Ünye Tarih Araştırma Grubu / Ünye’de suyun öyküsü

Ünye Tarih Araştırma Grubu / Ünye’de suyun öyküsü

Suyun Önemi ve Ünye’de su sorunu

Bilimsel arastirmalar, yeryüzünde ilk canli hücrenin suda olustugunu gösterir. Vücudumuzun %65’i sudur. Arkaik bir deyisle  su hayattir (Aqua est vita).

Canli organizmalarin ‘olmazsa olmaz’i su, hijyen saglar, ekosistemleri kontrol eder. Tarim, endüstri ve enerji alaninda kullanilir. Uygarliklar, su kaynaklari üzerinde kurulur.

Yer kabugunun ¾’ü su olmasina ragmen (okyanus ve denizler), tatli su kaynaklari karada bulunur. Suyun %96,5’u denizlerde, ancak %3,5’u karadadir. %3,5’luk karalardaki suyun büyük bir bölümünü, %1,74’lük kismini buzullar, %1,66’sini yer alti sulari, geri kalan %0,10 gibi küçük bir bölümünü akarsular, göller ve yagmur sulari olusturur.

Ülkemiz ve özellikle de Ünye, su bakimindan sansli yörelerden sayilir. Ne var ki, mevcut kaynaklar yeterli verimlilikte kullanilamadigi için,  su zengini degiliz. Su zengini sayilabilmek için, kisi basina ortalama 8 ila 10,000 metreküp su düsmesi gerekir. Ülkemizde kisi basina ortalama 1,430 metreküp tatli su düsmektedir. Bu oran, Asya genelinde 3,000; Avrupa’da 5,000 metreküptür.

Artan dünya nüfusu, daha fazla tatli su gerektirirken; eldeki kaynaklar kirletilmekte, mevcut tatli su miktari giderek azalmaktadir. Tüketilen su kaynaklari, gelecekte insanoglunu bekleyen en önemli tehlikelerden biridir.

 

 

Su Yönetimi nedir,

tarihsel gelisimi nasil olmustur?

Ilk uygarliklarin büyük akarsulara yakin olmasi tesadüf degildir. Mezopotamya ve Nil vadisinde tarimsal gelisme, bu akarsularin kanallarla kontrol altina alinmasi sonucunda saglanir. Üretimdeki gelisme, diger toplumsal gelismelerin de önünü açarak, tüze kavramini ve devletin ortaya çikmasini saglar. Kil tabletler üzerine yazilan hiyerogliflerin çogu su kullanimi üzerinedir.

Su kullanimi bilinçsiz yapildigi takdirde tuzlanma ve verimsizlige yol açar.

Her akarsuyun bir beslenme alani vardir. Bu alana akarsu havzasi denir. Akarsu havzasi, bölgede yasayan insanlarin sosyal, kültürel, ekonomik yapilari yaninda, bölgenin ekolojik yapisi açisindan da önem tasir. Öyle ki, su yönetimi denildiginde sistemin içindeki unsurlari; insani, iklimi, bitki örtüsü, hayvanlari ve dogal ekosistemleriyle bir bütün olarak ele almayi gerektirir.

“Su Yasasi”, ülkemizde de gündemdedir. Tipki soludugumuz hava gibi, tüm insanlarin ortak mali olan su, önemi artip miktari azaldikça, ticari bir meta olmakta gecikmemis, özel ellerde toplanmaya baslamistir. Suyun ticarilesmesi sonucu; salgin hastaliklar, zehirlenmeler, bebek ölümleri ve sakat dogumlar yayginlik kazanmistir. Irili ufakli, plansiz programsiz yapilan barajlar ekolojik dengeyi bozmus, kültürel miras kabul edilen tarihi zenginlikler sular altinda kalmistir. Zeugma’dan sonra Hasankeyf’in de sular altinda kalmasi kaçinilmazdir.

Tarihi kültürel mirasa verdigi zararin yaninda, kamunun su ihtiyacina cevap vermekten çok ticari kaygilarin ön plana geçtigi projeler çogunluktadir. Karadeniz Bölgesinde ve Ünye’de projelendirilen veya faal durumda olan Ünye Çataltepe Suyu gibi isletmeler, kamunun kullanimina açik su kaynaklarinin gelecegini etkilemektedir.  

