· Olay birinci Dünya Savasinda Medine’de geçer.
· Osmanli yenilmistir yapilan bir anlasma ile Arabistan topraklari ve Medine Ingilizlere teslim edilecektir.
· Fahrettin Pasa Peygamberin kabrini Ingilizlere birakarak teslim olmamis
· savunmayi 70 gün daha sürdürmüstür.
Medine Savunmasi tarihteki adi ile Medine Müdafaasi Birinci Dünya Savasi sonlarinda bütün cephelerde yenilmis Osmanlinin son kahramanlik hikayesidir
Medine Müdafaasi Nedir?
Birinci Dünya Savasi baslarinda Osmanli Devleti, Balkanlardaki ve Afrika’daki topraklarini kaybetmisti. Arap memleketlerinde de durum farkli degildi. Ingiltere bölgedeki petrol kaynaklari için gözünü Osmanli Devleti’nin Arap topraklarina dikmisti.
Birinci Dünya Savasi iste böyle bir ortamda baslamisti.
Bu dünyanin atese ve kana boguldugu ortamda Peygamberin kabrinin bulundugu Medine’yi savunmak ve sehri korumak üzere 23 Mayis 1916’da Fahrettin Pasa görevlendirildi.
Iste tarihe altin harflerle yazilan “MEDINE MÜDAFAASI” böylece basliyordu. Fahrettin Pasa ve askerlerinin yazdigi bu destan Temmuz 1916’dan Ocak 1919’a kadar sürecek, Peygamberin kabrini düsmana birakmamak için Peygamberin torunlari olan isyancilara karsi mücadele edilecektir. . Fahrettin Pasa bu savunmada Peygamberin sehrini ve kabrini torunlarina karsi korumustur.
Fahrettin Pasa’nin
Unutulmaz Medine Savunmasi
Medine savunmasi, bir Osmanli pasasi olan Fahrettin Pasa’nin bir kahramanlik, vatan ve Peygamber sevgisidir.
Medine Savunmasi Ingiliz oyunlariyla, Osmanliya karsi isyan eden Araplarla yapilan savastir.
Bu savasta Istanbul’dan Medine’ye uzanan teren yolu Araplar tarafindan sökülmüs, yardim gelmeyince Fahrettin Pasa ve askerleri Medine’yi Savunmakta zorlanmislar, aç ve susuz kalmislardir.
Açlikla, susuzlukla, 50 dereceyi asan kavurucu sicaklarin yaninda, Ispanyol Nezlesi ve askerin dislerini ve çenesini çürüten Iskorpit hastaligi olmak üzere türlü hastaliklar ve agir çöl kosullariyla da savasarak Hz. Peygamber’in kabrini son ana kadar savunmuslar, padisahtan gelen teslim ol çagrisina uymamistir.
Çekirge Yiyerek Savundular
Hicaz Demiryolu’nun Medine’ye yakin istasyonlari düsman eline geçmis, sehre erzak girisinin kesilmis ve direnisin en zor günlerine gelinmisti
Bu günlerde çok ilginç bir olay yasanir. Medine’yi çölden gelen çekirgeler basmistir.
Fahrettin Pasa, askerlerini toplayarak; Peygamber Efendimiz döneminde de Hicaz’da çekirge istilasinin yasandigini ve sahabenin çekirge yedigini
çekirge yemenin sünnet oldugunu anlatarak su bildiriyi yayinlamisti: “Çekirgenin serçe kusundan ne farki var? Uçar, yesilliklerle beslenir, temiz ve taze olan yiyecekleri yer… Hicaz, Yemen, Asir Araplarinin baslica gidasi çekirgedir. Bedeviler saglamlik ve çevikliklerini çekirgelere borçludurlar… Hekimlerimiz de çekirgenin sifa verici ve besleyici oldugundan bahsediyorlar…” diyerek Peygamberin kabrini düsmana teslim etmemek için yasadiklari bu sikinti karsisinda Allah’in kendilerine bir lütufta bulundugunu ifade etmistir.
Fahrettin Pasa’nin bu açiklamalariyla askerimiz kavurma niyetine çekirge yemis, çekirge unundan ekmek yapmis, çekirge kurusunu da çerez gibi yiyerek bir süre bu sekilde beslenmistir.
Osmanli Teslim Oluyor
Fahrettin Pasa, yasanan tüm bu sikintilara ragmen askerleriyle birlikte Hz. Peygamber’in kabrinin önünden ayrilmiyor; kendisinin deyimiyle “son ere, son mermiye ve de son damla kana dek…” mücadeleye devam edilecegini adeta haykiriyordu.
