Tarih boyunca Ünye’den geçen yabanci seyyahlar ve tarihçiler anilarinda sehir içinde bir kaleden bahsederler.
Uzun zaman biz bu kaleyi Ünye Niksar yolundaki kale ile karistirdik ve bir türlü bulamadik, ancak bazi izler vardi.
Hocamiz Irfan Isik’la bu konuda kafa yorarak ortak bir noktada bulustuk. Kale Ünye’de sehir içinde deniz kenarinda bir yerdeydi ve Ünye Niksar yolundaki kaleden ayri bir kaleydi.
Kale ayni zamanda sehri savunmak için de yapilmisti. Ünye’nin bes kilometre güneydogusunda buluna kale sehri savunmaya yaramazdi ancak önünden geçen yolu kontrol edebilirdi.
Biz sehir içinde bir kale ariyorduk. Aradigimiz kalenin eldeki bulgulardan, geçen seyyahlarin anilarindan ve bazi kalintilardan çikardigimiz kadari ile yerini asagi yukari tespit ettik ve günümüze çok fazla bilgi ulasmayan kalenin yerini buldugumuz son bir krokiye dayanarak çok yakin bir ihtimalle tesbit ettik.
Kale Meydandan Basliyordu
Kale meydandan basliyordu, bugün saray duvari olarak bildigimiz duvar büyük bir olasilikla kalenin duvari idi, bu duvar askerlik subesinin arkasindan ve biraz ilerde Inönü Ilkokulu’nun arkasindan geçerek Yaliya ve yüzüncü yila kadar uzaniyordu, yüzüncü yilin bulundugu yerde denizden giris kapisi vardi.
Su anda elimizde çok bilgi yok ama ilerde bulacagiz, simdiki bilgilerimize göre bu kale yüzyillar içinde kaybolmus 1600 yillarina gelindiginde Yüzüncü Yilin oldugu yerdeki kismi kalmisti. 1600 yillarinda Ünye’ye gelen Evliya Çelebi firtinali bir havada buradan Ünye’ye çiktiklarini yazar.
Yüzüncü yil yapilmadan önce atmisli yillarda veya daha önce burada denize girenler denizin dibinde sütunlar gördüklerini anlatirlar.
Ve yine burada su anda tabelasi elimizde olan “KALEBOZUGU SOKAGI” adli bir sokak vardi. Buranin adi bugün Kalebozugu kelimesinden bozma Galabozu dur. Kalebozugu sokaginda oturanlar buradaki evlerin altinda çok büyük bir su sarnicindan bahsederler. Bu sarniç büyük olasilikla Yüzüncü Yil Kafenein altinda kalmistir.
Seyyah John Freely’nin anilarinda Ünye
Ünye’ye gelen seyyahlardan John Freely Türkiye Uygarliklari Rehberi adli eserinde Ünye ve bu kale hakkinda su bilgileri verir:
“Terme’nin otuz kilometre ilerisinde Ünye’ye varmadan önce deniz kenarinda Ayanikola köyü çikar karsiniza, köy adini denizcilerin koruyucusu olan Aziz Nikolas’tan almistir. Köylüler bir geçitle ana karaya baglanan adanin üzerine onun adina bir kilise yapmislardir.
Biraz sonra antik Oinoe sehri üzerine kurulmus küçük bir liman kasabasi olan Ünye’ye geliyoruz. Eski Oinoe sehrinden geriye hiçbir sey kalmamis. Kiyida körfezin en korunakli yerinde bir ortaçag kalesinin harabesi var. Muhtemelen Bizans Imparatoru Birinci Andrenikos Kommenos 1183 Bizans tahtina çikmadan önce yaptirmis.” der.
Andrenikos Komenos
Bizans Imparatorlarindan Birinci Andrenikos Ünyeli Komenos Hadenanina mensuptur. Bu kaleyi onun onardigi söylenir, 1180 yillaridir, Bizans Imparatoru olmadan önce bu kalede bir sarayin içinde iki yil oturmaya mecbur edilmistir.
