Dr. Özlem Cankurtaran İle Hayata Dair

Ünye’nin çok sevilen sahsiyetlerinden Avukat Hasan’in kizi, on parmaginda on hüner olan Sila’nin kardesi, çok hos ve zarif Tuna Hanimin kizi. Üniversite okumak için Çapa Tip Fakültesi’ne Istanbul’a gittiginde birbirimizden koptuk ancak, onun basarilarini ve hayat mücadelesini hep hayranlikla izledim. O bir cerrah, gögüs cerrahi ve su anda Acibadem Maslak’ta saglik danismani, ÇABA Dernegi Yönetim Kurulu Üyesi ve YouTube Kanalinda Cankurtaran Bilgiler paylasiyor, Instagram Canli yayinlarinda bir çok degerli ismi agirliyor.

AKLIMLA VE SEVGIYLE VAR OLMAYA ÇALISAN BIRIYIM

Özlemcigim senin hakkinda kisaca bilgi vermek istedim ancak, sen hayatina bir çok güzellik ve proje sigdirmayi basarmis bir kadinsin. Sen kendini nasil tanimliyorsun? 

Öncelikle bu güzel sözlerin için çok tesekkür ederim. Sen sorunca fark ettim ki benim kendimle ilgili bir tarifim yok. Ama sunu söyleyebilirim. Hayatta aklimla ve sevgiyle var olmaya çalisan biriyim ben. Doktorum, aileme tutkuyla bagliyim, birçok dostum ve arkadasim var. Hepsi birlikte beni tarif ediyor belki. Basima ne gelirse gelsin hayati bir köseden seyreden degil de hep içinde olanim.

Ünye’deki çocuklugunu düsündügünde ilk olarak hangi anin gözünde canlaniyor? Her kiz çocugu babasina asiktir derler, babana hayranligin ve askini bize anlatabilir misin? Annenin hayata bakisi ve vizyonu senin hayatini nasil etkiledi?

Çocuklugum çok güzel geçti. Mutlu bir evdik biz. Babamiz çok farkliydi. Beni ve ablami çok sevdi ve bunu her zaman bize gösterdi. Müthis bir kütüphanesi vardi. Edebiyata, tarihe, mitolojiye, felsefeye çok merakli idi. Birlikte baliga çikardik, tepelere elma toplamaya giderdik. Bize hep bir seyler anlatirdi. Arkadaslarimizla plajdayken gelir bizimle çok sey paylasirdi. Bizi çok mutlu etti babam. Arkadaslarimizi da kiz erkek diye ayirmazdi. Ne kadar çok insan tanisak o kadar memnun olurdu. Bizim okul çikisimizda mutlaka evde olurdu. Çok vakit geçirdik babamla. Annem bu durumdan çok mutluydu. Çünkü kendisinin babasiyla iyi bir iliskisi olmamis, çok dua etmis ‘çocuklarim olursa babasiyla çok yakin olsunlar’ diye. Annem enerjisi çok yüksek bir kadindi. Hala da öyle. Ölüm olmasin her seyin çaresi var der. Hayir, cevabini kabul etmez. Çok pozitiftir ve bizi de öyle yetistirdi.

Ünye’de baslayan hikayemiz bizi farkli senaryolarin içine sürüklemis. Geçmise gitme sansin olsaydi benim tanidigim o liseli Özlem’e neler söylemek isterdin?

Babam bize hep ‘bir nefes dünyaya bedel’ derdi. Liseli Özlem’e o bedelin agir oldugunu söylemek isterdim. Hayatin çok zor ama bir o kadar güzel oldugunu, bir dolu sikinti arasinda gülebiliyor ve bir an yakalabiliyorsak güzel yasiyoruz derdim.

MUTLULUGUN HER KOSULDA BIR SEÇIM OLDUGUNU ÖGRENDIM

Senin hikayen ask dolu ancak, bir o kadar da mücadele dolu olmus. Hasta ve hasta yakini olarak yasadigin bu tecrübeler seni nasil degistirdi, neler ögrendin bu süreçte?

