TARİHİN SAKLADIĞI SIRLAR* 72 ACI YOLCULUK BİR MÜBADELE HİKAYESİ Son akşam Mezarlığa gidip ölüleri ile vedalaştılar ve SON DUALARINI ETTİLER

TARİHİN SAKLADIĞI SIRLAR* 72 ACI  YOLCULUK  BİR MÜBADELE HİKAYESİ Son akşam Mezarlığa gidip ölüleri ile vedalaştılar ve SON DUALARINI ETTİLER

Kurtuluş Savaşından sonra Lozan Anlaşması uyarınca Yunanistan’daki Türkler ile Türkiye’deki Rumlar karşılıklı olarak yer değiştirdiler

Ünye’den ilk Rum kafilesi 1924 yilinda karli bir Aralik sabahi motorlarla açikta demirleyen Gülcemal vapuruna tasindi. Son aksam mezarliga gidip ölüleri ile vedalastilar, agladilar, mezar taslarini öperek gözyaslari içinde eve döndüler, o  gece sabaha kadar hiç uyumadilar.

 

Bana sikça sorulan sorulardan biri de Lozan Anlasmasindan önce Ünye’de yasamis olan sonra Ünye’yi terk etmis olan Rum ve Ermenilerin mezarliklarina ne oldu, yoksa mezarlarini da mi berber götürdüler?

Hayir, Rum ve Ermeniler, tehcirde ve mübadelede ölülerini burada birakip gittiler, mezarliklari burada kaldi.

 

Ermeni Tehciri-Göç Ettirme

Tehcir- Göç ettirme olayi Birinci Dünya Savasi’nda Osmanli’nin bir güvenlik önlemi olarak Ermeni vatandaslarini kritik bölgelerden alip daha güvenli yerlere nakletmesidir. Bu nakil sirasinda bugün bile basimizi agritan olaylar meydana gelmistir.

Tehcirde komsulari ile huzur içinde yasayan Ermeni vatandaslarimiz yasadiklari yerlerden alinarak baska yerlere nakledilmislerdir.  Ancak yolculuga dayanamayacak kadar küçük olan bebekler, Ünye’de bazi ailelere sonradan alinmak üzere emanet birakilmislardir. Bu bebeklerin aileleri bir daha geri dönememislerdir. Çocuklar birakilan ailelerin yaninda Müslüman ve Türk kültürü ile yetistirilmisler Müslüman olmuslar, evlendirilmisler, çocuklari ve torunlari olmus ve hatta hacca bile gitmislerdir. Bazilari da göçe gitmemek için din degistirmis Müslüman olmuslardir. Bunlara Ünye’de dönme veya dönmeler denilmis, yillar içinde unutulmuslardir. Bugün Ünye’de bu ailelerden halen yasayanlar vardir ama kendi torunlari bile bilmezler.

Tehcire giderken birakilan çocuklari çok uzun yillar sonra aramaya gelenler olmus fakat çocuklar burada evlenip çoluk çocuk sahibi olduklari için gitmek istememislerdir.

Ben özellikle Ünye’deki Tehcir-Göç ve Mübadele-Yer degistirme konularini çalisirken bu aileleri buldum ve konustum bir kaçini yazdim her iki olayda da  her iki tarafta da aci büyüktü.. Ama yasanmis bir sey vardi arastirip yazilmasi gerekti çogunu kendimi her iki tarafa da koydum ve içim sizlayarak yazdim, yazamadiklarim da çok oldu..

 

Mezarliklari

Ünye’den giden Rum ve Ermenilerin mezarliklari zaman içinde, ziyaretçisiz ve bakimsiz uzun yillar durmustur.

Daha sonralari buralar mezarlik kisvesinden uzaklasmis, taslar kirilmis, mezarlar düzlesmis yerlesim yerleri buralari istila etmis mezarlik alanlarin üzerine binalar yapilmistir.

Ünye’deki geçmiste var olmus bir Ermeni Mezarligi Kaledere Mahallesi’nde idi, yerini yazamayacagim, çünkü defineciler, simdi evlerin arasinda ve bahçelerinde kalmis bu yerleri kazip talan ediyorlar, bu mezarligin üzerine bir ilkokul yaptilar, ilkokul bahçesi ise bir Ermeni Mezarligidir. Bir Ermeni Mezarligi da Çakirtepe'de idi definecilerin mezarlara zarar vermemesi için yine yerini yazmiyorum. ( Burasi yeni dönem bir mezarlikti, bir Ermeni  komsumuza aitti  yer  satildi mezar sahipleri buradaki mezarlari alip  baska yere tasidilar,-.

 

Rumlar ve Mübadele..

Onlar da giderken

mezarlarini götürmediler

Mübadele, 1924 yilinda Yunanistan ile Türkiye arasinda yapilan insan degisimidir. Kurtulus Savasindan sonra Lozan anlasmasi uyarinca Yunanistan'daki bir kisim Türkler Türkiye'ye gelmisler, Türkiye'deki Rumlar da Yunanistan'a gönderilmislerdir. Bu insan degisimi sonucu Ünye’de bütün sanatlari ellerinde bulunduran Rumlar’in tamami Ünye'yi terk edince Ünye tamamen çökmüs bes yil yeni sanatkârlar bulunup getirilene veya yetisene kadar kriz yasanmistir. Borçka’dan çömlekçi ustasi, Sivas’tan demirci ve sobaci, terzi ve firinci getirilmistir.

