“Besik ana kucagindan sonraki yuvadir.
Hayata baslangiçtir.
Buradan baslayan hayat, mezara kadar gider.
O yüzden insan ömrü anlatilirken:
“Besikten mezara kadar” denilir.”
Çok eskiden beri tanidigini anlatmak için
“Besigini sallamak” deyimi kullanilmaktadir.
Türk lehçelerinde de “besik (Azerbaycan), bisik (Baskurt-Tatar), bisik ,(Kazak), besik (Kirgiz-Özbek), bösük (Uygur)” sekilleriyle görülmektedir.
Etimoloji sözlüklerinde de besik kelimesiyle ilgili olarak su açiklamalara yer verilmistir.
BESIK, bebeklerin uyutulmasi için yatirilip sallandigi özel yatak yeri.
Dogu Karadeniz yörelerinde pesük, besük, Azerbaycan bölgesinde bisik, Erzurum-Erzincan dolaylarinda besih, besig…” de denir)
Besik kelimesi Türkçenin her döneminde ve bütün Türk lehçelerinde ortak kullanilan kelimelerimizden biridir. Kelime geçmisten günümüze pek çok deyimde kullanilagelmistir. .
Besik kelimesi geçmisten günümüze pek çok deyimde kullanilagelmistir. Besik kertmesi / besik kertigi, besik sallamak, besikten mezara kadar,
Esiktekini, besiktekini gordadan geçirmek vb.
13cü yüzyilin sonlarinda yahut 14cü yüzyilin baslarinda yazildigi söylenen, Ibn-i Mühennâ Lugati’nde de “Besik: sallanir çocuk yatagi” seklinde
geçmektedir.
Türk lehçelerinde de “besik (Azerbaycan), bisik (Baskurt-Tatar), bisik ,(Kazak), besik (Kirgiz-Özbek), bösük (Uygur)” sekilleriyle görülmektedir.
Etimoloji sözlüklerinde de madde basi olan besik kelimesiyle ilgili olarak su
açiklamalara yer verilmistir.
BESIK, bis/bes (yansima ses özellikle bebeklerin uyutulmasi için annenin
söyledigi bis bis / bes bes sesleri) ik ekinde bis-ik / bisik/ besik (anlam genislemesiyle: bebegin uyutulmak için yatirilip sallandigi özel yatak yeri.
Dogu Karadeniz yörelerinde pesük, besük, Azerbaycan bölgesinde bisik, Erzurum-Erzincan dolaylarinda besih, besig…” (Eyuboglu 1998)
Türk dilinin tarihi devirlerinde ve lehçelerinde görülen besik kelimesi ve onun kullaniminin bagli oldugu bebek aileler ve milletler için millî devamliligin sembolü olmasi sebebiyle çok önemli olmalidir.
KARADENIZ BÖLGESI’NDE BESIK
(Prof. Dr. Necati DEMIR)
Besik, Türkçe bir kelime olup: “Süt çocuklarini yatirmaya ve
sallayarak uyutmaya yarayan, tahta ve demirden yapilmis sallanir bir çesit
küçük karyola” anlamina gelmektedir.
Kelime, Eski Türkçeden beri yürürlüktedir. Mecazi olarak da: “Bir seyin dogup gelistigi yer.” manasinda kullanilmaktadir. besi- (sallamak) fiil kökü ve k fiilden i yapilmis bir isimdir. Bulgarcaya besik, Sirpçaya besika biçiminde geçmistir
Besik yapan ustaya ve satan kisiye Besikçi denir.
Genel Olarak Besik:
Besik ana kucagindan sonraki yuvadir. Hayata baslangiçtir. Buradan
baslayan hayat, mezara kadar sürüp gider. O yüzden insan ömrü anlatilirken: “besikten mezara kadar” denilir. Çok eskiden beri tanidigini anlatmak için “besigini sallamak” deyimi kullanilmaktadir.
Besik kelimsiyle baska deyimler ve birlesik kelimeler de yapilmistir:
Besik kertigi: “Daha besikte iken anasi babasi tarafindan nisanlanmis
Kimse.”
Besik kertme: “Daha besikte iken anasi babasi tarafindan
Nisanlama.”