Çok genç yasta hastalikla tanistim. Hayatimin en güzel dönemiydi. Gögüs cerrahisi asistanligimin son senesiydi, çok âsiktim, her sey çok yolundaydi. Hasta oldugumu ögrenince duydugum ilk his büyük bir saskinlik, sonraki his ise Cüneyt beni terk eder mi korkusu. Sonra sükrettim ailemden baska birinin degil de benim basima geldigi için. Türkiye’de tedavisi mümkün degildi ve Cüneyt beni hemen Amerika’ya götürdü. Annemle babami uzak tutmaya çalistik. Bir çok seyi söylemedik. O kadar ki babam isi gücü birakip gezdigimizi düsünmüs. Sila, Cüneyt ve ben çok iyi bir takim olduk. Ben onlarin islerini kolaylastirmak için elimden geleni yaptim. Çok uyumlu bir hasta oldum. Bir yandan da onlara çok üzülürdüm çünkü hasta hastaligiyla mücadele ediyor ama yakinlariniz size can vermek istiyorlar ama ellerinden bir sey gelmiyor. Ben iyilesip Türkiye’ye geldikten bir süre sonra Cüneyt’in hastaligi basladi. O zaman gördüm ki, hasta yakini olmak tahmin ettigimden de zormus. Hasta olmak daha kolaymis. Hayatin kiymetini hep bilirdim ama belki anin kiymetini o kadar bilmiyordum. Daha anda yasamayi ögrendim. Ertelememeyi, beklememeyi, mutlulugun her kosulda bir seçim oldugunu ögrendim. Çok zordu ama bir taraftan ne kadar sansli oldugumu, müthis bir sevgiyle sarili oldugumu gördüm.

CÜNEYT’IN HASTALIGI BASLADIGINDA VE HER ASAMASINDA SEVGILIME BIR KEZ DAHA HAYRAN OLDUM

Büyük ask hikayenizin kahramani olan sevgili esin Cüneyt Cankurtaran ile ellerinizi bir an olsun birakmamaniz çok etkileyici. Senin ona inancina ve askina hayran kalmamak elde degil. Bu büyük askla ilgili neler söylemek istersin?

Cüneyt’le çok kuvveti bir bagimiz ve askimiz var. Fakat ilk görüste baslamadi bu ask. Bilakis Cüneyt’i ilk tanidigimda çok antipatik gelmisti bana. Daha sonra pesimden kostugu 1,5 sene var. Bu 1,5 senenin sonuna dogru biraz vakit geçirdik Cüneyt’le ve ben etkilenmeye basladim. Tanidikça ne kadar farkli ve sofistike bir insan oldugunu gördüm ve çok asik oldum. Çok tutkulu bir askti. Ilk senesinde ayrilip baristigimiz dönemler oldu ama her seferinde askimiz daha da güçlendi. Ben hastalandigimda bana evlenme teklif etti. O kadar sevindim ki hastaligimi, yürüyüp yürüyemeyecegimi, her seyi unuttum. Hastaydim ama çok mutluydum. Cüneyt’in hastaligi basladiginda ve her asamasinda sevgilime bir kez daha hayran oldum. Hastaligi büyük bir zarafetle kabullendi ama ayni zamanda muazzam bir savasçiydi. Ben kendi hastaligimda da Cüneyt’in hastaliginda da ondan çok sey ögrendim. Birbirimize bir söz verdik. Ne olursa olsun ellerimizi ayirmayacaktik. Ikimiz de bu sözümüzü tutuyoruz.

2019 yilinda Ankara’da düzenlenen “Evimizin Saglik Elçileri” toplantisinda bir araya gelmistik  ÇABA Dernegi üyeleriyle, seninle ve ablan Sila ile. Güler yüzü, pozitif enerjisi ile herkesi toparlayici ve birlestirici bir gücü oldugunu düsündüm Sila’nin, yaniliyor muyum? Nasil bir iliskiniz var Sila ile?

