Büyükşehir kaz verdi, peki sonuç ne oldu?

Osman Sarıkahraman, Eğer siz yerel dinamikler üzerinden gider, görüşür, sorar soruşturarak iş yapmazsanız, sonuç bu olur. Böyle değil de rantabıl olabilecek işler üzerine giderseniz başarılı olursunuz.” şeklinde konuştu.

Hükümetin tarım politikasının da çok kötü olduğuna işaret eden Sarıkahraman;  Bu ülkede buğday, ayçiçeği, süt, et, yokluğundan bahsediyor olmak beni ziyadesiyle üzüyor. Köyleri boşaltırken bütün bunları düşünmemiz lazımdı.” ifadelerinde bulundu.

Oney Flaş FM’deki Kentin Sesi programında Gazeteci Ali Öztürk’ün sorularını yanıtlayan Ünye Ziraat Odası Başkanı Osman Sarıkahraman, belediyelerle işbirliği, hükümetin tarım politikaları ve hobi bahçesi üzerinde konuştu. 

Osman Sarıkahraman belediyelerle işbirliği yaptıklarını, ancak Ordu Büyükşehir Belediyesi ile işbirliğinde yol alamadıkların belirterek şunları söyledi; 

Elle tutulur bir şey yok…

“Belediyeler tarımla iştigal etmeye başladılar. Ünye Belediyesi ile tarım, toprak konusunda istişarelerimiz oluyor. İşbirliği yaptığımız birçok proje ve çalışmamız var. Ancak aynı şeyi Büyükşehir Belediyesi için söyleyemem. Büyükşehirde Tarım Daire Başkanlığı kurdular. Tarıma önem veriyorlar, doğru. Ama mesela ben Ordu Büyükşehir Belediyesi’nin tarımla alakalı yaptığı işlere bakıyorum. Elle tutulur bir şey sonuç göremiyorum. Herkese soruyorum, bu çok iyi oldu diyebileceğimiz bir çalışması oldu mu Büyükşehrin?

Büyükşehir kendi bildiği yoldan gidiyor…

Ayrıca benim Büyükşehirle hiç istişarem olmadı, daha doğrusu olamadı. Büyükşehir Belediye Başkanımız Hilmi Güler Beyi odalar olarak tebrik ziyaretine gittiğimizde, tarımla ilgili konu açılınca bütün ziraat odaları olarak bizde buradayız, işbirliğine hazır olduğumuz ifade ettik. Ben ziyarette bir şey önermiştim, ama benim önerdiğim şye, önerdiğim yerde kaldı. Büyükşehir belediyesi koyun dağıttı. Seralar dağıttı. Evet bunlar güzel işler, başımızla beraber. Tarıma verilen hiçbir şey yabana gitmez, ziyan olmaz. Ama sonuca bakalım, mesela kazla alakalı kaç tane kazcı kaldı memlekette? Çok güzel tesisler yapıldı. Ünye’de de yapıldı. Başka yerlerde de yapıldı. Siz işleme mekanizmasını oluşturamazsanız, işleme tesisiniz yoksa ne yapacak bu kazcı elindeki kazları? Kaz yumurtası mı satacak? Ya da kaz eti mi satacak? Dolayısıyla böyle ziyan işler oldu. Eğer siz yerel dinamikler üzerinden giderseniz, rantıbıl olabilecek işler üzerinden giderseniz başarılı olursunuz. Ama, böyle değil de kendi bildiğinizden giderseniz yanlış sonuçlar alabilirsiniz. 

Ünye Belediyesi ile çalışabiliyoruz

Ben Ünye Belediyesi ile ortak projelerimiz var mesela. Ben bir proje yapmıştım, belediyeyi kattım. Belediye bir proje yapı bizi kattı. Birlikte işler yapıyor, güzel sonuçlar alabiliyoruz. Ama Büyükşehirle biz öyle bir araya gelip te bir fikir teatisinde bulunamadık, görüş alışverişi yapamadık, hiç birlikte çalışmamız olmadı. 

