Yasar KARADUMAN

Birkaç sayidir yazdigimiz Çanakkale Savaslari dünyanin sayili savunma savaslarindandir, Birinci Dünya Savasinda Türklerin çarpistigi dokuz cepheden biridir. Diger sekiz cepheyi kaybederek Osmanli yenilmis olarak savastan çikmistir. Tek kazandigimiz cephe Çanakkale’dir.

Çünkü Çanakkale’de Mustafa Kemal vardir. O olmasaydi Çanakkale savasini daha ilk günde kaybetmistik.

Bazi kesimler Çanakkale’de Mustafa Kemal’i ve Türk askerini yok sayarak, evliyalar, yesil sariklilar ve bir sürü garip uydurma hikâyelerle hurafelerle kazanilmis bir Çanakkale Savasi anlatirlar.

(HURAFE: mantikla ve gerçek hayatla iliskisi bulunmayan, akla ve ilme aykiri olan temelsiz inançlar ve halk arasinda uydurulmus masallar ve inanislar.)

Çanakkale kara savaslari 24 Nisanda baslamis ve dokuz ay sürmüs ve 9 Ocakta düsman bir gece gizlice Çanakkale’den kaçmistir.

Ben Çanakkale Savaslarinin geçtigi Gelibolu yarimadasina dört defa gittim, her mezarligi her abideyi uzun uzun inceledim, bütün savas alanlari, abideler, mezarliklar, yabancilarin mezarliklari ve halen duran gerçek siperler karsisinda etkilenmemek mümkün degildi.

Ilk gidisim 1968 yilinda idi. O zaman Gelibolu’da bulunan Ikinci Kolordu da askerligimi yapiyordum. Savas alanlarina Ikinci Kolordu bakiyordu, her hafta kontrol için savas alanina giderdik. O zaman bu günkü gibi her taraf ziyarete açilmis degildi. Gelen yabancilara rehber olarak bizi görevlendirirlerdi. Bu konuda ilk yazimi 1968 yilinda döndügümde o zaman Ünye’de yayinlanmakta olan Sirin Ünye Gazetesinde yazmistim.

Savas alanlari ve abideler ellili yillara kadar ziyarete kapali idi. 1953 yilinda  ziyarete açtilar.

Gelibolu Yarimadasi Tarihi Milli Parki adini alan savasin geçtigi yerler, Çanakkale ili sinirlari içindedir. 1973 yilinda Milli Park ilan edilmistir. Tarihi Milli Park sinirlari içinde 1 Ilçe (Eceabat) ile 8 köy bulunmaktadir

Geçen sayilarda Çanakkale’de

Mustafa Kemal’i yazdik.

Geçen sayilarin birinde bazi kesimlerin Çanakkale’de kasitli olarak yok saydigi basarilarini küçümsemeye çalistiklari Mustafa Kemal’in Atatürk’ün Çanakkale savaslarinda yaptiklarini savasin basindan beri içinde oldugunu yazmistik.

Bugün Çanakkale Savasinda binlerce sehidi ve yaralilari gazileri esir düsenleri yok sayarak savasin yesil sariklilar ve evliyalar tarafindan kazanildigini anlatan bir kesimin akil almaz saçma sapan masallarina bakacagiz.

Çanakkale sehitlerinin

kemikleri sizliyor

Çanakkale Savasi, bir takim çevrelerce, Ingiltere, Fransa, Rusya gibi ülkelerin ordularina karsi binlerce sehidin ve yaralinin ve büyük bir komuta ordusunun kazandigi savas degil de, cinler, periler, ermisler, yesil  sariklilar ve evliyalar tarafindan basarilmis bir savas gibi gösterilmekte, bir masal, rüya  ve gerçek disi olaylarin kazandigi bir savas gibi  anlatilmaktadir.

Savasin geçtigi yerleri gezdiren bazi rehberler bu masallarla halkimizin temiz duygularini kullanarak baska bir Çanakkale savasi anlatmaktadirlar.

Çanakkale gibi yüz binlerce askerin bogustugu bir savas cin-peri ile kazanilmaz. Böyle büyük bir zaferin arkasinda inanç, bilgi, kurmaylik, komutanlik, egitim, disiplin, bilinç, yurtseverlik, kahramanlik vardir. Eger savaslar sadece dua ile kazanilsaydi Müslümanlar hiç yenilmezdi, oysa geçmiste Osmanli Ordulari son iki yüz yilda hep yenilmisti. O zaman bu evliyalar neredeydi?

Savasin geçtigi yerlerde Çanakkale’yi böyle masal gibi anlatan rehberler var kafileler halinde çocuklar, gençler savas alanina getiriliyor, sehitlikler gezdirilirken genç beyinleri bu hurafelerle yikiyorlar, gerçek saklaniyor hele Mustafa Kemal agiza bile alinmiyor, insanlar gerçekleri ögrenmeden, hurafelerin yarattigi zihin bulanikligi içinde Gelibolu’dan ayriliyorlar.