Gelenler ise Yunanistan ovalarindan çiftçi Türklerdi, ticaretten ve el sanatlarindan anlamiyorlardi. Ünye’deki ticareti ve el sanatlarini elinde bulunduran Rumlar yanlarinda yerli halktan Türk çalistirarak sanatlarini ögretmemislerdi.

Bu nedenle Ünye’de her seyin yerli yerine oturmasi uzun yillar aldi. Ünye’de yasayan Rum ahali kisa zamanda tasinmaz mallarini satarak, satamayan emanet birakarak, Ünye’den gemilerle Yunanistan’a gönderilmisler ayni gemiler oradan aldiklari Türkleri Samsun Ünye ve Ordu’ya getirmislerdir. Bugün Ünye’de hiç Rum kalmamistir. Ancak onlardan kalma evler, binalar, bir tane de okul bir de kilise vardir.

 

Gelince mezarliklara…

'Bu insanlar, ölülerini de götürmediklerine göre, mezarliklari nerededir?

Bu mezarliklar bugün tamamen kaybolmustur, bazilarinin üzerine binalar yapilmistir.

Bir  Rum mezarligi bugünkü Meçhulasker ortaokulunun bahçesinde idi. Burada bir Rum Ortadoks kilisesi vardi, kilisenin bahçesi mezarlikti, kiliseyi ellili yillarin ortalarinda yiktilar yerine okul binasi yaptilar. Bu binayi da yikip yerine bugünkü Ortaokul binasini yaptilar. Mezarlardaki kemikler ve mezar taslari çogu parçalanmis olarak yeni yapilan binalarin temelleri altinda kalmistir.

 

Bir Tek Mezar Tasi Kaldi

Bunlardan bir tane yekpare mermerden bir  mezar tasi kurtarilmistir. Bu tas simdi Ünye Müze Ev’in bahçesindedir. Üzerinde Antik Gerkçe’nin Ünye ve çevresinde konusulan Pontika lehçesinde yazilmis olan metin bu dili konusan kalmadigi için Yunanistan’da tercime edildi

Ünye’de bir Yahudi mezarligi hiç olmamistir. Geçmiste Ünye’de çok fazla Yahudi yasamamistir. Tek yasayan Yahudi aile ise 1919 yilinda“Yahudi Düzlügü” denilen yere sadece isimlerini birakarak Ünye’yi terk etmislerdir.

Bu mezarlar yillar sonra Meçhulasker Ortokulu yapilirken gün yüzüne çikmis ve arastirmamizin dogrulugunu ortaya koymustur. Biz buranin mezarlik oldugunu çok önceden çocuklugumuzda bilirdik.

Ben Kilise yikildigi yil ortaokula baslamistim, okulun basket sahasini o zamanki beden ögretmenimiz Ali Riza Eren bize bu mezarlik üstüne yaptirmisti. Eski ortaokul yetersiz kalinca kilise yikilarak yerine bundan önceki ortaokul binasi yapildi. Bu bina da yeterli gelmeyince daha büyük bina yapildi.

Simdi Ünye’de Rumlarin tek bir mezarligi kalmistir, o da bir evin bahçesindedir ve unutulmustur. Yerini definecilerin talanina ugramamasi için yazmiyorum.

 

Aci Veda

Rumlar Ünye’den 1924 yilinda gönderilmeye baslandilar. Ilk kafile karli bir Aralik günü motorlarla açikta demirleyen Gülcemal vapuruna tasindi. Ilk gidenler çoluk çocuk 300 kisi kadardi. Vapur gidenlerin yerine getirdigi yine 800 civarinda insani çikardiktan sonra gidecekleri aldi ve Selanik’e götürdü.

Gidenler son aksam mezarliga giderek ölüleri ile vedalastilar, son dualarini ettiler, agladilar, mezar taslarini öperek gözyaslari içinde eve döndüler o son gece sabaha kadar hiç uyumadilar ve hep agladilar.

Türk komsularini tek tek ziyaret edip kucaklastilar, sarilip agladilar veda ettiler.

Ertesi sabah götürmelerine izin verilen çok az esyalari ile birlikte kapilarini çekip iskelenin basinda bekleyen motorlarla gemiye tasinip bilmedikleri yerlere dogru yola çiktilar.

Gidenler Ünye’yi hiç unutmadilar. Gittikleri yerlerde Ünye isimli kasabalar köyler kurdular. Buralardan zaman zaman Ünye’yi ziyarete gelenler, babasinin evini dedesinin evini arayanlar, yalidaki kiliseyi, ziyaret ederek dua edenler oldu.

Bugün bile Yalidaki kilisenin önünde Yunan Plakali otobüsler durur otobüsten inan insanlar kiliseyi açiksa içerden kapaliysa disardan ziyaret ve dua edip giderler.

Bir zamanlar birlikte yasadigimiz bu insanlardan Ünye’de kimse kalmamistir.