Ama mesela Büyükşehir Belediyesi FINVER diye bir oluşum oluşturdu. Orada başarılı olduğunu görüyoruz.

Hükümetin tarım politikaları çok kötü

Hükümetimizin tarımla ilgili çalışmalarını çok önemsiyoruz. Çünkü bu çalışmalar hayati derecede önem arz eden çalışmalar. Ama çok kötü çalışmalar yapılıyor. Çok müthiş destekler var, ama sonuçlara bakıldığında destekler karşılık bulmuyor. Kimse üzerine bir şey alınmasın, ama hükümetin tarım politikası çok kötü. Bu ülkede biz yağ sıkıntısı, yağ kuyrukları, efendim buğday yokluğu, ayçiçeği yokluğu, efendim süt ineği, hayvan, kırmızı et, beyaz et yokluğu çekilmeli miydi? Böyle bir ülkede, böyle bir coğrafyada bunu konuşuyor olmak bana zül geliyor. Biz köyleri boşaltırken bütün bunları düşünmemiz lazımdı. 

Tarım yoksa açsın…

Tarım olmazsa olmaz. Tarım yoksa açsın. Üretemezsen yoksun. Alırım ben dışarıdan demenin sonu yok. O da vermiyorsa ne yapacaksın? Bu pandemi bizi aslında iyi sarstı, iyi ki de sarstı. Kendimize geldik. Üreten insanlara destek verin. Üretelim. Tekrar köylere insanları götürmeye çalışalım. Sosyal Yardımlaşma Vakfından kaç milyon, kaç milyar TL, kaç milyon dolar para gidiyor, bir hesabını yapalım. Bunu üretime yansıtsak biz bu verimli topraklardan bereket fışkırtırız vesselam. 

Şehir hayatının içinde hobi bahçeleri çok önemli…

Şehir hayatı insanları yoruyor, bunaltıyor, bu Ünye’de de böyle, başka şehirlerde de. Şehirde yaşayan bir avuç toprağı olmayan aileleri düşünmemiz gerekiyor. Onların stresini atabileceği, vücut elektriklerini boşaltabileceği toprak lazım. Çünkü toprak böyle bir şey, terapi ediyor, rahatlatıyor. İnsanın eli, ayağı toprağa değmeli. Değerse şehir hayatının stresini atabilirler.

Büyükşehir Belediyesi böyle bir yeri borcuna karşılık devretti…

Bizim gücümüz buna yeter mi, biz hobi bahçeleri kurar da insanları toprakla buluşturabilir miyiz? Ben düşünüyorum, araştırıyorum. Mesela tamda yeri gelmişken söyleyeyim. Ünye’de bir sürü Hazine arazileri var. Bizim oda olarak İlçe Tarım Müdürlüğü ile birlikte bir uygulama alanımız vardı. Bu alan Hazineden İlçe Tarım Müdürlüğüne tahsisliydi. Biz burada eğitim veriyorduk. Ama bir baktık bu Hazine arazisinde tahsisi bitiyor, Büyükşehire devroluyor. Nasıl niye devroluyor derseniz? Burası sekiz bin metre kare bir alan. Al sana hobi bahçesi yeri. Ama Büyükşehir burayı Hazineden devir aldı. Aldıktan sonra duyduğum kadarıyla borcuna karşılık yarısını birisine vermiş. Ne oldu, gitti. Nasıl verirsiniz? Burayı sen borcuna karşılık neye karşı borç yaptın? Bana hangi hizmeti verdin de borç yaptın? Bu milletin malını borcuna saydın. İşte bu yerlerde ne kadar güzel hobi bahçeleri oluşabilir, değil mi? Ünye’nin yine değişik yerlerinde tarım alanlarıyla iştigal eden boş olan yerler de vardır. Dolu olan yerler de vardır. İstenirse bu memlekette tarım yapılamaz mı? Hobi bahçeleri yapılamaz mı? Elbette yapılır.”

Ünye KENT Haber