KİM BULDU ? ve Nal

KIBRIT 

 1680’ de Robert Boyle, kükürtlü kibrit araciligiyla atesi elde etmeyi becerdi. Kesfedilmesinin üzerinden binlerce yil geçmis olmasina ragmen ates pratik halde elde edilemiyordu. Önceleri bir çelik, bir metal parçasina sürtülüyor ve ates elde ediliyordu. Boyle’ nin kibriti, zimpara kagidina sürtülmek suretiyle ates aliyordu. Ardindan fosforlu kibritler de üretilmeye baslandi.

YAZAR KASA 

1879’ da James Ritty, yazar kasayi icat etti. Bugünkü yazar kasalarin ilham kaynagi olan ilk yazar kasaya, bir klavye yardimiyla sayilar giriliyor, gerekli toplamalar yapiliyor ve bunlar kagida basilabiliyordu.

KÖR ALFABESI

 Fransiz subay Barbier, aklina gelen kabarik harf fikrini kendisi de kör olan arkadasi Braille’ e anlatti. Louis Braille, bu alfabe sistemini kendi yasadigi zorluklari da degerlendirerek, 1829 yilinda bugün kullandigimiz kör alfabesini gelistirdi. Bugün sadece Braille’ in kabartma harflerini basan özel matbaalar bulunmaktadir.

BEBEK ARABASI 

 1733’ te Ingiliz William Kent, ilk bebek arabasini üretti. W. Kent adli mimar, Devonshire’ in III. Dükü’ nün çocuklari için tarihin ilk bebek arabasini siparis üzerine yapmak zorunda kalmistir. Bugün gelistirilmis benzer tasarimlar parklarda, bahçelerde karsimiza çikabilmektedir.
POSTA PULU 

1837’ de Rowland Hill, ilk posta pulunu tasarlayip kullanimini sagladi. Hill posta pulunu yaptiktan sonra Ingiltere krali tarafindan sövalyelikle ödüllendirilmistir. Bugün halen kullandigimiz, her biri birer sanat eseri sayilabilecek pullar, önceleri sadece kralin yazismalarinda kullanabildigi bir isaret iken zamanla tüm posta sistemlerince kabul görmüs ve yayginlasmistir.

Nal

Nal at esek ve öküz gibi hayvanlarin ayak tirnaklarina çakilan demir parçasidir. Bu hayvanlar sert zeminde yürürlerken nal olmamasi durumunda tirnaklari asinir, ayagi yaralanir ve yürüyemez duruma gelir.

At tek parmak üzerinde yürür. Antik çaglarda atlara nal çakilmazdi. Bu nedenle atlarin tirnaklari çabuk yipranir ve is göremez hale gelirdi.

At nalinin ugur getirdigine de inanilir bazi evlerin kapilarina nal asarlar.

 Atlarin bulundugu her ülkede at nali ugurlu olarak kabul edilir. Bu nedenleher çagda her ülkede batil inançlarin içinde en yaygin ve en güçlüsü olmustur.
Demir yeryüzünde kesfedildigi zaman insanlar onun Tanrilar tarafindan büyücüler ve seytana karsi gönderilmis bir güç olduguna inandilar. Ayrica eski çaglarda 'U' seklinin de özel bir anlami vardi. Ay'in hilal konumuna benzer sekliyle bollugu iyi talihi ve koruyucu gücü temsil ediyordu.
Bir nalin yedi tane demir çivi ile çakilmasi da yedi sayisinin ugurlu sayilmasindan dolayidir. At nali tarihte büyücülere karsi da kullanilmistir. Büyücü oldugundan süphe edilen yasli kadinlar öldürülünce bir daha geri gelmemeleri için tabutlarinin üzerlerine birer at nali çakilmistir.
Bir kilise'nin papazi din adami olmadan önce nalbantlik yaparmis. Bir gün seytan  gelmis ve ayaklarina nal takmasini istemis, nalbant seytani tanimis ona  ' nal takabilmesi için zincirlenmesi  gerektigini' söylemis.
Seytani siki bir sekilde duvara baglayan nalbant nali aci ve izdirap verecek sekilde çakmis, seytan aman dilemek zorunda kalmis. Nalbant seytana bir daha Allah'a inanan hiçbir insanina zarar vermeyecegine söz verirse serbest birakacagini söylemis
Seytan 'O insanlari nasil ayirt edecegim' diye sorunca nalbant “at nalini kapisinin üstünde gördügün hiçbir eve girmeyeceksin.'
At nalini geceleri uykularinda kabus görmemek için yatak odalarina asanlar da vardir.