Bu saray bugün meydandaki duvarlarin üzerindeydi. Andrenikos’tan sekiz yüz yil sonra 1800 de Haznedar Süleyman Pasa bu eski sarayin temelleri üzerine Haznedar Süleymanpasa Sarayini yaptirmisti, bu saray da 1850 yillarinda yandi.
Simdi Pasabahçe denilen bu yerde apartmanlar vardir. Bizans sarayindan hiçbir iz kalmamistir, duvarlardan baska. Bu duvarlari Haznedar Süleyman pasa kendi sarayi için kullanmistir. Yanan Haznedar Süleyman pasa sarayindan ise sey günümüze çesmesi, havuzu ve hamami ulasmistir.
Seyyah Freelynin sehrin korunakli yerinde bir ortaçag kalesi dedigi ve Andrenikos’un Bizans Imparatoru olmadan önce 1180 yillarinda yeniden yaptirdigi kale ise, gerçekten ortaçagda tahminen MS 60 yillarinda Pontus Kiralligi tarafindan yapilmis bir saraydi.
Yani burada üst üste yapilmis üç saray vardi birinci saray 60 yillarinda yapilan Pontus Kralligi sarayi idi, ikincisi Andrenikosun bin yil sonra buldugu ve tamir ettirdigi Bizans Sarayi üçüncüsü ise Bizans sarayi üzerine Haznedar Süleyman Pasanin 1806 yillarinda yaptirdigi Süleyman pasa Sarayi idi.
Çünkü burasi güzel ve korunakli tam saray yapilacak yerdi.
Ayni seyi bundan on yil kadar önce yine iddia etmistim simdi adim adim bu iddiaya yaklasiyoruz on yilda bu kadar yol alabildik.
Yazdiklarimizi özetlersek
Ünye’de sehir içinde aradigimiz kalenin meydan baslayip yüzüncü yila kadar uzandigini, yüzüncü yilin denizden giris kapisi oldugu ve kalenin içinde meydandaki duvarlarin üzerinde bir saray oldugu bilgisine ulastik.
Ayrica Osman Dogan’in Tarih Boyunca Ünye kitabinin112 sayfasinda John Freely’ e dayandirdigi bir dip notta
“Kommenosun yasadigi bu sarayin kale içinde veya kale yakininda bir yerde oldugu sanilmaktadir. Eski Ünyeliler bu kalede bir sürgün hikayesinden bahsederler, hikayeye göre deniz kaleye yakinmis ve kralin kizi her sabah saraydan günesin dogusunu izlermis.”
Meydandaki duvarlar, buraya ilk defa MÖ 60 yillarinda yapilan bir Pontus Sarayinin duvarlaridir. Bu duvarlari Pontus Sarayindan bin yil sonra yikilmis sarayi onaran Andrenikos kullanmis ve kendi Bizans sarayini yaptirmistir. Çünki o zaman bu topraklarda Pontus Kralligi yikilmis ve Ünye Bizans hakimiyetine geçmistir.
Türkler bölgeye 1200 yillarinda Türk Danismentli Beyliginin baskenti Niksar’dan Akkus daglarini asarak gelmisler, burada tutunmalari iki yüz yili almis ve Ünye 1400 yilinda tamamen Osmanli hakimiyetine girmistir.
Haznedar Süleyman pasa Bizans Sarayindan yedi yüz yil sonra burayi harabe halde bulmus ve yikilmis saray temelleri ve duvari üzerine 1806 yilinda kendi adiyla anilacak Haznedar Süleyman Pasa Sarayini yaptirmistir.
Bu sarayda 1850 yillarinda bir gece çikan yanginda yanmistir. Simdi yerinde apartmanlar ve son yesil alan üzerinde Haznedar Süleyman Pasa’nin torunu Prof. Dr. Ayse Haznedar Yalin’in baba evini restore ederek açtigi gündüz bakimevi vardir. (YASAR KARADUMAN)
Kaynak:
John Freely, Türkiye Uygarliklari Rehberi
Osman Dogan, Tarihte Ünye
14155,46%0,76
42,69% 0,23
50,15% 0,06
5897,70% 0,71
9533,17% 2,62
Ordu
14.12.2025