Diyanet Isleri Baskanligi’nin Cuma hutbesinden sonra ortaya çikan durumun din kurallari ile hukuk kurallarinin farkli hükümler içermesinden kaynaklandigina dikkat çeken Ordu Barosu tarafindan yapilan açiklamada; “Hem Diyanet Isleri Baskanligi hem de Ankara Barosu Baskanligi açiklamasi suç olusturmaz, açiklamalar görev tanimi içindedir” denildi.
Konuyla ilgili olarak Ordu Barosu tarafindan yapilan basin açiklamasinda sunlar ifade edildi;
“Diyanet Isleri Baskanligi’nin Cuma hutbesinden sonra, hutbe içerigine yönelik tepkiler, açiklamalar karsilikli suçlamalar ve yapilan suç duyurulari Baromuzca yakindan takip edilmektedir.
Mesele esasinda din kurallari ile hukuk kurallarinin farkli hükümler içermesinden kaynaklanmaktadir. Diyanet Isleri Baskanligi dini metin ve kurallar, barolar ise hukuk kurallari çerçevesinde meseleye yaklasmaktadir.
Din kurallari sorgulanamaz bir nitelik arz eder
Din kurallari, bireylerin gerek birbirleriyle, gerek çevreleriyle olan iliskilerini birtakim kutsal degerler, ilkeler, uygulama ve davranislar açisindan düzenleyip, bazi esaslara baglayan kurallardir. Din kurallari inanilan nesne, güç veya varligin emrettigi veya gerekli kildigi kutsal degerlere dayanir. Bu degerler akla degil daha çok inanca dayanir, bu nedenle de sorgulanamaz bir nitelik arz eder.
Hukuk kurallarini devlet koyar, devlet uygular
Hukuk toplumsal yasami düzenleyen, bunlara uyulmasi devletin yaptirim gücü ile desteklenmis olan çesitli kurallar bütünüdür. Hukuk kurallari devlet tarafindan konulur ve uygulanmasi devlet otoritesi tarafindan desteklenir. Bu kurallara uyulmadiginda bunlara uymayanlar hakkinda devlet tarafindan somut ve maddi sonuçlar içeren bir yaptirim uygulanir ki bu husus hukuk kurallarini diger tüm toplumsal davranis kurallarindan ayirt eder.
4121 Sayili Diyanet Isleri Baskanligi Kurulus Ve Görevleri Hakkinda Kanun uyarinca, Diyanet Isleri Baskanligi Islam Dininin inançlari, ibadet ve ahlak esaslari ile ilgili isleri yürütmek, din konusunda toplumu aydinlatmak ve ibadet yerlerini yönetmek üzere kurulmustur.
1136 sayili Avukatlik Kanunu uyarinca hukukun üstünlügünü, insan haklarini savunmak ve korumak Barolarin asli görevidir.
Diyanet Isleri Baskanligi’nin kutsal metinlere atifla verdigi/yayinladigi hutbenin din kurallarina uygun olsa bile hukuk kurallarina uygun olmadigi açiktir. Zira, hutbeye konu davranislar hukuken yasak ve suç degildir.
Dinen men edilmis birçok kuralin hukukça mesru oldugu ve devletçe desteklendigi bilinmektedir. Örnegin Faiz devlet eliyle alinmakta verilmektedir. Örnegin Milli Piyango Kurumu araciligiyla kumar resmidir ve devlet tekelindedir. Örnegin Alkol üretimi devlet kontrol ve denetimi altindadir.
Türkiye Cumhuriyeti laik, demokratik, sosyal ve hukuk devletidir
Laik devlet, toplumu degismeyen din kurallarina göre degil, degisen ihtiyaçlara göre yöneten ve is gören devlettir. Laik devlet dinler, mezhepler ve degisik inançlar arasinda hiçbir sekilde ayrim gözetmeyen bir devlet oldugu kadar; ayni zamanda, dinin kisilerin vicdanlarina götürülmesi için gerekli hukuki önlemleri de alan, vatandaslarin her türlü inanç ve ibadetlerini, dini bayramlarini, kisaca din ve vicdan özgürlügünü garanti eden bir “hukuk devletidir”. Bu da, dinin 'toplum' (kamu, devlet) islerinden siyrilip 'vicdanlara götürülmesini'; bir baska deyisle, kisilerin iç dünyalarindan disariya tasmayan, kisilere özgü (inanmama ve ibadet etmeme özgürlügü de dahil) bir inanç özgürlügü sayilabilmesini gerektirmistir. Bu nedenle laiklik, devleti muhatap alan “hukuki” bir kuraldir; kisilerin inançlarini muhatap alan bir “din”kurali degildir.
Din kurallari ile hukuk kurallari çatismasinda asil olan hukuktur
“Kimse, Devletin sosyal, ekonomik, siyasî veya hukukî temel düzenini kismen de olsa, din kurallarina dayandirma veya siyasî veya kisisel çikar yahut nüfuz saglama amaciyla her ne suretle olursa olsun, dini veya din duygularini yahut dince kutsal sayilan seyleri istismar edemez ve kötüye kullanamaz” (Any. md.24).
BM Insan Haklari Evrensel Bildirgesi’ne göre “Bütün insanlar onur ve haklar bakimindan özgür ve esit dogarlar.” T.C. Anayasasi’na göre 'Herkes, dil, irk, renk, cinsiyet, siyasi düsünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayirim gözetilmeksizin kanun önünde esittir.”
Netice itibariyle, Diyanet Isleri Baskanligi görevini yapmis dini kurallari vurgulamistir. Ancak bunu yaparken; geçmiste yapmadiklarinin, yapamadiklarinin veya eksik yaptiklarinin vebali üzerindedir. Kelime anlamlarindan biri de Baris olan Islam Dini ilkelerini layikiyla uygulayamamaktadir.
Ankara Barosu hukukilik sinirini asmis, kutsal degerleri hedef almistir
Ankara Barosu görevini yapmak isterken hukukilik sinirini asmis kutsal degerleri de hedef almistir. Avukatlar ve barolar, yazarken de konusurken de düsüncelerini olgun ve nesnel bir biçimde açiklamalidir. Mesleki çalismasinda hukukla ve yasalarla ilgisiz açiklamalardan kaçinmalidir.
Hem Diyanet Isleri Baskanligi hem de Ankara Barosu Baskanligi açiklamasi suç olusturmaz, açiklamalar görev tanimi içindedir. Fikir ve ifade özgürlügü sinirlarindadir. Siyasetçiler ve idareciler agir elestirilere normal insanlardan daha fazla katlanmak zorundadir. Sorusturma açilmasi isabetsiz bir karardir.
Kutsal dini degerlere saldiri asla kabul edilemez, devlet de din kurallarina göre yönetilemez. Saygilarimizla.”
Ordu Barosu Baskanligi
10225,48%-1,28
40,22% 0,13
46,88% -0,35
4329,44% -0,12
6901,12% 0,03
Ordu
15.07.2025