Halk bir zaferi süslemek, için bazi hikâyeler yaratabilir, olaylari biraz abartarak anlatabilir, bunlara menkibe denilir ve gerçek olmadigi bilinir, bu nedenle tarih kitaplarinda yer almaz, bunlar edebiyat ve halkbilimi bakimindan bir deger tasir. Tarih okunarak kitaptan ögrenilir  Çanakkale Savasi tarihinin dogru ve tarafsiz yazildigi yüzlerce kitap vardir..

Savasi yesil sariklilar kazandiysa

Iki yüz elli bin asker neden öldü?

O kesimlerce Çanakkale askeri bir zafer degil,  binlerce kisi bosuna sehit olmus, tarih kitaplari bosuna yazilmis.

Bu sahte menkibeler, uyduruk hikâyeler Çanakkale Zaferi’ni gerçek olmaktan uzaklastiriyor ölenleri, sehitleri yok sayiyor.

Peki bu cinler periler yesil sariklilar iki yüzyildan beri yenilip duran Osmanli Devleti’ne ve ordularina neden yardim etmediler? Rusya ile savaslarda, Balkan Savasi’nda neden hiç yardimci olmadilar? Sarikamis’ta, Süveys’te Filistin’de, Kudüs’te, Suriye’de, Irak’ta, Bagdat’ta, Musul’da niye hiç yardima kosmadilar?

Fatih ve Fahrettin Pasa

Istanbul’un fethinden sonra Fatih, tebrikleri kabul ediyor, gelenler seyhlerin, evliyalarin zaferdeki büyük payini anlatiyor…

Bir-üç-bes, Fatih Sultan Mehmet sinirlenmis, çekmis kilicini ve bagirmis: “Agalar, bu kilicin zaferde hiç mi hakki yok”

Çanakkale’de binlerce sehidin, Çanakkale’deki, komutanlarin, askerin ve Mustafa Kemal Atatürk’ün hiç mi rolü yok. Bu yesil sariklilar neden bir tek Çanakkale de ortaya çiktilar?

Türkler ve Fahrettin Pasa Birinci Cihan Savasinda Peygamberin Mezarini Ingilizlere teslim etmemek için aç-susuz ve çekirge yiyerek savasirken, açliktan teker teker ölürlerken bu yesil sariklilar onlara neden yemek ve su tasimadi? Bu olaya tarihimizde Medine Savunmasi denmistir, Fahrettin Pasa ve askerleri çekirge yiyerek Peygamberin Mezarini Ingilizlere teslim etmemistir, o zaman bu evliyalar neredeydi?

Bunlar bilinçli olarak uydurulmus olup dini inançlar ve Islam ile hiçbir alakasi olmayan seylerdir.

 Mustafa Kemal’i  yok sayiyorlar

Bazi sözde tarihçiler Çanakkale Savasi'nda Mustafa Kemal Atatürk'ün rolünü küçültmeye çalisiyorlar.

Türk ulusu sunu iyi bilmektedir ki, Mustafa Kemal olmadan, degil Çanakkale Savaslarini yazmak mümkün degildir

Bu gerici çevreler, agiz birligi ederek diyorlar ki, Çanakkale savasini kazanan asker degil, haci hoca takimidir. Yesil cübbeli, sarikli evliyalar,  cephede görev yapmis, düsmanin attigi mermileri yeri gelmis, havada tutmus, gerisin geriye firlatmis, düsmani kendi mermisiyle vurmus, gemileri batirmislar..

Savas, taktik demektir. Egitim, bilim ve teknoloji ve hazirlik isidir

Bütün bunlar, basta Mustafa Kemal olmak üzere bir komuta heyetinin, yokluklara ragmen, vatani koruma azminin sonucudur. Kesinkes, bilinmesi gereken sudur. Mustafa Kemal ve Çanakkale’de savasan pek çok komutan, bastan sona gerçektir. Mehmetçik, onlarin emir komutasi altinda olaganüstü isler basarmistir.

Tarih, Çanakkale’de insanüstü, dogaüstü bir durum olmadigini, Mehmetçige dayali bir kahramanlik oldugunu, bir mucize araniyorsa asil mucizenin bu oldugunu söylüyor.

Yabanci askeri tarih uzmanlari bile Mustafa Kemal’den söz ederlerken, “Çanakkale Savasi'nin kara muharebelerinde, Conkbayiri ve Anafartalar'da, savasin kaderini üst üste üç kez degistiren komutan” demektedirler.

Mucize Mustafa Kemal’dir.

Ingilizlere bakiyorsunuz, yenilgilerini, bir basari, bir zafer olarak sunuyorlar. Biz ise bu büyük tarihi zaferi, hurafelerle, masallarla anlatarak, evliyalar ve yesil sariklilarin basarisi gibi göstererek, kefensiz yatan binlerce sehidin kemiklerini sizlatiyoruz.

Yerli kaynaklara inanmiyorsak, yabancilarin yazdigi eserlere bakip gerçekleri görmek mümkündür.

Tarih bu savasi gün gün, saat saat, yazmistir, gizli kapakli bir sey yoktur bu tür kitaplar çoktur alip okuyun, çocuklariniza okutun.. (Alinti yapilmistir.)