Bir İnanç, Efsane, Masal Ve Kültür Meselesi Olarak; ASARKAYA! (2)

İrfan Yıldız Beşlioğlu

Canik Dergisi 5.10.2019 08:32:18 1710 1
Bir İnanç,  Efsane, Masal  Ve Kültür Meselesi Olarak;  ASARKAYA! (2)

Ziyaret yeri olan Asarkaya’ya gelince…  Burada; tepenin en doruk noktasinda bir kaya… Kayanin önünde yemyesil çimenlik… Kayanin kenarinda, minik bir magarayi andirir, biçimli bir oyuk ve bu oyukta biriken sularla olusan gölümsü bir yer… Kayanin orta çatalinin orta yerine uzatilan bir iskelemsi agaçtan çikilinca, orta yerde gene bir teknemsi oyuk ve burada da yagmur sulariyla olusan bir minik gölsü yapi. Daha sonra; kayanin kenarindan, tutunarak ve dikkatle yürüyerek varilan zirvesinde, gene daha küçük, teknemsi bir yapi ve yagmur sularindan olusan bir mini gölsü…

“Kayanin deniz tarafinda bulunan çimenligin kenarinda, kayanin daha küçük çatali önünde bulunan, yemis agaçlari (yemisgen agaçlari), dilekte bulunanlarin bez, çember, yazma, yasmak, çaput vb. bagladiklari yerdir. Dilekleri kabul olsun diye bunlari baglarlardi. Bu yemisgen agaçlarinin yaninda yilgin (yilkin) tabir edilen, agaçlar vardi. Onlarin önüne yatilarak uyunurdu. Dilegin kabul olmasi için, orada uyumak gerekiyordu. Uyandiktan sonra dilekte bulunulurdu. Hatta uyuyunca görülen rüyadan bir mana, bir mesaj çikarildi. Sunu yapmak gerekiyor diye çikarim yapilirdi. Dilege göre, küçük-büyük adaklar adanirdi. Dilek gerçeklesince, orada kesilirdi. Orada, bir küçük cemiyet yapilirdi. Kesilen adak orada pisirilir, davetlilerle yenilirdi. Adak yaninda pilav pisirilirdi. Dua yapilirdi. Kur’an okunurdu. Hatta çogu kisi, dilek kabul olsun diye, zemindeki magara-gölete madeni para atarlardi. Göletin içinde ufak ufak baliklar bile olurdu. Gene göden(kurbaga) tabir edilen hayvanlar olurdu. Kayanin duvarlarinda keçemen tabir edilen kertenkeleler olurdu. Sonra, çevrede,  ulu ulu kuslar olurdu. Onlar için ekmek birakilirdi. Namaz kilmak isteyen namaz kilardi. Içinden gelen hisse göre dua edilirdi. Hatta, bazi dilekte bulunanlar, duygulanip; -manevi-esriyerek/vecde gelerek aglardi.”

 “Bu evliyaya, en çok ruhi-sinirsel hastaligi olanlar müracaat ederdi.  Bundan sonra da en çocuk çocugu olmayanlar müracaat ederdi.  Sonra da, kismeti çikmayanlar-evlenemeyenler adanirdi. Çogu insan da sifa buldugunu söylerdi.“

 “ Bir de… Eger hasta Asarkaya’ya gidemiyorsa… Bir elçi gönderilip, Asarkaya’nin göletindeki sudan, bidonla su getirilir, hastaya biraz içirilirdi. Bu arada, elçiye, canli mi gördün-ölü mü gördün, diye sorulurdu. Eger ölü gördüyse hasta yolcu… Eger canli bir sey gördüyse hasta kurtulucuydu. Hatta… Bir laf vardi:  “Yusuboo’n getürdüü suyu içip de yasiyen yok”! (Yusufoglu’nun getirdigi –evliya suyunu- içip de yasayan, hastaliktan kurtulan yok. Hepsi öldü… Diyor, yani.). --Yusufoglu denen kisi; Annem Sükriye’nin kayinbabasi olan Hüseyin Yildiz(Beslioglu). Babasinin adi Yusuf oldugundan, Yusuf’un oglu anlaminda Yusufoglu diyorlar. Yani, Babam Temel Yildiz (Beslioglu) in babasi—“

“ Çam ormani yapilinca; evliya özelligini koruduysa da, eski otantikligi biraz bozulur oldu. Sonra, kayanin üstünde alkolü içki içildigi ve bu nedenle, evliyanin kayadan çekildigi dedi-kodusu oldu.”

“Kayanin yaninda, at semerine benzeyen bir tas vardi. Sifa için altindan geçilir, yanindan dolasilirdi. Sonra, define aramak amaciyla, bu tasi kirmislar. Bunu kiranlarin basina kötü isler geldi. Evliyanin, bu defineciler nedeniyle de çok rahatsiz oldugu ve etkisini çektigine dair inançlar olustu.”

“Evliyadan alinan su kutsal sayilirdi, saygi edilirdi. Evliyadan getirilen sifa suyu ayak basacak yere dökülmezdi. Ayak varmaz agaç diplerine dökülürdü. Bu kayalarin çevresine, gölge ve renk olsun diye, Beslioglu Sülalesinden bir kisi (Molla oglu Mustafa -  Merhum Disçi Recai Kiliç’in da anne tarafindan dedesi-)  vaktiyle akasya agaçlari dikmis… Etrafta bol miktarda Akasya agaçlari-çiçekleri vardi. Eskiden vahsi orman oldugundan, çevrede ulu agaçlar da vardi.”

