TARİHİN SAKLADIĞI SIRLAR (61) TARİH BOYUNCA ÜNYEDE YAŞAMIŞ KAVİM VE ULUSLAR (10) Bizans ve Hz. İsa Hz. İsa çarmıha gerilmeden göğe yükselmiştir.

TARİHİN SAKLADIĞI SIRLAR  (61) TARİH BOYUNCA ÜNYEDE YAŞAMIŞ KAVİM VE ULUSLAR (10) Bizans ve Hz. İsa Hz. İsa çarmıha gerilmeden göğe yükselmiştir.

Bu haftada Doğu Roma İmparatorluğu, Bizans ve yine Hz. İsa’yı işleyeceğiz.

Insanlarin gelip Ünye’ye yerlesmeye basladiklari Milattan Önce (MÖ) 20.000 yilindan basladigimiz tarih yolculugumuzda geçen sayida 0 sifir yilina gelmistik o yillarda Ünye’ye Dogu Roma Imparatorlugu diger adiyla Bizans Imparatorlugu hakimdi. Bu haftada Dogu Roma Imparatorlugu, Bizans ve yine Hz. Isa’yi isleyecegiz.

 

Sifir yilinda bu Imparatorlugun Filistin denilen bölgesinde ileride Hristiyan dinini yayacak olan Hz. Isa Dünyaya geldi.

Daha sonra Hz. Isa’nin dogumunu bugün kullandigimiz Miladi takvimin baslangiç yili kabul ettiler.

Bundan önceki yillara Milattan önce (MÖ) sonraki yillara da Milattan sonra (MS.) denildi.

Biz simdi Milattan sonra 2018 yilindayiz.

Bugünkü konumuz yine Dogu Roma Imparatorlugu yani Bizans ve Hz. Isa..

Geçen sayida dogumunu yazdigimiz Hz. Isa Milattan sonra 33 yilina gelindiginde Hristiyan inancina göre 33 yasinda çarmiha gerildi. . Isa’nin gençlik yillarinda nerede oldugu, ne yaptigi meçhuldür. Bilinen, onun 33 yasina kadar fikirlerini yaydigi ve taraftar topladigidir. Çarmihta üç gün kaldi sonra gömüldü.  Daha sonra Îsâ’nin kabrine gidenler, onun cesedini göremediler, kabirde cesedini göremeyince Îsâ’nin dirildigine inandilar.

Haz isa dirildikten sonra kirk gün daha yasayarak insanlara fikirlerinis anlatti. Bu kirk günde Havarilere görünen Hz. Isa, onlarin önünde göge yükselmistir.. Isa’nin Göge Çikisi’na iliskin anlati Yuhanna Incili’ne göre Isa’nin Tanri katina yükselmesi Dirilis’in hemen ardindan gerçeklesir.

Bütün bunlar Hristiyan inancina göredir. Biz Müslümanlar Hz. Isanin çarmiha gerilmeden göge yükseldigine inaniriz. Çarmiha gerilen bir benzeridi.

Kuran’a Göre Hz. Isa

Bizim inancimiza göre Kur’an’da Nisa suresinde olay daha farkli anlatilir

Kur'an, Hz. Isa'nin öldürülmedigini, benzerinin çarmiha gerildigini kesin bir ifade ile açiklamaktadir.

“Biz Allah'in elçisi Meryem oglu Isa Mesih'i öldürdük!” demelerinden ötürü (kendilerine yildirim çarpti). Oysa onu öldürmediler ve asmadilar. Fakat ( öldürdükleri ), kendisine (Isa'ya) benzer gösterildi. Onun hakkinda anlasmazliga düsenler, ondan yana tam bir kusku içindedirler. Tahmin yürütmekten baska bu hususta bilgileri yoktur. onu (Isa'yi) kesinlikle öldürmediler. (Nisa 4 / 157)

 

HRISTIYANLIK

Hiristiyanlik, baslangiçta bir “yoksullar hareketi” olmustur. Isa’nin ögretisini, onun ölümünden sonra, Havarileri yayar. Dinin dayandigi esaslari içeren kutsal metinlerin yazilmasi da Isa’dan sonra olur. Incil bir vahiy degildir yani Kur’an gibi Allah ttarafindan indirilmemistir, Hz. Isa’nin ve havarilerin vaizlerinden derlenmistir.

Yeni din Roma Imparatorlugu’nda hizla yayiliyordu huzur özlemi içinde idiler ezilen yiginlar aradiklari seyi bu yeni dinde bulacaklarina inaniyorlardi. Isa’dan sonraki 2. ve 3. Yüzyillarda, bu yeni inanisi ortadan kaldirma yolunda Hiristiyanlara zulmedilmistir. Ne var ki, zulüm onlari yildirmamistir 317 yilinda da Büyük Constantin Hiristiyanligi kabul etmis ve böylece yeni din, Imparatorlugun resmi dini olmustur. (Kaynak: Server Tanilli, Uygarlik Tarihi.)

