Sivas-Madimak Oteli katliami unutulmadi, katliamda hayatini kaybedenler için Ünye’de de anma programi düzenlendi.
Ünye Alevi Kültür ve Yardimlasma Dernegi’nde düzenlenen anma programina CHP Ünye Ilçe Baskani Isa Maral, Saadet Partisi Genel Idare Kurulu Üyesi Muammer Bilgiç, Alevi Dedesi Emrah Çolak da katildi.
Dernek Baskani Yüksel Besli; ülke tarihinde kara bir sayfa olan 2 Temmuz 1993 Sivas Madimak katliaminda yasamini yitiren 33 aydin ve sanatçi, 2 otel görevlisi olmak üzere 35 canin tüm dünyanin gözleri önünde canli yayinda diri diri yakilmalarini lanetlemek, onlari saygiyla anmak için toplandiklarini vurgulayarak, sunlari söyledi:
“Madimak, derin bir operasyon, bilinçli bir katliam…”
“2 Temmuz Madimak katliami siradan bir olay degildir. Öncesini ve sonrasini inceledigimizde planlanarak, organize edilerek, bilerek ve isteyerek yapilmis bir katliamdir. Hafizalari tazeleme açisindan o günleri bir hatirlarsak Kültür Bakanligi’nin katkisiyla Sivas’ta kültür etkinlikleri kapsaminda siirler okunacak, türküler söylenecek, resimler, karikatürler gösterilecek, çesitli programlar yapilacakti. Sivas yerel basinindan bazilari; ‘Kizillar sehrimize gelecekmis, dinsizler imansizlar gösteriler yapacakmis’ seklinde haberler yaptilar. Saldirilara, olaylara zemin hazirladilar. Zamaninin Basbakan Yardimcisi Erdal Inönü; ‘Biz bu isi niye önleyemedik?’ diye sordugunda, toplumun gazinin alindiginin söylenmesi, Sivas Madimak’ta yasananlarin tam bir derin operasyon ve bilinçli bir katliam oldugunun açik ifadesidir. Bu katliamim failleri görülmüstür ki hiçbir zaman gerçek anlamda cezalandirilmamistir. Ülkeyi saran karanlik ürkütücü ugultulari her yeri kaplamisken, bizler özgürce türküler, deyisler söylemeye, Pir Sultanca haksizliklara karsiya çikmaya, baris için savasmaya devam edecegiz.”
“Tahrikler hala devam ediyor”
Madimak olayinin vahameti bir yana ayni tahriklerin hala devam ettigine deginen CHP Ilçe Baskani Isa Maral, anma programinda sunlari ifade etti:
“Toplumumuzu ayristirmaya, Cumhuriyetin degerlerinden koparmaya, demokratiklesmesini engellemeye çalisan bir yapi ne yazik ki bu ülkede kirilamadi. Tam demokrasiyi getiremedik. Insanlari insan olarak görme anlayisinin hala çok uzagindayiz. Çok iyi bir egitim sistemimizin olmasi gerektigine inaniyorum. Insanin ve haklarinin neler oldugunun bilinmesi, çok iyi ögretilmesi gerekiyor. Ne yazik ki günümüzde bu degerleri merdiven alti egitim kurumlarindan alan insanlar birbirlerine düsmanca yaklasiyorlar. Bu ülkede binlerce kisi ruhsatsiz egitim kurumlarindan, devlet kurumundan izin almadan ki son zamanlarda izne de baglanan bazi odaklarda insan yetistiriyoruz. Bunlarin yeni bir politikayla, yeni bir anlayisla yeniden düzenlenmemesi durumunda ayni olaylari tekrar tekrar yasayacagiz. Bu durumun önüne geçilebilmesi için toplumun apayri bir ruh ve yönetim sistemiyle, yöneticilerin de bu tür ayriliklardan beslenmeyen bir sistemin kurulmasiyla birlikte asilacagina inaniyorum.”
“Biçilmis, planlanmis bir kimlige uymuyorsaniz öteki oluyorsunuz”
Anma programina katilan Saadet Partisi Genel Idari Kurulu Üyesi Muammer Bilgiç, 2 Temmuz 1993 Sivas katliaminin ilk defa olan bir sey olmadigina vurgu yaparak, “Öncesi Maras, Çorum sonrasi bu cografyada insanlari tek tiplestiren, o standartlara uymayani da ötekilestiren bir anlayis var. Siz biçilmis, planlanmis bir kimlige uymuyorsaniz, öteki oluyorsunuz. Öteki oldugunuzda da sizi düsman olarak görmeye basliyorlar, imha etmek, ortadan kaldirmak istiyorlar. Siz inanmayan bir insanla bir araya geldiginizde, ‘Ne konusuyorsunuz? diyorlar. Bende diyorum ki; herkesle oldugu gibi inanmayanla bir araya geldigimde de konusacak çok meselem var. Mesela akarsulara HES yapalim mi yapmayalim mi? Sehir içerisinde ulasim lastik tekerlekli mi olsun yayalastirmam mi daha fazla olsun? Binalar beton mu olsun, ahsap mi, tas mi olsun? Bizim bunlari konusabilmemiz için herhangi bir inançtan, mezhepten, herhangi bir etnik gruptan olmamiz gerekmiyor. Insan olmamiz yeterli.” ifadelerinde bulundu.
“Insan kestiler”
Alevi Dedesi Emrah Çolak, anma programinda yaptigi konusmasinda ötekilestirme adi altinda birilerinin birbirine karsi durus ve mazlum bir zihniyet tavir olusturdugunu ifade ederek, sunlari söyledi;
“Kerbela’da Muhammed’in Islam’ini ve evlatlarini, mazlumlari, masumlari, onun yolunda yürümek isteyen yoldaslarini katletmeye çalistilar. Bedenen yok ettiler ama o inanç çok daha fazla filizlenerek yoluna devam etti. Peki, karsi taraf eli kiliçli, silahli, sopali zihniyet geri durdu mu? Durmadi. O günlerden bugünlere Sivas’ta, Gazi’de, Çorum’da yasananlar saymakla bitmez. Daha önceki yüzyillarda oldugu gibi insanlara iskenceler, zulümler var. Dönem dönem Islam’i yok etmeye çalistilar. Bugün zikredilen Islam’la bizim algiladigimiz, sizlerin kafasinda olusturdugu evrensel Islam’in arasinda çok büyük farklar var. Öyle bir Islam’la geldiler ki, Allahu Ekber deyip insan kestiler. Öyle bir hale geldiler ki, Allahu Ekber deyip can verenle ayni sekilde ayni çatinin altina yerlestirildiler. Mazlumlastirip yok etmeye çalistilar. Kürtleri bir baska zihniyetle yok etmeye çalistilar. Çerkezi, Lazi yani ötekilestirme adi altinda birileri birbirine karsi durus ve mazlum bir zihniyet tavir olusurdular. Bunun adi Alevilerin zulme ugrayisiydi. Bunun adi mazlumlarin zulme ugrayisiydi. Aleviler yok ediliyor, insanlar öldürülüyor, insanligi yok etmeye çalisiyorlar.”
