Ordu’da yaz mevsiminin yaklaşmasıyla birlikte küçükbaş hayvan yetiştiricileri geleneksel yayla göçüne başladı. Havanın ısınmasıyla birlikte çobanlar, koyun sürülerini yüksek rakımlı, otlak açısından zengin yaylalara taşımak üzere yola çıktı. Yaklaşık 2 ila 3 gün süren göç, hem hayvanların doğal beslenme alanlarına ulaşmasını sağlıyor, hem de yüzyıllardır süregelen bir geleneği yaşatıyor.
Zorlu ama anlamlı bir yolculuk
Göç süresince çobanlar, hayvanların sağlığını sürekli kontrol ederek ihtiyaçlarını titizlikle karşılıyor. Ordu’nun sarp ve engebeli yayla yollarında yapılan bu yolculuk, ciddi bir fiziksel dayanıklılık gerektiriyor. Ancak besiciler, doğal koşullarda beslenen hayvanlardan elde edilen et ve süt ürünlerinin kalitesinin daha yüksek olduğuna dikkat çekiyor.
Turizme katkı sağlıyor
Yayla göçü sırasında oluşan görüntüler, doğa fotoğrafçıları ve doğaseverlerin de ilgisini çekiyor. Koyun sürülerinin vadilerden ve ormanlık alanlardan geçişi, hem yerli halk, hem de turistler tarafından ilgiyle izleniyor. Ordu’nun yeşil doğasıyla bütünleşen bu görüntüler, bölgenin kültürel değerlerini tanıtma açısından da önem taşıyor.
Kültür yaşatılıyor
Her yıl tekrar eden bu göç, sadece hayvancılıkla uğraşanlar için değil, aynı zamanda Ordu’nun tarımsal kültürü için de büyük önem taşıyor. Besiciler, geleneksel yöntemlerin korunarak gelecek nesillere aktarılması gerektiğini vurgularken, bu göçün aynı zamanda bölgenin kırsal yaşam hafızasının bir parçası olduğunu ifade ediyor.
Ünye Kent / Haber Merkezi