Yasar KARADUMAN
.Türk lehçelerinde de “besik (Azerbaycan), bisik (Baskurt-Tatar), bisik ,(Kazak), besik (Kirgiz-Özbek), bösük (Uygur)” sekilleriyle görülmektedir.
Etimoloji sözlüklerinde de besik kelimesiyle ilgili olarak su açiklamalara yer verilmistir.
BESIK, tr. bis/bes (yansima ses özellikle bebeklerin uyutulmasi için annenin
söyledigi bis bis / bes bes sesleri) ik ekinde bis-ik / bisik/ besik (anlam genislemesiyle: bebegin uyutulmak için yatirilip sallandigi özel yatak yeri.
Dogu Karadeniz yörelerinde pesük, besük, Azerbaycan bölgesinde bisik, Erzurum-Erzincan dolaylarinda besih, besig…” )
Besik kelimesi Türkçenin her döneminde ve bütün Türk lehçelerinde ortak kullanilan kelimelerimizden biridir. Kelime geçmisten günümüze pek çok deyimde kullanilagelmistir. Bir milletin gelecegi, onun devamini saglayacak olan, kendi dil ve kültürüyle yetistirdigi nesilleridir. Millî kimlige uygun olarak yetistirilmeyen çocuklarin millî kimlige sahip çikmalari ve onu gelistirmeleri de düsünülemez.
Insanlik tarihi boyunca pek çok kavim dilleriyle, medeniyetleriyle tarih sahnesinden silinmislerdir. Örnegin Inkalar, Aztekler, Hititler, Urartular ve daha pek çok kavim tarihte gelismis medeniyetleriyle görülmelerine karsin günümüze ne dilleri ne de kültürleri ulasabilmistir..
Besik kelimesi geçmisten günümüze pek çok deyimde kullanilagelmistir. Besik kertmesi / besik kertigi, besik sallamak, besikten mezara kadar, Esiktekini, besiktekini gordadan geçirmek vb.
13. yüzyilin sonlarinda yahut 14. yüzyilin baslarinda yazildigi söylenen, Ibn-i Mühennâ Lugati’nde de “Besik: sallanir çocuk yatagi” seklinde geçmektedir. Türk lehçelerinde de “besik (Azerbaycan), bisik (Baskurt-Tatar), bisik ,(Kazak), besik (Kirgiz-Özbek), bösük (Uygur)” (Ercilasun 1992) sekilleriyle görülmektedir.
Etimoloji sözlüklerinde de madde basi olan besik kelimesiyle ilgili olarak su açiklamalara yer verilmistir.
BESIK, tr. bis/bes (yansima ses özellikle bebeklerin uyutulmasi için annenin söyledigi bis bis / bes bes sesleri) ik ekinde bis-ik / bisik/ besik (anlam genislemesiyle: bebegin uyutulmak için yatirilip sallandigi özel yatak yeri. Dogu Karadeniz yörelerinde pesük, besük, Azerbaycan bölgesinde bisik, Erzurum-Erzincan dolaylarinda besih, besig…” (Eyuboglu 1998)
Türk dilinin tarihi devirlerinde ve lehçelerinde görülen besik kelimesi ve onun kullaniminin bagli oldugu bebek aileler ve milletler için millî devamliligin sembolü olmasi sebebiyle çok önemli olmalidir. Üçüncü dünya ülkelerinde dogum kontrolünü tesvik eden batili ülkeler, günümüzde kendi ülkelerinde genç nüfusun azalmasindan dolayi aile hayatini gelistirmek ve genç nüfusu arttirmak için çocuk yapmayi özendirmektedirler. Çünkü millî kimlikleri ancak dogacak yeni nesillerle devam edecektir. Nesil kesildigi zaman milletin varligi da ortadan kalkacaktir.
Savaslarda öncelikle genç nüfus ölmekte yasli ve çocuk nüfus ise savasin acimasizligi içerisinde en olumsuz sartlarla karsi karsiya kalmaktadirlar. Ancak millî kimligin devami ve varligini sürdürmesi besikteki bebeklerin, çocuklarin varligi ile saglanabilmektedir.
(N adir IL H A N Firat Üniversitesi Fen-Adebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyati Bölümü, Elazig)
Genel Olarak Besik:
Besik ana kucagindan sonraki yuvadir. Hayata baslangiçtir. Buradan baslayan hayat, mezara kadar sürüp gider. O yüzden insan ömrü anlatilirken:
“besikten mezara kadar” denilir. Çok eskiden beri tanidigini anlatmak için
“besigini sallamak” deyimi kullanilmaktadir.
Besik kelimsiyle baska deyimler ve birlesik kelimeler de yapilmistir:
Besik kertigi: “Daha besikte iken anasi babasi tarafindan nisanlanmis kimse.”
Besik kertme:
“Daha besikte iken anasi babasi tarafindan nisanlama.” Anadolu’da eskiden besik kertme, iki aile arasindaki baglarin ve dostlugun pekistirilmesi veya mirasin bölünmemesi için anneler ve babalar arasindaki sözlesmedir. Besik kertmeye karar verildiginde aileler arasinda, imamin da katildigi, bir tören düzenlenir, dualar okunur, serbetleri içilir. Çocuklar büyüyene kadar aileler arasinda özel günlerde hediyelesme olmaktadir.
