlar birbirlerine.
Hollanda’da yaşayan bu aralar Ünye’ye gelen gurbetçi Ünyeli eski bir arkadaşım “Yalı, Ünye’nin “vitrini”dir.” dedi. Ancak sözlerinin devamı sitem doluydu; “Bu vitrin ne hale gelmiş? İçine etmişler. İsteyenin istediği gibi kullandığı, bakımsız, dökük bir Yalı olmuş burası, yazık…”
Arkadaşımın bu sözleri üzerine açtım telefondan, Yalı ile ilgili birisi geçen yılın Kasım ayında, ikincisi bu yılın Şubat ayında yazdığım köşe yazılarını okuttum.
Ayrıca Ünyelilerin bir an önce, Atatürk Parkı ile Motto arasındaki düzenlenmenin devamı olarak 100. Yıl Çay Bahçesine kadar Yalı’da da düzenleme beklediklerini belirttim.
Dedi ki, “Ne olur bu yazılarını bu iş yapılana kadar durma yayınla. Bu düzenleme mutlaka yapılsın. Yalı, yazında da belirttiğin gibi “Ünye’nin en çirkin yeri” olmaktan kurtulsun.”
Arkadaşıma verdiğim söz üzerine 3. kez “Ünye’nin en “çirkin” bölgesi, Yalı” yazımı yayınlıyorum.
İlk yazımın tarihi geçen yılın Kasım ayı… Özetle şöyle yazmışım;
“Ünye’nin en “çirkin” bölgesi, Yalı!
Yalı’ya yazık edildi… Bir zamanlar Ünye’nin en güzel yeriydi. Yerli, yabancı misafirlere gururla sunduğumuz şehrimizin vitrin bölgesiydi. Ünyeliler için “Yalı turu” atmak eğlencelerin en keyif vereniydi.
Ya şimdi! Var mı bu saydıklarımdan bir eser? Görüntüsüyle içimizi acıtıyor!
Motto Restoranla -Yüzüncü Yıl arasındaki Yalı kumsalı işgal altında! Çöp, çalı çırpı… Yabani ot, çayır-çimen ne ararsan kumsalda… Gelişi güzel bırakılmış tekneler… Teknelere ait aparatlar, sergiler, brandalar… Kanolar, kürekler… Kabinler, kulübeler… Parçalara ayrılmış dubalar Velhasıl o güzelim kumsalı perişan eden her şey burada…
Sorsalar; “Ünye sahilinde en çirkin yer neresi?” diye… Hiç düşünmeden verilecek cevap; “Yalı” olacaktır.
Çok değil üç sene önce sahildeki en çirkin nokta neresiydi? Yunus Emre Parkı ile Atatürk Parkı arasında kalan bölümdü, değil mi?
Peki, bugün nasıl o bölüm? Bakım ve düzenleme yapıldı. Ünye sahilinin vitrini oldu. Günün her saati hareketli… Her an insanların aile boyu elini kolunu sallayarak gezip tozduğu… Oturup deniz manzarasında dinlendiği cıvıl, cıvıl bir alan halini aldı.
Peki, niye benzeri bir çalışma Yalı’dan esirgeniyor? Niye Yalı, akla gelmiyor? Cezalı mı Yalı?
Lütfen beklemeyin, Yalı’ya sahip çıkın!
Çok şeye gerek yok… Yunus Emre-Atatürk Parkı arasında olduğu gibi Yalı’da da mevcut kaldırımı yayaya bırakıp ortaya yeşil alan, devamında deniz yönünde yürüyüş yolu yapılsın. Yalı’daki geleneksel Kumsal Futbolu Sahası, Kumsal Voleybolu sahası yerinde bırakılsın. Bunlara ilave ile su sporları için düzenleme yapılsın… Denize karşı oturma grupları yerleştirilsin. Işıklandırılsın. Hepsi bu kadar…”
Konu ile ilgili ikinci yazımı ise bu yılın Şubat ayında yazmışım, özetle şöyle demişim;
“Bu ara Ünye Belediyesi sahilde düzenleme çalışmaları yapıyor.
1996 yılında Park Restoran’ın İskele Restoran olarak yeniden yapılması sırasında iptal edilen deniz tarafındaki yürüyüş yolu yeniden açıldı.
Gelelim bir başka konuya; Yalı bölgesine…
Yalı’da hala bir çalışma yok. Daha önce geçen yılın Kasım ayında yazdım. Yalı’ya yazık edildi. Bakımsız, çok çirkin…
Mutlaka, bakım ve düzenleme yapılması gerekiyor.”
Evet, yazımın son cümlesinde vurguladığım gibi Yalı da mutlaka bakım ve düzenleme yapılması gerekiyor.
Bu iş çok artık uzamamalı…
Büyükşehir Belediyesinden, Ünye Belediyesi’nden bu yaz sonu Ekim-Kasım ayını geçirmeden çalışma yapmalarını bekliyoruz.
Kaldı ki öyle zor ve masraflı bir iş değil yapılması gereken…
Önemli olan karar vermek, harekete geçmek…
Yalı bunu çoktan hak etti!