Kene ısırığında erken müdahale önemli!

Kene ısırığında erken müdahale önemli!

Özel Ünye Çakırtepe Hastanesi Başhekimi Uzman Dr. Ali Coşkun, kene korkusunun yaz aylarında yeniden gündeme geldiği bu dönemde yaptığı uyarıda, vatandaşları erken müdahalenin hayati önemi konusunda bilgilendirdi.

“Kene değil, taşıdığı mikrop öldürür”

Yaz aylarının gelmesiyle birlikte doğada vakit geçiren vatandaşlar için yeniden tehdit haline gelen keneler, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) vakalarıyla birlikte yeniden gündeme geldi.

Özel Ünye Çakırtepe Hastanesi Başhekimi, Biyokimya ve Klinik Biyokimya Uzmanı Uzman Dr. Ali Coşkun, konuyla ilgili kritik açıklamalarda bulundu. 

Dr. Coşkun, kenenin kendisinin değil, taşıdığı mikropların ölümcül olduğunu belirterek, şunları söyledi:

“Kene aslında öldürücü değil. Kenenin içinde taşıdığı mikrop öldürücü. Örneğin kenenin yaptığı birçok hastalık var. Kırım Kongo Kanamalı Ateş içindeki taşıdığı mikrop nedeniyle ortaya çıkar. Kene insanı ısırdığında acı hissettirmez. Fakat içinde virüs varsa ve kana geçerse hastalık yapar. Kırım Kongo hastalığında da bu geçişle birlikte %5 civarında ölüm riski vardır.”

Keneler en çok Nisan–Eylül arası aktif

Dr. Coşkun, kenelerin özellikle bahar ve yaz aylarında daha aktif olduğuna dikkat çekerek şöyle konuştu:

“Keneler ülkemizde genellikle Nisan’la Eylül ayları arasında aktiftir. Çimen, çayır, otlak gibi yüksek alanlarda görülür. Ancak her kene tehlikeli değildir. Kırım Kongo virüsünü taşıyan keneler genellikle Hyalomma marginatum cinsidir. Vatandaş bunu ayırt edemez, bu nedenle her kene ısırığı ciddiyetle ele alınmalı ve en az 10 gün boyunca takip edilmelidir.”

Korunmak için ne yapılmalı?

Kırsal alanda vakit geçiren vatandaşlara pratik önlemler öneren Coşkun, şu tavsiyelerde bulundu:

“Piknik yaparken mutlaka beyaz bir örtü üzerinde oturun. Pantolon paçalarınızı çorap içine koyun. Eve döndüğünüzde vücudunuzu ve birbirinizi kontrol edin. Kene vücuda yapıştığında acı vermez, fark edilmesi zor olabilir.”

“Keneyi gördüğünüz anda hekime başvurun”

Keneyle karşılaşılması halinde asla kendi başına müdahale edilmemesi gerektiğini vurgulayan Dr. Coşkun, şu uyarıda bulundu:

“Keneyi gördüğünüz an en yakın hekime müracaat edin. Kene ne kadar erken çıkarılırsa, hastalık bulaşma riski o kadar düşer. Kolonya, sirke, alkol gibi maddeleri kesinlikle damlatmayın. Bu maddeler hayvanın kusmasına ve mikrobun kana karışmasına neden olur.”

Tedavi ve takip nasıl olmalı?

KKKA hastalığının bilinen bir tedavisi ya da aşısı olmadığını hatırlatan Dr. Coşkun, hekim kontrolünün hayati olduğunu ifade etti:

“Tedavi semptomlara yöneliktir. Kene çıkarıldıktan sonra kişi en az 10 gün takip edilmelidir. Soğuk algınlığı benzeri semptomlar, kan testleri ile değerlendirilmelidir. Karaciğer fonksiyonları bozulmuş mu, kanama riski var mı, bunlara bakılır. Kuluçka süresi genelde 1 ila 5 gün, en fazla 9-10 gündür.”

“Kene %100 ölümcül değil”

Kene kaynaklı ölümlerin abartılmaması gerektiğini vurgulayan Coşkun, konuyu şöyle özetledi:

“Kene %100 ölümcül değil. Ölüm oranı %5 civarında. Asıl ölümcül olan taşıdığı mikroptur. Keneyi çıkartırken zorlamamak gerekir. Hekime gitmeden yapılan her müdahale riski artırır. Kene çıkarılsa bile hekime gidilmeli, çünkü hekim çıkarılan kenenin hastalık bulaştırıp bulaştırmadığını testlerle takip eder.”

“Kene Karadeniz’de daha sık görülüyor”

Kenelerin yaşam alanları hakkında da bilgi veren Dr. Coşkun, “Hayvan daha çok Karadeniz, İç Anadolu ve Doğu Anadolu’nun kuzey kesimlerinde görülür. Soğuk ve ılıman iklimi sever. Akdeniz bölgesinde nadiren rastlanır. Tokat ve Kuzey Karadeniz bölgesi daha risklidir” dedi.

Dr. Ali Coşkun, açıklamasını “Burada suçlu olan kene değil, kenenin taşıdığı virüs. En önemli şey, tedbiri elden bırakmamak ve her kene temasında mutlaka hekime başvurmaktır.” sözleriyle tamamladı.

Ünye Kent / Tuğçe Uysal , Ömer Güney