Besik, farkliliklarla dünyanin her bölgesinde kullanilmaktadir. Asil amaç çocugun sallanmasi, sallanarak rahat yatmasi ve rahat uyumasi oldugu için yapi bakimindan genellikle birbirilerine benzerler. Genellikle sallanmayi saglayan iki kasnak, iki kasnagi birbirine baglayan kollar ve tekne biçiminde bir yataktan/yatak yerinden olusmaktadir.
Sallanmayi saglayan kasnaklarin yerine bazi yörelerde yarim ay seklinde
ayaklar kullanilmaktadir. Besik iki yana sallanir ve bu sekilde bebegin
uyumasi kolaylasir.
Hemen hemen bütün besiklerde üstte mutlaka ana bir kol
bulunmaktadir. Çocugu olumsuz dis etkilerden korumak, isigin rahatsiz
etmesini engellemek için bu ana kolun üzerine islemeli örtü, kilim vb.
örtülür.
Besiklerde görülen farkliliklar cografya ve yasam biçiminden
kaynaklanmaktadir. Örnegin yörüklerde, çocuklar sirtta tasindigi için, besik
pek kullanilmaz. Onun yerine hafif, pratik ve basit araçlarla ihtiyaç
karsilanir.
Besigin tarihi:
Besigin Türklerde çok eski tarihlerden beri kullanildigi bilinmektedir.
Orta Asya’da yapilan kazilarda M.Ö. 1ci yüzyila ait bir Hun gömütünde
bulunan malzemeler arsinda besik de vardir. Bulunan bu besik günümüzde
Kazak ve Kirgiz Türklerinin kullandiklari besiklere benzemektedir.
Baskurtlarin kayin agacindan oyma tekne gibi besikler kullandiklari
bilinmektedir. Türk dünyasinin her yöresinde çesitli tarihlerden kalma
besiklere rastlanmistir.
Göçebeler tasimasi zor oldugu için besige pek iltifat etmeyip yelenbi adini verdikleri salincakta çocuklarini büyütürler.
Eski Kipçak Türkçesinde de besik kelimesi kullanilmaktadir.
Günümüz Türk lehçe ve sivelerinin tamaminda besik kelimesi ya da
besik kelimesinin ses degismesine ugramis biçimleri (bisik, besik, pejik, ...)
karsimiza çikmaktadir.
Osmanli Dönemi’nde özellikle sarayda kullanilan besikler degerli
madenlerden ve agaçlardan yapilmistir. Bunlardan en ünlüsü Topkapi
sarayinda sergilenen Altin Besik’tir.
Besigin Yapilisi:
A-Malzeme: Karadeniz Bölgesi, orman varligi bakimindan zengin
sayilmaktadir. Bu yüzden besikler mutlaka agaçtan imal edilmektedir. Agaç
olarak çogunlukla ceviz kullanilmaktadir. Ancak kestane, kizilagaç, kayin,
lâdin agacindan da besik yapilmaktadir.
Her iki yanda bulunan bosluklar ve besigin kol agaçlari, tahta halkalar
ve boncuklarla süslenmektedir.
Hangi sartta olursa olsun, çocuga zarar vermeyecek bir yapida ve
çocugu yaralamayacak bir biçimde yapilmaktadir. Besigin bütün
malzemeleri yuvarlak veya ovaldir. Hiçbir parçasinin dik kösesi, kesici veya delici özelligi yoktur. Insan vücudunu herhangi bir biçimde yaralayacak parçasibulunmamaktadir.
Çocuk, besige yörek denilen bir kumasla sarilmaktadir. Bu kumas çok
genis olup çocugu iyice kavramaktadir. Besik devrilse bile çocuga zarar
gelmesi mümkün degildir.
Sonuç:
Hizli sanayilesme nedeniyle, geleneksel malzemelerin yerini sanayi
ürünlerinin aldigi günümüzde besik ve besikçilik sona ermek üzere olan araç ve zanaatlar içerisine girmistir.
11348,08%0,30
41,01% 0,19
47,60% -0,05
4389,12% -0,13
7052,60% -0,21
Niğde
23.08.2025