Türkiye ile Mısır arasında güven krizinin olduğunu, bunun aşılmaya çalışıldığını da belirten Öz, Türkiye İsrail ilişkilerini “Türkiye ile İsrail’in yakın zamanda net bir şekilde karşı karşıya gelebileceği düşünülmüyor. Aslında çatışmalar pek istenmiyor. Bölgede yorgunluk çok, sıkıntı çok, çatışmaların maliyeti de çok büyük.” dedi.
Ordu E. Milletvekili BÜNYAN Uluslararası Strateji ve Kalkınma Derneği Başkanı Mustafa Hasan Öz, İstanbul’da DİASPORA faaliyetlerini sürekli takip ederken, son olarak üyesi bulunduğu Milletlerarası İlişkiler ve Diplomasi Merkezi’nin (MID) düzenlediği Mısır-Türkiye İlişkilerinin Geleceği, Bölgesel Perspektifler Çalıştayına katılarak uzmanlar tarafından aktarılan doğru bilgileri tespit etti.
MID konferans salonunda yapılan çalıştayda MID Başkanı Dr. Celalettin Duran açış konuşmasını yaptı ve çalıştay iki oturum ile devam etti.
Oturumlarda uluslararası Türk ve Arap akademisyenler, uzmanlık alanı oldukları Mısır-Türkiye ilişkileri ile İsrail-Filistin Savaşı ve bölgenin son durumunu ele alıp, sunumlarını yaptı, değerlendirmelerde bulundu, sorulara cevaplar verdi.
Çalıştaya katılan M. Hasan Öz çalıştayda öne çıkan konulardan yaptığı tespitleri gazetemize şu şekilde aktardı:
-“Mısır ABD’den sonra İsrail’e en çok yardım yapan ülkedir” -
“7 Ekim Aksa Tufanı sonrası Mısır ile İsrail arasında çok hızlı gelişmeler yaşandı. Mısır ile Gazze arasındaki yolu İsrail ele geçirdi. Mısır, İsrail ile askeri anlamda yeni anlaşmalar yaptı. İsrail’in saldırı bölgelerine, alanlarına, sınırlarına mühimmatları yerleştirebilmesi gerçekleşti. ABD, İsrail’in bölgeye hâkimiyeti için elinden geleni yapıyor, çokça uluslararası anlaşmalar rahatlıkla ihlal ediliyor. Mısır ABD’den sonra İsrail’e en çok yardım eden ülkedir ne yazık ki!
Fransa birkaç ittifak kurdu. Dolaylı olarak İsrail, Mısır, Yunanistan, Fransa ekseni oluşturuldu. Bu ittifak biraz bozuldu. Türkiye açısından biraz rahatlama oldu ama biz tam olarak Mısır ve İsrail açısından önümüzü açamadık.
Aslında ABD, hiçbir ülkenin Ortadoğu’da öncü, lider, güçlü bir ülke olmasını istemiyor. Her yerde kendi menfaatine uygun denge oluşturmak istiyor. Bu yüzden ülkeler birbirleri ile tam bir işbirliğini kuramıyorlar. Gerilimler her zaman ilişkilerin merkezinde oluyor. Her bir aktör bölgede pay kapmak istiyor. Bu yüzden ülkeler hep birbirleri ile karşı karşıya geliyor. Arap isyanlarının da sebebi budur.
-Aksa Tufanı sonrası gelişmeler-
Aksa Tufanı itibarı ile İsrail’in bölgedeki durumu ve Suriye’nin durumu çok önemli oldu. Bazı ülkelerin birbirine yaklaşması söz konusu oldu. Bu gelişme sonucu İsrail, hem Lübnan, hem Ürdün, hem Mısır, hem de Türkiye’ye yönelik doğrudan bir tehdit oluşturdu. İsrail, Türkiye için Suriye’de bir tehdit oluşturuyor. İsrail’in yayılma stratejisi bu ülkeler için ortak tehdit oluşturuyor. Bu sıkıntı İsrail’e karşı bir ittifakın oluşması açısından çok önemlidir, tabi ülkelerin bunu gerçekleştirebilmesi çok da kolay değil.