“Yaklasik olarak hatirlayabildigim kadariyla, 1949-50-51 civari olsa gerek… Büyük bir orman yangini oldu.  Tahminen, ben 9-10-11 yas civarinda olmaliyim.  Bu yanginda, Cevizdere, Denizbükü, Tepeköy Yüceler köylerini kapsayan çok büyük ormanlar yandi., Öyle oldu ki, köyleri tahliye ettiler; insanlari, hayvanlari bosalttilar.  Evlerin üzerine sular çikardilar.  Gökyüzü alev-alev-kipkizil oldu.  Bu büyük yanginda, Tepeboz’daki türbenin yani evliya kabirlerinin zarar görüp özelligini yitirmis olduguna yüksek ihtimal veriyorum.”

“Sifa için evliyaya ziyarete gidenler, giderken, yanlarinda, iyi huylu, iyi ahlakli, temiz kalpli, insanlarin, toplumun sevdigi kisilerden, yanlarina arkadas alirlardi. Temel Yildiz(Beslioglu), ile ben Sükriye Beslioglu,  en çok götürülen kisilerdik. Evliyaya gidis-gelis güzergahinin bizim evin yanindan geçmesi ve Asarkaya’ya nispeten yakin olmamiz ve evliya yolunu ve yapilacak ritüelleri iyi bilmemiz nedeniyle de, tercih ediliyorduk sanirim..”

Asarkaya Evliyasi ziyaret yerine… Eskiden; Çimento tarafindan gelirsen;  Cevizdere Köyü- Beslioglu Mahallesini takiben, at yolundan,  gidilirdi. Yürüme,  yaklasik 2,5 saatte gidilirdi. Sonra, Asarkaya Milli Parki-Çamlik Sapagindan, gene yürüme, 2,5 saatlik yürümeyle varilabilirdi. Tabii araçla bir miktar yaklasilsa bile (Asarkaya Milli Parki-Ünye Kent Ormani Yolundan); gene de, 50-dk-1 saat civarinda yürüme yolu vardir. Denizbükü Köyü-Geneli tarafindan, araçla gene yaklasildigi vakit, 40-50 dk yürüme yolu kalmaktadir. Yüceler Köyü tarafindan-Kayalar mevkii tarafindan gelince, gene, yaklasik 30-40 dk. yürüme yolu kalmaktadir.

 “Diger yandan; benim büyüklerden duyduguma göre; evliyalar sehitlerden olurmus.  Bu bölgedeki 7 evliya da sehitmis. Asarkaya Evliyasi’nin neden iki kabri oldugunu bilmiyorum. Ancak, Kümbet Tepesi’ndeki Baskizdiran Evliyasiyla ilgili sunu duymustum:

Evliya, kesik basi elinde gidiyormus. Bunu bir kadin görmüs. Zati kinamis: “Suna bak, suna! Kellesini eline almis da gidiyor!” deyince; evliya, kendi kellesini, yere atmis, kendisi de oldugu yere düsmüs. Kellesine ayri, gövdesine ayri kabir yapmislar.  Ben bizzat Baskizdiran Evliyasini (türbeyi) görmüstüm. Çok kez ziyarete gitmistik. Iki ayri kabir (türbe) oldugunu biliyorum. Buradan emsal getirerek, sehidin vücudu iki parça mi gömüldü, nasil oldu bilmiyorum. Belki iki sehit vardir da biri evliyadir.  Mesela, Terme’deki Cinibadet Evliyasi’nda da, türbenin asagisinda bir kabir var. Bunun Cinibadetin oglu oldugu söylenir. Yani, genelde, evliya türbelerinin yaninda bir kabir daha olur veya görülür. Bunun kimligi, ne’ligi ile ilgili türlü yorumlar, gelenek içinde yapilir. Asarkaya evliyasinin makam dedigimiz, Tepeboz zirvesindeki Türbesinin yanindaki diger kabir veya zat; artik evliya olan sehidin bir yakini veya arkadasi olabilir, diye aklima geliyor. Bir de hangisi asil, hangisi yardimci, o da bilinmiyor. Zatlar ayirt edilerek bilinemiyor yani.”

Bir ilginç konu da;  Sihniz (Sehnuz)Evliyasi ile Asarkaya Evliyasi Makamlarinin tam karsi karsiya olmasi… Ayni sekilde, Kümbet Evliyasi (Baskizdiran) ile de karsi karsiyalar… Üçü de, bulunduklari çevreye göre doruk noktada makamlari olan evliyalar…

Annemin gül-hafizasindan süzdügüm bilgi bu kadar. Takdir sizlerin. 


Samet ASARKAYA
5.07.2023 16:44:04
Bu bilgi için size çok tşk ederim ağzınıza elinize sağlık çok ama çok tşk ederim

  • Cumartesi 23 ° / 10.9 ° Şiddetli yağmurlu
  • Pazar 13.2 ° / 9.8 ° Orta kuvvetli yağmurlu
  • Pazartesi 13.1 ° / 7.9 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • BIST 100

    10218,60%-0,49
  • DOLAR

    32,19% -0,11
  • EURO

    34,79% 0,17
  • GRAM ALTIN

    2444,59% 0,51
  • Ç. ALTIN

    3950,05% 1,88

Ordu

11.05.2024

  • İMSAK 03:23
  • GÜNEŞ 05:08
  • ÖĞLE 12:30
  • İKİNDİ 16:24
  • AKŞAM 19:42
  • YATSI 21:19
https://www.facebook.com/%C3%9Cnye-Kent-Ofset-106507792092593