Düşman askerlerinin Çanakkale savaşlarında Ailelerine yazdığı mektuplar.. / Yaşar KARADUMAN

“Burası Türklerin vatanı ve bu savaş bizim savaşımız değil.. Asıl kahraman olan Türkler. Türkler vatanlarını savunmak için bize karşı çok ağır şartlar altında direniyorlar ve kahramanca ölen asıl onlar.”

Canik Dergisi 4.04.2019 08:44:52 12389 0
Düşman askerlerinin  Çanakkale savaşlarında Ailelerine yazdığı mektuplar.. / Yaşar KARADUMAN

Alistair John TAYLOR

10 AGUSTOS 1915 GELIBOLU

Sevgili ve bir zamanlar mutlu ailem.

Gelibolu cehenneminden hepinize merhaba! Bu mektubu size yazmak niyetinde degildim. Aslinda ben artik kimseyle konusmak kimsenin, kimsenin yüzünü görmek istedigimden de emin degilim.

Hem siz benim buraya cehennem dedigime bakamayin burasi hakikaten güzel bir yer. Üzerleri toz toprakla örtülmeden önce zeytin agaçlarinin bollugu, savasa aldirmadan her yanda pitir pitir açan kirmizi gelinciklerin nesesi, aksamlari yarimadayi kizila boyayarak batan günesin insanin içini acitan güzelligi ve bir de Gelibolu bülbülleri. Gelibolu’da hâlâ un ufak olmadan kalan küçük bir ruh parçam mevcutsa bunu bülbüller saglamistir.

Eger o sirada bir Türk öldürmüyor ya da Türkler tarafindan öldürülmüyorsak, Gelibolu’nun muhtesem gurubunu seyrediyoruz. Ege Denizinin içine gömülen günesin biraz önce Pasifik Okyanusu’ndan yükselerek Yeni Zelanda’da ki ertesi günü aydinlattigini bilmek insanin canini acitiyor.

 

Ben artik sadece bir Anzak askeriyim. Ne sevdigim sarkilar, yemekler, kokular ne de sevdigim insanlar... Ben artik bir sayiyim. Yasayan bir sayi. Ölürsem o zaman da bir sayi olacagim. Vatan ugruna kahramanca ölmüs bir sayi. Kahramanca ve vatan ugruna! Kahramanlik mi Hadi yaa. Kahramanlik zorla olmaz.

Vatana gelince... Burasi Türklerin vatani ve bu savas bizim savasimiz degil. Bizler Ingilizlerin de söyledikleri gibi sadece hevesli oglan çocuklariyiz.

Asil kahraman olan Türkler.  Türkler vatanlarini savunmak için bize karsi çok agir sartlar altinda direniyorlar ve kahramanca ölen asil onlar.

 

Geçen hafta ölüleri gömmek için karsilikli ates kes ilan edildiginde ilk defa Türkleri yakindan ve canliyken gördük. Türkler bize anlatilan canavarlara benzemiyordu. Onlar da gözlerinde endise ve keder olan genç insanlardi. Onlarinda arkalarinda bekleyen üzüntülü aileleri, yasli anne-babalari, karilari belki de sevgileri vardi. Onlar da yaralaninca aci çekiyor, onlar da gencecik hayallerini birakip ölüyorlar. Türkler de insandi.

Ben bu savasta ölmeyi reddediyorum.

Bu benim savasim degil. Fakat yasamak için de hiç istegim

kalmadi. Tanrim günahlarimi affet. Hepinizi çok seviyorum.

Alistair John TAYLOR, GELIBOLU 1915

 

 Avustralyali asker

Sydney Harrie Skinner'in

1915'te ailesine yazdigi mektup:

Skinner, mektupta 25 Nisan 1915'te, saat 04.00 siralarinda, Gelibolu'daki Kabetepe açiklarinda demirleyen 15 numarali Avustralya nakliye gemisi ‘Star of England'da bulundugunu belirtiyor.

 “Skinner, “Anne ve baba” seklinde baslayan mektubunda su ifadeleri kullanmis: “Gün aydinlandiginda, isik arttikça önümüzdeki araziyi görmeye basladik. 15 savas gemisi korkunç bir sessizlikle, sahildeki bataryalarin atesini bekliyordu. Saat 05.00'te üzerimize ates açildi. Her yerimizde sarapneller patliyordu.”

“Savas gemilerimiz, sahildeki Türk bombardiman noktalarina dogru döndü. Top mermileri, limanin sag tarafindaki bölgeleri vuruyordu. Sagir edici patlama sesleri geliyordu. Tonlarca toprak ve kaya, havaya yükseliyordu. Bu sirada askerlerimiz destroyerlere ve sonra çikarma botlarina geçiyorlardi.”

 

“YARALI ASKERLERIN DURUMUNU

HAYAL BILE EDEMEZSINIZ”

“Saat 12.30 siralarinda, bir mavna ile daha fazla yarali asker getirildi. Bu askerleri böyle bir halde görmek berbatti. Orada olmadan neler gördügümü hayal bile edemezsiniz. Yaralari korkunç durumdaydi. Türkler dom dom adi verilen patlayici ve sakat birakici kursunlar kullaniyordu.”

