Tarih: 05.04.2021 16:51

Türkler Orta Asya’da iken Ne yer ne içerdi?

Facebook Twitter Linked-in

Yasam tarzlarini belirleyen hayvanlar, beslenme biçimlerini de belirlemisti. Agirlikli olarak et ve et ürünleri, süt ve süt ürünleri tüketirler, fakat sebze ve meyve yetistirmesini de bilirlerdi.

Tahillar ve meyvelerden içkiler yapar, bayram ve kutlamalarda sarkilar söyleyerek kupa tokustururlardi. Islamiyetin yaygin olarak kabul edilmesinden sonra yeme içme aliskanliklarimizda bazi degisiklikler olsa da en eski yiyeceklerimiz büyük ölçüde varligini korudu.

 

Et sofralarin bas taci

Atalarimiz, atlarinin sirtinda, bazen günlerce süren avlara çikar, kartallar ve köpekler yardimiyla avlanir ve çogunlukla geyik ve tavsan etleriyle, bazen de daha çok sigir etleriyle avdan dönerlerdi.

Büyükbas hayvanlar tarlalarda ise yaradigindan ve sütleri sagildigindan nadiren kesilir, daha çok koyun, keçi ve at eti yerlerdi. Etin bin bir türlü pisirme ve saklanma biçimi vardi. Etler haslama, buharda pisirme, kizartma, siste çevirme yapilip yenilirdi.

Sucuk

Orta Asya’nin uzun süren kis aylari, dondurucu soguklar olur ve hayat zorlasirdi. Bu uzun süreli kislarda tüketmek için et basta olmak üzere pek çok besini muhafaza etmenin farkli yollarini gelistirmislerdi. Sucuk da eti saklama yollarindan biriydi. Hayvan bagirsaklarinin içine kurutulmus veya kavrulmus et, un ve baharat doldurarak yapilirdi. Bazi bölgelerde beyin, kuyruk yagi ve kan da sucuk yapmakta kullaniliyordu.

Pastirma

Yagmaya veya akina giden savasçilar, dilimlenmis ve tuzlanmis etleri deri kiliflara doldurup atlarinin eyerlerinin altina sikistirirlar, bu sekilde pastirma elde ederlerdi. Pastirma ayrica ateste çevirme, köze gömme ve güneste kurutma gibi yöntemlerle de yapilirdi. Uzun süreli savaslarda, göçlerde ve kuraklik dönemlerinde hiçbir sekilde bozulmayan bu yiyecek, eski Türklerin baslica besinlerindendi.

 

Kelle, paça, iskembe, beyin, ciger

Iskembe ve bagirsaklari kiyip, baharatla karistirip bagirsaga doldurarak 'yörgemeç' adinda bir yemek yaparlardi. Bugünkü munbar dolmasi, buna benzer. Bagirsaga kiyilmis et, baharat ve tuz doldurup sise geçirip çevirerek de pisirirlerdi ki bu da bildigimiz kokoreçtir.

Beyin, kesilen koyunun en makbul yeri sayilir ve agir misafirlere ikram edilirdi. Akciger ve karaciger, izgara ve kavurma yapilir, baharatlanarak yenirdi.

 Dilimize Farsça’dan “paça” olarak geçen yemege ise Türkler “topik süngük” yani topuk kemiginden yapilan yemek derler ve afiyetle yerlerdi.

Kelle, ya haslanir ya büyük firinlarda pisirilirdi. Sakatatlar eger haslama yoluyla pisirilirse, ayni bugün oldugu gibi sirke, tuz ve sarimsakla terbiye edilir, öyle yenirdi.

 

Balik yemeyi de biliyorlardi

Göllere ve nehirlere yakin yasayan Türkler, milattan önceki devirlerden beri balik avciligiyla da ugrasirlardi. Aglar, kancali oltalar veya agaç kabuklarindan örülmüs sepetlerle nehir ve göllerden balik tutarlardi. Örnegin sanat isçilikleriyle herkesi hayran birakan Iskitlerin masasindan mersin baligi eksik olmazmis. Hemen her seyi oldugu gibi baliklari da temizleyip tuzlayarak güneste kuruturlar ve kis aylarinda tüketirlermis.

 

 

Türkün dünyaya hediyesi

Yogurt

Türkler yogurdu 'kor' dedikleri yogurt mayasi ile mayaliyorlar ve bu ise 'yogurt çalma' diyorlardi. Türkler,  kisa hazirlik olarak yogurdu bile suyunu çektirmek suretiyle kurutuyor ve buna 'kurut' diyorlardi. Yogurda bazen sirke koyup hamur islerine döküp yiyorlar bazen de sütle karistirip  yemek yapiyorlardi. Hepimizin bildigi gibi sulandirildiginda da ayran oluyor. Ayran her tür yemegin yaninda tek basina tüketiliyor ayrica çorbasi ve peyniri de yapiliyordu. Yogurdu ilik suyla karistirip, hayvan derilerinden yapilma tulumlarda çalkalayip tereyag elde ediyorlardi. Yag, alindiktan sonra kalan karisima tuz ekleyerek kaynatip süzüyor ve böylece çökelek yapiyorlardi.