Besiklik: “Besik yapilmaya, besik yapiminda kullanilmaya uygun…”
Besiklik etmek: “Besik vazifesi yapmak, bir seyin dogup gelismesine
yardimci olmak.”
Besikörtüsü: “Iki yana akintisi olan çati.”
Besik salincak: “Bayram yerinde kullanilan bir tür salincak.”
Besigin biçimi:
Besik, kâh az kâh çok farkliliklarla dünyanin her bölgesinde kullanilmaktadir. Asil amaç çocugun sallanmasi, sallanarak rahat yatmasi ve rahat uyumasi oldugu için yapi bakimindan genellikle birbirilerine benzerler. Genellikle sallanmayi saglayan iki kasnak, iki kasnagi birbirine baglayan kollar ve tekne biçiminde bir yataktan/yatak yerinden olusmaktadir.
Sallanmayi saglayan kasnaklarin yerine bazi yörelerde yarim ay seklinde ayaklar kullanilmaktadir. Besik iki yana sallanir ve bu sekilde bebegin uyumasi kolaylasir.
Hemen hemen bütün besiklerde üstte mutlaka ana bir kol bulunmaktadir. Çocugu olumsuz dis etkilerden korumak, isigin rahatsiz etmesini engellemek için bu ana kolun üzerine islemeli örtü, kilim vb. örtülür.
Besiklerde görülen farkliliklar cografya ve yasam biçiminden kaynaklanmaktadir. Örnegin yörüklerde, çocuklar sirtta tasindigi için, besik pek kullanilmaz. Onun yerine hafif, pratik ve basit araçlarla ihtiyaç karsilanir.
Besigin tarihi:
Besigin Türklerde çok eski tarihlerden beri kullanildigi bilinmektedir. Orta Asya’da yapilan kazilarda M.Ö. I. yüzyila ait bir Hun gömütünde bulunan malzemeler arsinda besik de vardir. Bulunan bu besik günümüzde Kazak ve Kirgiz Türklerinin kullandiklari besiklere benzemektedir.
Baskurtlarin kayin agacindan oyma tekne gibi besikler kullandiklari bilinmektedir. Türk dünyasinin her yöresinde çesitli tarihlerden kalma besiklere rastlanmistir. Göçebeler tasimasi zor oldugu için besige pek iltifat etmeyip yelenbi adini verdikleri salincakta çocuklarini büyütürler.
Eski Kipçak Türkçesinde de besik kelimesi kullanilmaktadir.
Günümüz Türk lehçe ve sivelerinin tamaminda besik kelimesi ya da besik kelimesinin ses degismesine ugramis biçimleri (bisik, besik, pejik, ...) karsimiza çikmaktadir.
Osmanli Dönemi’nde özellikle sarayda kullanilan besikler degerli madenlerden ve agaçlardan yapilmistir. Bunlardan en ünlüsü Topkapisarayinda sergilenen Altin Besik’tir.
Karadeniz Bölgesi’nde Besigin Yapilisi:
Malzeme: Karadeniz Bölgesi, orman varligi bakimindan zengin sayilmaktadir. Bu yüzden besikler mutlaka agaçtan imal edilmektedir. Agaç olarak çogunlukla ceviz kullanilmaktadir. Ancak kestane, kizilagaç, kayin, lâdin agacindan da besik yapilmaktadir.
Biçim: Yarim daire biçiminde hazirlanmis iki tahta, besigin ayak görevini üstlenir. Yine yarim ay seklinde bükülmüs iki ince tahta veya agaç bu ayaklarin üzerine yerlestirilmistir. Ayaklar, delinmek suretiyle karsilikli kollarla tutturulmus, daha sonra orta bölümde bebegin yataginin yerlestirilecegi bir düzen kurulmustur.
Her iki yanda bulunan bosluklar ve besigin kol agaçlari, tahta halkalar ve boncuklarla süslenmektedir.
Besigin en önemli özelligi, bebek ve çocuklar için son derece güvenli olmasidir.
Hangi sartta olursa olsun, çocuga zarar vermeyecek bir yapida ve çocugu yaralamayacak bir biçimde yapilmaktadir. Besigin bütün malzemeleri yuvarlak veya ovaldir. Hiçbir parçasinin dik kösesi, kesici veya delici özelligi yoktur. Insan vücudunu herhangi bir biçimde yaralayacak parçasi bulunmamaktadir.
Çocuk, besige yörek denilen bir kumasla sarilmaktadir. Bu kumas çok genis olup çocugu iyice kavramaktadir. Besik devrilse bile çocuga zarar gelmesi mümkün degildir.
Sonuç:
Hizli sanayilesme nedeniyle, geleneksel malzemelerin yerini sanayi ürünlerinin aldigi günümüzde besik ve besikçilik sona ermek üzere olan araç ve zanaatlar içerisine girmistir.
Anne ve nineler bebegi uyuturken besigin önünde ninniler söylerlerdi. Ninnilerin edebiyatimiza kadar geçmis çok manidar olanlari vardir. Bunlarda, aslan gibi kuvvetli olmak, mektebe gidip ilim ögrenmek, vatan, millet sevgileri fikri küçük çocugun dimagina telkin edilirdi.
Eskiden besige çok önem verilirdi. Bugün Anadolu’daki köylerde azalsa da hala kullanilmaktadir.
-----------------------------------------------------------------------------------------------------
14155,46%0,76
42,69% 0,23
50,15% 0,06
5897,70% 0,71
9533,17% 2,62
Ordu
13.12.2025