Dünya tarihine geçen Çanakkale Savasinin ruh halini en iyi cepheden yazilan mektuplar aktariyor.

 

Lance isimli bir askerin annesine

Gelibolu'dan yazdigi mektup.

'Sevgili Annecigim;

Bana göre, yarimadada pek çok sey yasanmasina ragmen, bugüne kadar üç çok önemli olay oldu.
Birincisi, tarihin uzun yillar unutamayacagi çikarma harekati. Insanin bunun degerini, muhtesemligini ve mucizeviligini anlayabilmek için çikarmanin gerçeklestirildigi noktayi mutlaka görmesi gerekir.

Elbette bu harekat çok iyi düsünülmüstü.

Ikincisi ise, geçtigimiz 11 Mayis'ta binlerce Türk'ün bizim hatlarimiza yaptigi karsi taarruzdu. Karsilastirdigimizda bizim kayiplarimiz çok azdi, tüm hat boyunca yaklasik 500 kisi. Çikarma harekatindan bu yana üzerimize böylesine çok sayida geldikleri ilk ve tek andi.

Üçüncüsü ise 6. Takviye kuvvetimizin planladigi ve çok agir kayiplar verdigi Tekçam taarruzuydu. Belki de bu harekata katilmadigim için çok sansliyim. Tekçam'da hemen hemen en siddetli muharebe yasandi. Tanidigim o kadar çok dostumu kaybettim ki… (12 Kasim 1915, Gelibolu, Lance)

AVUSTRALYALI

ASKERIN MEKTUBU
'B. Jamie' isimli asker, 13 Ekim 1915'te Anzak koyunda 'Sevgili Eric' diye basladigi mektubunda savasi söyle anlatiyordu:

'Senin sik sik savasta olmanin daha dogrusu muharebede bulunmanin nasil bir sey oldugunu merak ettigini düsünüyorum. Gerçegi söylemek gerekirse Avustralya'da evde olmaya hiç benzemiyor. Pat pat pat diye her yerde makineliler çalisiyor, büyük top mermileri havayi aci, ince ve korkunç bir çiglik atarak yariyor, büyük bir gürültü ile yere iniyor, topragi parçalayip kocaman çukurlar açiyor.
Siperdeki Türklerle aramizdaki mesafe bazi yerlerde 18 metre kadar. Onlar da bizimle ayni seyleri yapiyorlar. Bütün gün biz onlara onlar da bize bakiyor. Bazi özel günlerde onlar bizim vadideki siperlerimize her çapta top mermileri atarak hatlari bozmayi ve mümkün oldugunca çok zarar vermeyi amaçliyorlar. 'Jack Johnson' adini verdigimiz büyük toplar 8-10 inç gibi çesitli çaplarda.

Mermilerinin havada gidislerini duyabiliyor, bir siginaga veya bir tünele girip patladiktan ve sarapnel parçalari yarimada üzerinde uçusup dagildiktan ve düsmesinden sonra tekrar açiga çikiyor ve kaldigimiz yerden devam ediyoruz.

 

ISIMSIZ BIR ANZAK

ASKERININ MEKTUBU :
'Sevgili Babacigim

Bir süreden beri Limni'deki hastanedeydim. Ates hattina yeni döndüm. Dizanteri yüzünden çok zor günler geçirdim. Simdi daha iyiyim. Savasin bitmesini istiyorum. Artik canima yetti. 1ci Tugayin Tekçam mevkiine yaptigi taarruzu okumussundur. Ben de o taarruzda yer aldim. Daha fazlasini görmek istemiyorum. Türk siperlerine ulastigimizda her seyin ve hepsinin deniz topçu atisiyla paramparça edildigini, Türklerin orada burada üçerli dörderli üst üste yigildigini gördüm. Burada bir Connaught Taburu var. Bir haftadir ölüleri gömüyorlar.'

Çekilme 12 Aralik'ta basladi. Bir haftada Anafartalar ve Ari Burnu tamamen bosaltildi; bir ay sonra da Ingiliz donanmasinin Seddülbahir'den ayrilmasiyla Türkler savasin galibi oldu.

(Kaynak: Milli Savunma Bakanligi'nin yayimladigi 'Cepheden Mektuplar' kitabi.)

  • Pazar 19.2 ° / 12.4 ° Orta kuvvetli yağmurlu
  • Pazartesi 22.1 ° / 11.7 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • BIST 100

    9311,88%-2,19
  • DOLAR

    38,85% -0,32
  • EURO

    44,87% -0,99
  • GRAM ALTIN

    4344,50% 1,44
  • Ç. ALTIN

    6989,75% 1,74

Ordu

15.06.2025

  • İMSAK 02:49
  • GÜNEŞ 04:49
  • ÖĞLE 12:34
  • İKİNDİ 16:34
  • AKŞAM 20:09
  • YATSI 22:00
https://www.facebook.com/%C3%9Cnye-Kent-Ofset-106507792092593