 

Hz.Isa’nin bildirdigi dinin adi önceleri Hiristiyanlik degildi. Hiristiyan sözcügü Yunanca “Christianos” sözcügünden türetilmistir “Christos” Isa’nin Yunanca adidir. Hristiyan sözcügü M.S. 1ci yüzyila dogru ortaya çikmistir.
Hazreti Isa’nin bildirdigi din,  Kur’an’da “Nasraniyet” olarak adlandirilir. Hazret-i Isa’ya inananlar ise “Nasranî olarak isimlendirilir. Nasira Hazreti Isa’nin Filistin’de dogum yeridir.
   

Yasadigi zamanin tarihi kaynaklari Isa’nin yasami, kimligi ve kisiligi konusunda hemen hiç bir bilgi vermemektedir. Yasami hakkinda o dönemden kalma belgelerde, onunla ilgili bilgi yoktur. Kesin olan Filistin’de  Nasira  kentinde dogmus, yoksul bir Yahudi çocugu oldugudur.  Dogum yeri olan Filistin, o zamanlar Roma Imparatorlugu’nun egemenligi altinda idi.

M.S 30 yilindan itibaren Roma Imparatorlugunda Hiriistiyanlik özellikle alt tabakadaki insanlar arsinda yayilmistir.

M.S. 305dan sonra doruga çikan Hiristiyanlik eski Roma dini taraftarlari arasinda 305, 306 yillarinda siddetli çatismalara sahne olmus 306 yilinda bu çatismalar sonucunda iktidari tek basina ele geçiren 1 ci Konstantin  Hristiyanligi serbest birakmistir.

 Özellikle Romali seçkinler ve aydinlar bu yeni dini benimsediler. Daha önce Hiristiyanlar, imparator Neron döneminde Roma’da kitleler halinde öldürülmüstü. Ama kitlesel öldürmeler Hiristiyanligin yayilmasini engelleyemedi.  (Kaynak Dünya Dinleri Com.)

 

Eski Roma Dini Nasildi?

Ünye dahil tüm Roma topraklarinda çok tanrili, dinler hakimdi ve Romalilar, bir kimsenin birkaç dine birden girmesinde sakinca görmüyorlardi. En önemli tanrilari, savas tanrisi olan Mars’ti bir savas kazandiklarinda bu Tanri için törenler düzenlenirdi.

Hiristiyanlik Ortadogu’da yerel dinler için büyük bir tehlike olusturmaya basladi Roma Imparatorlugu’nun birlik ve bütünlügünü bozuyordu. Iste bu nedenle Hiristiyanligi kabul edenler, önceleri tutuklandilar; büyük iskencelere ugradilar; ancak Hiristiyanlik, yüzlerce yildan beri ihmal edilmis olan yoksul kitleler arasinda süratle yayilmasini sürdürdü.

Imparator Konstantin, 312 yilinda Hiristiyanligi Roma’nin resmi dini olarak kabul etti. 326’da, Imparatorlugun baskentini, Roma’dan Istanbul’a tasidi ve sonradan Konstantinopolis (Istanbul) adiyla taninan bu sehirde yeni bir medeniyet merkezinin temellerini atti

 

Bin Yillik Yolculuk

Dogu Roma Karadeniz’de ve Ünye’de bin yil gibi uzun bir zaman kaldi. Müslüman Türkler bölgeye 1150 yillarinda gelmeye basladilar. Ilk gelenler, Malazgirt’ten sonra Sivas ve Niksar çevresinde Danismentli Beyligini kuran Danismentliler oldu, Selçuklu Devleti ve ondan sonra gelen Anadolu Selçuklu devleti de ayni zamanlarda Ünye’ye ve Karadeniz’e geldiler.

Ünye ve Karadeniz yayas yavas Türklesiyordu. Türklerin Niksar’dan kalkip Akkus daglarindan inip Ünye’de tutunmalari çok kanli savaslara mal oldu.

Ünye’de bu kadar uzun kalmis bir ulustan hiçbir eser bulunmamasi gariptir. Bizans eserlerinin en bol oldugu yer Istanbul’dur Ünye kalesini de en uzun süre kullanan ulus Bizans’tir, Kale’de ileride yapilacak bir arastirma bunu gün yüzüne çikaracaktir.

Bu Imparatorluktan Ünye’ye 1924 yilinda Yunanistan’a gönderdigimiz Roma vatandasi olan Rumlar kalmisti. Bugün onlardan kalma bir iki kilise ve bina vardir Ünye’de.

 

Gelecek konumuz :

Osmanlilardan önce Ünye’ye gelen

Selçuklular ve Danismetliler.

 

Muzaffer Erendil “Yunanlilarin Kökeni, Ankara 1986,
Antropolog Timuçin Binder
Dr. Mürselin Güney (Ünye Tarihi)
Osman Dogan, Tarihte Ünye