Fakat direnise son verip teslim olmaktan baska çare kalmamisti. Istanbuldan devamli Medineyi teslim et emirleri geliyordu.
Osmanli Devleti 30 Ekim 1918’de Mondros Antlasmasi’ni imzalamis ve yenilgiyi kabul etmisti. Bu antlasma uyarinca Fahrettin Pasa’nin en yakin Itilaf Kuvvetleri komutanlarindan birine teslim olarak Medine’den çekilmesi gerekiyordu. Ancak Pasa, teslim olmamakta direniyordu.
Medineyi Gönülsüz Teslim
Durum içinden çikilamaz bir hal almisti. Zira Medine’nin Osmanli Devleti ile ulasimi kesilmis, askerin cephanesi ve erzak tükenmisti.
Fahrettin Pasa’ya, “Eger Medine bosaltilmazsa Istanbul’un isgal edilecegi” söylenerek Pasa güçlükle ikna edilmis, Medine’nin teslimini öngören antlasma gönülsüzce imza edilmisti. Medine’deki direnise son verilmisti
Medine’yi Ingilizlere birakmamak için her türlü sikintiya katlanan, hastaliktan pek çok askerini kaybeden Fahrettin Pasa, gözyaslari içinde son kez Peygamberimizin kabrini ziyaret ederek dua etmistir.
Kilicini Ingilizlere teslim etmeyip Peygamberin kabrinin basina birakmis ve oradan ayrilmamistir.
Teslim Oluyor...
Bir yandan Ingilizler, bir yandan Medine`yi kusatmis olan Serif Hüseyin`in kuvvetleri Medine`nin bir an önce teslim edilmesini istedilerse de, bu isteklerine karsilik vermedi. Hükümet, Ingilizlerin baskisi üzerine bu defa padisahin imzasini tasiyan bir teslim emrini Adliye Naziri Haydar Molla ile Medine`ye gönderdi. Fahrettin Pasa bu emri de dinlemedi. Askerlerin çogunun hasta olmasina; cephane, ilaç ve yiyecek stoklarinin bitmesine ragmen direnmeyi sürdürdü. Ancak sonunda kendi subaylarinin baskisi ile teslim olmaya riza gösterdi (Ocak 1919).
Fahrettin Türkkan Pasa 22 Kasim 1948 de hayata gözlerini kapadi. Önceden seçtigi Istanbul Bogazi`nda Rumeli Hisari mezarliginda yatmaktadir. Kitabesinde; `1914-1918 Birinci Cihan Harbinde Medine’nin Kahraman Müdafii Ömer Fahrettin Pasa, burada yatiyor` yazilidir.
Fahrettin Pasa, Medine’de bulunan “Kutsal Emanetler” i dikkatle toplayip, paketler ve 19 Mart 1917 günü Medine’den kalkan trenle Istanbul’a gönderir. “Kutsal Emanetler” denen bu esya ve hediyeler arasinda çok degerli mücevherler ve Peygamberimize ait esyalar da vardir.
Fahrettin Pasayi Baglayarak
Medineyi Teslim aldilar
Fahreddin Pasa teslim olmayacakti. Bunun üzerine Istanbul, pasayi komutanliktan aldi. Yerine atanan Albay Ali Necib Bey teslim görüsmelerini yürüttü. Ancak Ingilizler ve Araplar, Fahrettinn Pasa’nin teslim olmasini sart kostular. Bunun üzerine komutan vekili Ali Necib Bey, Ingilizler’le pasayi teslim etmek için anlasti.
Ali Necib Bey ve yanindakiler, Peygamberimizin türbesinin yakinlarinda bir yerde bekleyip, teslim olmayan Fahrettiin Pasa’nin, yanina gittiler. Hatirini sormaya geldiklerini zanneden Fahrettin Pasa’nin gözüne kül atiktan sonra üzerine atlayarak baglayip, 10 Ocak 1919’da Ingilizlere teslim ettiler.
Dört yil süren Kabil sefirliginden sonra Istanbul'a döner. Bir süre Askeri Yargitay Divani üyeligi yaptiktan sonra 1936'da da kendi arzusu ile emeklilige ayrilir. 22 Kasim 1948'de Ankara'ya seyahati sirasinda, Eskisehir yakinlarinda trende aniden rahatsizlanir ve kalp krizinden vefat eder. Vasiyeti üzerine, Asiyan Mezarligi'na defnedilmistir.
Kaynak:
Erhan Afyoncu,
Falih Rifki Atay
Islam Ansiklopedisi
Alinti yapilmistir.
14155,46%0,76
42,69% 0,23
50,15% 0,06
5897,70% 0,71
9533,17% 2,62
Ordu
14.12.2025