Sila, Allah’in bana ve ailemize bir hediyesi. Onu anlatmaya kelimeler yetmez ama Sila olmasaydi nasil yasardim bilmiyorum. Hastaligimda hem bana bakti hem annemle babami idare etti. Beni çok eglendirdi tedavim boyunca. Hastanede o kadar çok güldürürdü ki beni baska hastalara mahcup olurduk.10 ay kaldik Amerika’da. O süre boyunca ne zaman uyudu ne zaman dinlendi bilmiyorum. Gündüz benimle ilgilenirdi gece de ne zaman gözümü açsam uyanikti. Sila’nin bütün arkadaslarimiz arasinda da yeri farklidir. Herkesi idare eden odur aslinda. Sila yanimdaysa her seyle basa çikabilirim.

HER ÇOCUGUN MUTLU OLMA HAKKI VAR

2009-2015 yillari arasinda Baskanligi’ni yaptigin ÇABA Dernegi çatisi altinda çalisan gönüllülerin destegi ile yaptiginiz bir çok proje ile, ihtiyaci olan okullara yardim götürdünüz ve çocuklarin daha iyi kosullarda egitim görmelerine katkida bulundunuz. Senin için ÇABA ne anlam ifade ediyor?

Cüneyt’in hastalandigi yillardi bu yillar. Cüneyt de tesvik etti beni ÇABA’ya girmem için. Daha önce gelen dernek tekliflerini geri çevirtmisti bana. O yüzden çok sasirdim. Ama ÇABA farkliydi. Çok güzel bir arkadaslik, samimiyet ve heyecan  vardi. Hedefleri çok kiymetliydi. Çocuklara yatirim yapiyorlardi. Böylece girdim ÇABA’ya. Girer girmez de beni baskan yaptilar. Ruhuma çok iyi geldi. Sanki eksik bir sey tamamlanmis oldu. Ben sansli bir çocuktum. Benim kadar sansli olmayan çocuklara borçlu hissediyordum. Her çocugun mutlu olma hakki var. Biz de elimizden geldigince onlarin yüzünü güldürmeye çalisiyoruz.

KARANLIK YOLU ISTEMIYORUM. AYDINLIK YOLDAN GIDIYORUM.

Sürekli yeni projeler içinde yer aliyorsun. Televizyon programlari, YouTube Kanali çekimleri, instagram canli yayinlari, sosyal yardim projeleri. Çalismanin, sürekli üretmenin hayatini pozitif etkiledigini ve isiltinin arttigini gözlemliyorum. Tüm bu temponun içinde yoruldugun, pes ettigin olmuyor mu? Zorluklarla basedemeyen ve yenilgiyi seçen kadinlara hangi tavsiyeleri verirsin?

Ben bu tempo içinde iyi oluyorum. Hiçbir sey yapmazsam hasta gibi oluyorum zaten. O yüzden hep üretmeye çalisiyorum. Hastaliklarin bunun önüne geçmesini istemiyorum. Daha önce de söyledigim gibi ben mutlu olmayi seçtim. Bu etrafi mi da mutlu ve güçlü yapiyor. Ben pes edersem bundan etkilenecek insanlar var. Karanlik yolu istemiyorum ben. Aydinlik yoldan gidiyorum. Hayat zor ve herkesin bir bas etme yöntemi var. Bazen insan çok yorgun hissedebiliyor kendini. O anlarda hatirlamak lazim kendi hikâyemizin yazari biz olmaliyiz. Baskalarina birakmamali ve vazgeçmemeliyiz.

Özlemcigim, güçlü durusun ile bize ilham oluyorsun. Seni yürekten kutluyorum ve ayakta alkisliyorum. Bu güzel söylesi için tesekkürler.