Kurtulmuş, sözlü tarih kaynaklarından yararlanarak hazırlanan kitabına ilişkin, “Geçmişte yaşananlar bir daha yaşanmasın, insanları şekilden şekilde ayırmak, inançlarına göre ayırmak bir daha olmasın diye kaleme aldım. İnşallah yaşananların bir daha yaşanamayacağı çok daha güzel, eşit, adaletli Türkiye’de buluşabilmek ümidiyle.” dedi.
AK Parti İl Danışma Meclisi toplantısına ve bazı programlara katılmak üzere iki günlüğüne Ordu’ya gelen AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş’un eşi Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Ekonomi Bölümü Çalışma Ekonomisi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sevgi Kurtulmuş, Ünye’ye geldi.
Prof. Dr. Sevgi Kurtulmuş, Ünye Ticaret ve Sanayi Odası (ÜTSO) konferans salonunda "Yakın Tarihimizin Sessiz Tanıkları" konulu kitabının söyleşisi ve imza gününde Ünyelilerle bir araya geldi.
Kurtulmuş’un, kitabı ve kitabı niye yazma gereği hissettiği ile ilgili konuşması ilgiyle dinlendi.
Prof. Dr. Sevgi Kurtulmuş, söyleşide 28 Şubat’ta başörtüsü yasağı nedeniyle üniversiteden atıldığını, bu nedenle 15 yıllık aranın ardından başörtülü ilk doçent olduğunu hatırlattı.
Türkiye’de nelere şahit olundu, neler yaşandı?
“Yakın Tarihimizin Sessiz Tanıkları” kitabının çıkış noktasının bu süreç olduğunu ifade eden Sevgi Kurtulmuş, şunları söyledi:
“Böyle bir çalışma ihtiyacı duymamın en önemli sebeplerinden biri sırf başörtülü olduğum için üniversitenin kapısından içeriye bile girememem oldu. Büyüklerimizden hikaye gibi anlatılan o günleri çok duyduk. Anadolu seyahatlerinde eşime eşlik ettiğim zaman. Neler yaşandı o dönemlerde? Bilhassa İnönü döneminde. Türkiye’de nelere şahit olundu, neler yaşandı? Bu yaşanan yasaklar karşısında insanların hisleri nelerdir? Onları çok dinledik.
Tarihçi bir ekiple çalıştık
Ben Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi’ne Rektör Yardımcısı olduğumda ki bizim Üniversitemiz Ulus Meydanı’nda, eski Başbakanlık binası olarak kullanılmış bir alan. Adnan Menderes’in kısa bir dönem Başbakanlık yaptığı bir bina. İskilipli Atıf Hoca’nın asılmadan önce alt katında misafir edildiği bir bina. Ankara İstiklal Mahkemesi olarak kullanılmış bir bina. Rektör Yardımcılığı görevindeyken bana dediler ki o insanların hatıralarını yad etmek için küçücük müzeler ve sergi alanları oluşturalım. Ben aslen tarihçi değilim sosyal tarihçiyim. Fakat ister ister istemez tarihçi bir ekiple çalışmaya başladık.
Çalışmalarımızı biraz daha genişlettik
Biz bu çalışmalarımızı biraz daha genişlettik. Türkiye’de İstiklal Mahkemelerinin kurulduğu bölgeleri dolaşalım, o dönemde ki son kalan insanların sesinden faydalanalım. TRT ile bir protokol imzaladık ve Anadolu’da 32 şehri dolaştık. Gittiğimiz yerlerde Valilikler, İl Kültür Müdürlükleri bize yardım etti. Bize listeler geldi. Çok önemli bir kısmı ise şuanda yok. Normal insanlara sorduğumuz zaman o dönemde neler yaşadı? Mesela yokluğu herkes çok iyi anlattı. Yokluk kısmını ben kaleme aldım. Ezan yasağında ama Tanrı Uludur, Tanrı’dan başka yoktur diye okunurdu ezan diyorlar arkası gelemiyor. Kuran okurken neler yaşadınız dediğimiz zaman, çok ufak tefek şeyler anlatıldı. O zaman biz dedik ki buranın ileri gelenlerini bulalım, onlarla görüştük. Arkasından baktık bu da kafi olmuyor. Türkiye’de bu günleri iyi hatırlayanlarla buluştuk. Görüştüğümüz birçok farklı anlamda insanlar oldu. Her konuyu her bir arkadaşımız farklı makaleler şekilde kalem aldı. Tabi hepsi şahitli değil. O insanların bize anlattıkları şeyler, artık son kalan tanıkları toplayabildik. İlk defa sözlü tarih konusunda son kalan tanıkları toparlayabilmiş olmayı da bir şans olarak görüyorum.
Güzel bir arşivimiz oluştu, çok iyi bir sözlü tarih arşivimiz var. Bu kitabımızda çok fazla kısmını kullanamadık. Herkesin çok titizlikle seçtiği bir arşiv var. Fakat biz TRT’ye 10 bölümlük bir belgesel yaptık. O da denetimden geçti, zannediyorum sonbahara yayınlanır. O yaşanan şeyler bir daha yaşanmasın, o saçma sapan işte insanları şekilden şekilde ayırmak, inançlarına göre ayırmak bir daha olmasın diye kaleme aldım. Allah şahit, hiç başka bir niyetim olmadı. İnşallah yaşananların bir daha yaşanamayacağı çok daha güzel, eşit, adaletli Türkiye’de buluşabilmek ümidiyle.”
Dekan Özcüre teşekkür etti
Ordu Üniversitesi Ünye İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Gürol Özcüre, İktisadi İdari Bilimler Fakültesinde akademik gelişim tamamladıklarını, 2003 yılından bu yana çalıştıklarını, saygıdeğer hocaların gösterdikleri yollardan, izlerinden öğrencilere faydalı olduklarını söyledi.
Özcüre, “Hocamızı burada görmek bizler için büyük bir mutluluk, büyük bir onur. Teşekkür ediyorum geldiğiniz için.” dedi.
Program sonunda Ünye Belediye Başkanvekili Orhan Gürel, Prof. Dr. Sevgi Kurtulmuş’a plaket; Ordu Üniversitesi Ünye İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Gürol Özcüre ise çiçek takdim etti.
Programa Ünye Belediye Başkanvekili Orhan Gürel, Ordu Üniversitesi Ünye İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Gürol Özcüre, Ünye İlçe Emniyet Müdürü Celal Sarısoy, Ünye Kaymakamı Ayhan Işık’ın eşi Sevdağ Işık, Ünye Belediye Başkanı Hüseyin Tavlı’nın eşi, Hatice Tavlı, AK Parti Ünye İlçe Kadın Kolları Başkanı Eczacı Neşe Akgül Tiyaloğlu, Ünye Devlet Hastanesi Başhekimi Op. Dr. Ahmet Ateş, muhtarlar ve vatandaşlar katıldı.
Ünye KENT Haber
10225,50%-1,28
40,22% 0,11
46,96% 0,21
4335,32% 0,39
6902,17% 0,06
Ordu
15.07.2025