8 Aralık 2024’te Suriye’de Esed’in düşmesi bölge ülkeleri açısından işbirliği oluşturmasına imkân verebilir. Bu fırsatların değerlendirilip değerlendirilememesi önemli bir sorudur!
Bir aktör tek başına bölgeleri şekillendiremiyor. Diğer bir kısım aktörleri de yanına alarak bunu gerçekleştirmek zorunda kalıyor. Ortadoğu’daki çatışmalar artık herkesi çok yormuş durumdadır.
-Türkiye’nin dış politikası-
Türkiye, hem Avrupa’nın, hem Asya’nın, hem Ortadoğu’nun bir parçasıdır. Dış politikada bu oldukça zor bir durumdur.
Türkiye Mısır arasındaki ilişkiler kısa süre içerisinde çok da sağlıklı yürümeyeceğe benziyor. İlişkiler zorluk içerisinde dört beş sene daha sürecek gibi gözüküyor.
Bölgedeki ülkeler parça parça farklı ilişkilere girebiliyorlar. Genel sıkıntılar devam ederken ikili ilişkilerde işbirlikleri olabiliyor. Birçok ülke arasında ikili ilişkilerde pek çatışma durumları yoktur. Hatta küresel güçler arasında da şimdilik böyle çatışma ihtimali pek yoktur.
İran ve Rusya, Suriye’de istedikleri sonucu elde edemediler. ABD de kısmen Suriye’de kaybetti. Ancak, fırsat buldukları anda orada her an karışıklık çıkarmak isteyecekler. Bu sıkıntı kolay kolay bitmeyecek.
-Mısır-Türkiye ilişkileri-
Türkiye ve Mısır arasında artık bütünüyle gerginliklerin yaşanması doğru değildir. Mısır için enerji ekonomik açıdan değil güvenlik açısından çok önemli hale gelmiştir. Bunu dikkate almak zorunda olduğu için ülke bazı işbirliklerine girmek zorunda kalıyor. Türkiye için de Mısır için de bu böyledir.
Mısır’da artık halk hareketi ile rejimin değişmesi pek mümkün görülmüyor. Çünkü daha önce değişikliği başaran hareketin öncüleri, liderleri, önderleri Mısır’da değil, Türkiye’de, Katar’da ve başka ülkelerde. Mısır’ın içyapısındaki güçlü askeri yapı, uluslarası ilişkiler batıya bağımlı durumdadır. Orada yakın zamanda sivil girişimlerle değişikliğe kalkışmak büyük sıkıntılara sebep olabilir.
Arap Baharı sürecindeki sıkıntılar sebebi ile Türkiye halkı gelişmelere duygusal bakmıyor. Mısır’daki 2011 yılı gelişmelerinden bugüne gelindiğinde Türkiye yönetimi de halkı da daha gerçekçi bakmaya başladı.
Türkiye’nin körfez ülkeleri ile ilişkileri düzelirse Mısır-Türkiye ilişkilerinin durumu (FİLİSTİN DAVASI dışarıda tutulursa!) çok da önemli değildir.
Türkiye ile Mısır ilişkileri çatışmadan çatışmasızlık söylemine geçti. Aslında aralarında güven krizi var ama bunu da aşmaya çalışıyorlar. Bunu da zaman gösterecek.
-Türkiye İsrail karşı karşıya gelir mi?-
Türkiye ile İsrail’in yakın zamanda net bir şekilde karşı karşıya gelebileceği düşünülmüyor. Aslında çatışmalar pek istenmiyor. Bölgede yorgunluk çok, sıkıntı çok, çatışmaların maliyeti de çok büyük.
Herkesin derdi, sürtüşmeden, çatışmadan İsrail’den kurtulmaktır. İsrail’e karşı tutum asla tek başına olmaz diye düşünülüyor. Ya büyük bir ittifak olmalı yada hiç olmamalı diye düşünülüyor!”
Ünye Kent / Haber Merkezi
9486,56%0,12
39,20% -0,11
44,64% -0,54
4175,09% -1,44
6833,74% 0,00
Ordu
07.06.2025