Endüstri ve tarimda su kullanimin artisi, yer alti sularinin hizla azalmasi, irmaklarin kurumasi ve nihayet akil almaz ölçüde kirletilmesi nedeniyle su, uluslar arasi bir sorun halini almistir. Tatli su kaynaklari hizla tüketilmektedir. Öyle ki, “Gelecegin savaslari su için çikacaktir.” Denilmektedir. (BM Genel Sekreteri Boutros Gali)

 

 

 

 

 

Ünye’de su sorunu

Ünye’de ilk insan yerleskesi olarak tespit edilen Tozkoparan Magaralari Ünye’nin iki büyük akarsuyundan biri olan Cevizdere Irmagi kiyisindadir. Digeri Cüri Irmagi’dir. Halen Ünye sehir suyu sebekesi bu iki akarsudan yararlanir. Ünye içme suyu için önemli bir diger kaynak, Asarkaya’dan gelen Aci Su’dur.

Sehir sebekesi, Cüri Irmagi’ndaki 11, Cevizdere Irmagi’ndaki 10 kuyudan çekilen suyun Kiraztepe, Çamurlu ve Nuriye depolarindan ve kente dagitim yapan irsale hattindan olusmaktadir. Toplam 21 kuyunun verimi, ortalama kuyu basina 15 Lt./Sn. dir. Ünye Belediyesi su isletmesi Müdürlügünden aldigimiz bilgiye göre, 29.742 sayaç mevcuttur. Bunlardan 23.208’i konut, 1.669 adeti ticarethane, 4.585’i santiye ve 201 adeti insaat, 66 tanesi Resmi daire, 48 tanesi okullara aittir. 1.836 âdeti dijital su sayaci olan sayaçlardan toplam 25.000’i aktiftir. Bu sayaçlardan elde edilen aylik ortalama su sarfiyati 200.000 metreküptür. Ünye nüfusu 73.000 kisidir. Su haliyle Ünye’nin su imkâni, mevcut ihtiyaca cevap verebilecek düzeydedir. Zaten 17 yil önce, sebekeye su saglayan kuyularin, Irmak suyunun çekilip deniz suyunun istila etmesi sonucu tuzlanmasi disinda Ünye, yillardan bu yana ciddi bir su sikintisi yasamamistir. Bu göstergeyi temel alsak bile, Ünye’de su sorununun yasanmayacagini söyleyemeyiz.

 

Ünye Çimento ve su sorunu

Ünye Çimento’nun patlayici etkisiyle koparip götürdügü alçitasi bloklari, hem tarihi Tozkoparan Magaralarini tehdit ediyor, hem de patlayici etkisiyle Cevizdere yataginda açilan çatlaklardan irmak suyu çekiliyor. Böylelikle sebeke kuyularindaki verimlilik azalmistir. Simdiye dek çatlaklardan akan sular nedeniyle, 4 kuyu kapanmis ve yenileri açilmistir. Tarihe, çevreye ve suya yaptigi zarari görmezlikten gelen ÜÇS yetkilileri, simdiye kadar yapilan uyarilara net bir cevap vermemistir.

Çimento fabrikasinin Ünye’ye kattigi ekonomik degerin bilincindeyiz. Ancak, Cevizdere Irmaginin karsi kiyisini, Denizbükü sirtlarini koparip alan Çimento, sadece çevreye zarar vermemis, tam da bu yükseltinin ortasinda bulunan arkaik bir magarayi (kaya mezari) yok etmistir. Ayni akibet, Tozkoparan Magaralarini beklemektedir.

Bu ve benzeri nedenlerle Ünye Belediyesi yeni su kaynaklarina yöneliyor, yeni bir projeye girisiliyor. Ayni irmagin üst havzasinda, Yesilkent’te, 8 Metre yükseklikte bir bent yapilmasi düsünülüyor. Bu proje ile normal kosullarda Ünye’nin uzun yillar su ihtiyacinin karsilanabilecegi ifade ediliyor.

Su sorunu karsisinda basvurulan yöntemler ve sunulan benzeri çözüm önerileri ilk bakista rasyonel gibi gelse de, beraberinde baska sorunlari getirmektedir. Çevremizde ve ülkemizde siklikla basvurulan akarsu önüne bent veya baraj kurularak su toplama yöntemi sebebiyle, akarsular üzerinde irili ufakli pek çok barajlar olusmus (HES), ekosistemlerde istenmeyen degisimler yasanmistir. Bir çok akarsu, denize kavusamadan kurumustur. Üst havzalarda ise, nemlilik oranlari degismis, bitkisel ve hayvansal dagilim (flora ve fauna) felce ugramistir. Bölgesel bazda elde edilen temel mahsullerde verimsizlik ve yok olma bas göstermistir.