 

Meyve - Sebze

Eski Türkler, göçebe olduklarindan hiç yerlerinde durmadan sürekli göçtükleri, tarla tapanla hiç ugrasmadiklari sanilir. Aslinda çogu Türk boyu yari-göçebeydi, yani yalnizca yaz ve kis mevsimlerinde ve olaganüstü kosullar olusmazsa hep ayni bölgelere yerlesirlerdi. Yerlestikleri ovalarda da kuru ve sulu tarimla ugrasir, meyve, sebze ve tahil yetistirirlerdi.

Henüz 10cu yüzyilda Uygurlarin Turfan sehrini ziyaret eden Çinli bir elçi yazdigi seyahatnamede, ovadan akan nehirlerden açtiklari kanallarla bahçeler ve tarlalari sulayarak çok çesitli meyve ve sebzeler yetistirdiklerini anlatir.

Mantinin atasi: Tutmaç yemegi

Bugday unuyla hazirlanan hamur, yufka gibi açiliyor, sonra baklava seklinde kesiliyordu. Içine dogranmis et parçalari konuluyor, uçlari birlestirilip kapatiliyordu. Sonra ya kurutulup göç esnasinda tüketiliyor ya da kaynar suda haslanip süzülüyordu. Yogurdun içine sirke ve sarimsak konulduktan sonra tutmaca dökülüyor ve böylece yeniyordu.

 

Tarhana

Tarhana çorbasi, Orta Asya’da çogunlukla kurut denilen kurutulmus yogurda kurutulmus peynir et ile un ve baharat katilarak yapilir, soguklarda sicak suyla karistirilip kolayca hazirlanirdi. Türkler ayrica tahillardan umaç (ogmaç) adli bir çorba, un çorbasi ve mercimek çorbasi da tüketirlerdi.

 

 

'Ari Yagi'ndan içki: Bal sarabi

Hun Türkleri, yogurdu kiraz ve kayisi ile tatlandirip adina lo dedikleri bir içki üretip içiyorlardi. Kipçak bozkiri ve civarinda yasayan halklarsa, kumlak adli sarmasiga benzeyen bir bitkiyi balla karistirarak, “ari yagi” dedikleri baldan bal sarabi yaparlardi.

Eski Türklerin Orta Asya’da gelistirdikleri yemek kültürünü, önce Islamiyet’in kabulü, sonra Anadolu’ya yerlestiklerinde karsilastiklari yerli halklarin kültürü etkiledi. Yüzyillar boyunca yasanan bu gelisme, nihayetinde bugünkü Türk mutfagini ortaya çikardi.

 

 

 

Akitmaç:

Yörük ve Türkmenlerin saç üzerinde yaptiklari hafif bir hamur yemegi. Deve veya koyun sütünden yapilir. Deve dogurunca alinan ilk süt, “agin, agiz” dan yapilir. Bu sütün unla karistirilmasindan saç üzerinde pisirilir.

Bulamaç:

Un, yag ve yogurtla yapilir. Kasgarli Mahmud’un Divan’inda “bula” pisirmek anlamina geliyor.

Keskek:

En iyi bugdaydan ve etle pisirilerek yapilir, delikanlilar tarafindan kepçelerle dövülür. Lastik gibi olunca, üzerine kirmizi biberle eritilmis yag dökülür. (üzerinde gezdirilerekdökülür) Pek çok yerde buna herse de denilmektedir.

Hösmerim:

Yörüklerin meshur peynir tatlisidir. Yag ve sekerden de yapilir. Edremit ve Tekirdag’da tatlicilar tarafindan yapilip satilir. Rize taraflarinda “Hösmerli” diye anilir.

Manti:

Çok eski bir Türk yemegi olan mantiya, Orta Asya’da “Metni” adi verilmektedir. Kayseri taraflarinda çok meshur olan bu yemege Anadolu’nun bazi yerlerinde “Tatar böregi” de denilmektedir. Manti, hamur içine kiyma veya baska türlü iç malzemesi konularak suda haslanarak yogurt içine konularak tüketimi yapilmaktadir.

Samsa:

Uygur Türkleri, kuru bohça seklindeki bir hamur yemegine bu adi verirler. Eröz, ninesinin bu yemege “yaylanki” adini verdigini ifade eder. Ayrica, Türkiye’de Samsa tatlisinin var oldugunu, Bulgaristan Türklerinin baklava dilimine “Samsa” adini verdiklerini belirtir.

Tutmaç:

Kasgarli Mahmut tarafindan Türklerin meshur yemegi olarak belirlenmistir. Yumurtali hamurdan yapilmis yufka, et, tereyagi ile yapilan bir yemektir. Bulgar daglarinda yayliyan bütün Yörükler ve Konya Ereglisi’nde oturan Bekdik oymaklari, halen bilmekte ve yapmaktadirlar.

Yufka:

Yörüklerin, Türkmenlerin ekmegidir. Saç üzerinde yapilan mayasiz ekmektir. Eröz, Göktürk Kitabelerinde yufkanin “yufka” diye geçtigini ifade ediyor.

Kaynaklar. Mehmet Eröz- Mustafa Talas- Ceren Sungur

 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —