EKMEK KIZARTMA MAKINESI:
1909’da General Electric sirketi, ilk elektrikli ekmek kizartma makinesini üretti. Dilimlenmis ekmek, elektrikle isitilan bir tel üzerine konuluyordu. Ayarli bir saat, süre doldugunda elektrigi kesiyor ve ekmegi disari dogru itiyordu. Bu sayede sabahlari kahvalti masalarini renklendiren çitir çitir ekmeklerin hikayesi dogdu.
KASIK
Paleolitik zamanlardan beri kullanilan kasiklarin atasi deniz kabuklaridir. Kasigin Latince ve Yunanca’ daki karsiligi “spiral sekilli sümüklüböcegi kabugu” anlamina gelen “cochlea” kelimesinden türetilmistir. Günümüzdeki formunu ise MS I. Yüzyilda Romalilar vermistir.
BIÇAK :
Tarihte kesin olarak ne zaman icat edildigi belli olmayan biçak, günümüzde mutfaklarda ve yemek masalarinda dizayn edilseler de tarihin ilk dönemlerinden baslayarak yakin bir zamana kadar öncelikle silah olarak kullanildi. Ortaçag Avrupasi’ nda ev sahibi masaya biçak getirmezdi, çünkü herkesin biçagi belindeydi. Ancak siddet artmaya baslayinca 1669’ da Fransa Krali 14. Louis’ in bütün sivri uçlu biçaklarin yemek masalarinda kullanimini ve sokaklarda tasinmasini yasaklamistir.
ÇATAL :
Çatali ilk kullananlarin Yunanlilar oldugu sanilmaktadir. Çatalin yemek masalarindaki kullanimi MS 7. yüzyilda Ortadogu’ daki zengin ve itibarli ailelerde görülmektedir. 13. yüzyilda Bizanslilar’ a onlardan da Italyanlar’ a geçmistir. Fransa da ise “gösterise kaçiyor ” diye kabulü yavas olmustur. Çatal, 1600’ lerin ortalarindan itibaren tekrar itibar kazanmis, kraliyet ailesi ve zengin sofralarinin vazgeçilmez lüksü olmustur. Günümüzde ise hepimizin vazgeçilmez ihtiyacidir.
DIKIS MAKINESI :
1830’ da Barthelemy Thimonnier dikis makinesini icat etti. Makinede ayak pedaliyla döndürülen bir tekerlek, igneyi kaldirip indiriyordu. Fakat o dönemlerde pek çok terzi, isini kaybedecegi korkusuyla bu makinelerin 80 tanesini tahrip etmisti.
olsa da asil katkiyi 1893’ de W.L. Hudson’ un yaptigi söylenebilir. Fermuarin hayatimiza girmesi oldukça zaman almistir. Ilk fermuar tasariminin o kadar ürkütücü bir görüntüsü vardi ki pek çok üretici seri üretimi yapmayi reddetmisti. Fermuar, günümüze kadar gelismis ve hayatimizdaki pratik malzemelerden biri olarak yerini almistir.
KURSUN KALEM :
Kursunkalemin bugün bildigimiz seklini Fransiz kimyaci Nicolas Conte vermistir. Kil ve graphite karisimini yakip tahtadan silindir çubuklar içine koyan Conte; 1795’ te patentini almistir. Ilk kursunkalem fabrikasini ise 1861’ de Eberhard Faber, New York’ ta kurmustur.
TUKENMEZ KALEM :
1938’ de Macar mucit Lazlo Biro, biro da denilen, günlük hayatimizin vazgeçilmez parçasi olan bilye uçlu tükenmezkalemin hayata geçmesini sagladi. Tükenmezkalem, öncelikle yüksek basinca maruz pilotlarin kullanmasi için üretilmisti. Zamanla kolay
kullanimindan dolayi genis kitlelere ulasti.
DOLMAKALEM:
1935’ te Fransiz Jules Fagart, tekrar doldurulabilen dolmakalemi gelistirdi. Bugün bizlere bir parça nostalji gibi görünse de dolmakalemler, pek çok insan için hala önemli yazi araçlarindan biridir.
SILGI :
Silgiyi ilk defa 1736’ da Avrupa’ ya getiren, Fransiz kasif ve bilim adami Charles Marie de la Condamine’ dir. Bu aslinda, Güney Amerika’ da yerli kabilelerin oyun için ve tavuk tüyü gibi seyleri vücutlarina yapistirmak için kullandiklari bir maddeydi. Avrupalilar bunu kullandi fakat bir süre sonra çürüdügü için kullanisli olmadi. 1839’ da Charles Goodyear, kauçugu islemenin ve dayanikli kilmanin yolunu buldu. Bugün kullandigimiz silgilere sekil vermis oldu.
RAPTIYE :
Raptiye, ilk defa Amerikali Edwin Moore tarafindan kiralik bir odada üretildi. Bir gün önce yaptigini ertesi gün satan Moore, Eastman Kodak Company’ den büyük bir siparis alinca 1904’ te Moore Raptiye Sirketi’ ni kurdu. Sirketi hala küçük seylerin üretimine devam etmektedir.
KALEMTIRAS :
Bugün okur yazar hemen hemen herkesin evinde, çekmecesinde bulunan kalemtiras Amerikali John Lee Love tarafindan 1897’ de icat edildi. Ilk üretimi bildigimiz tasinabilir sekliyle tasarlanan kalemtiras daha sonraki yillarda gelistirildi.