ÜNYE TARİHİNİN EN UNUTULMAZ 19 MAYIS’I: 1982! “HASAN ÖZ BAYRAM GÖSTERİNDE ALEV TOPUNA DÖNÜŞTÜ!”

YILLAR SONRA BİR "ALEV HASAN" RÖPORTAJI İSMAİL CANBULAT

Röportaj 19.05.2020 10:56:27 26151 0
ÜNYE TARİHİNİN EN UNUTULMAZ 19 MAYIS’I: 1982! “HASAN ÖZ BAYRAM GÖSTERİNDE ALEV TOPUNA DÖNÜŞTÜ!”

MUSTAFA HASAN ÖZ  KIMDIR?


M.Hasan ÖZ; Ünye, 1959 dogumlu. Dadyan Efendi'nin torunu, Rahmetli Dava Adami, yardimsever, gayretli, güzel insan Cemal ÖZ amcamizin en küçük ogludur.Ünye’de bir çok yazar-çizer ve gazeteciye okul olmus –Ismail Canbulat dahil- “Iyiye Güzele Dogruya Hak’ka ÇAGRI Gazetesi”nin sahiplerinden,gazeteci, egitimci, sporcu, Ünye’de bir çok ticari, sosyal yardim, kültür ve hizmet derneginin kurucularindan, neferlerinden, XXnci Dönem Ordu Milletvekili ve bir Ünye Asigidir.

 

 …

 

Yasadigi Talihsiz Kazadan Yillar Sonra, 19 Mayis Bayramimiz Vesilesiyle,  O Günü Ve Gizli Kalan Yanlarini Anlatmasi Için Ünyen Köprüsü’nde (Biz Ünyeliler Iskeleye Öyle DerizJ)  Bir Röportaj Yaptik… Ismail Canbulat Sordu, Hasan Öz Cevapladi…                FOTOGRAFJ: Iksan Abi (Ihsan Kocagöz)

19 Mayis 1982…

Ünyeliler o bayram günü yine erkenden uyanmis, o zamanlar sadece stadyumda kutlanabilen 19 Mayis gösterilerini seyretmek için tribünde bir yer bulabilmek ümidiyle, çoluk çocuk hizli adimlarla Ünye Stadyumuna dogru kostururlarken, o gün orada kendilerini bekleyen soktan habersizdirler…

 

 

12 Eylül 1980 Darbesi’nden sonra adi “Atatürk'ü Anma ve Gençlik ve Spor Bayrami” olan bayramimiz; stadyumu, çevre duvarlarini, civar evlerin balkon, pencere hatta damlarini tamamen dolduran coskulu seyircilerin merakli bakislariyla sürüyordu…

Sonra sira Ünyelilerin sevgilisi olan, küçük maskotu Merih’le, tecrübeli, kaabiliyetlisporculariyla, coskulu bir biçimde yaptiklari hareketleri, insan kulesinde açtiklari TÜRK BAYRAGI ILE Ünyelilerin büyük sevgi ve ilgisine mazhar olmus “akrobatik jimnastik grubunun” olaganüstü gösterisine gelmisti…

'ÜNYE HALK EGITIM MERKEZI AKROBATIK JIMNASTIK EKIBI”NIN AKILLARA SEZA, SEYIRCI COSTURUCU, ADRENALIN BOMBASI HEYECANLI GÖSTERISIYDI BU…


 

Sadece bu grubu görmek için gelen vardi bayramlara, tipki bizim “Iksan Abi” gibi; dün komik komik yazip-çizdi zaten o da sahit oldugu o günü… Ben de orada, hemen dikenli tellerin ardinda, saha seviyesinden seyrediyordum bayrami… Sahaya da Hasan Abimle birlikte gelmistim zaten…Orada, onun hem hisimi, hem arkadasi, hem gazetecilik talebesi, hem de Çagri Gazetesi muhabiri olarak bulunuyordum… Yasim 17..Ben de onunla birlikte yanmistim o gün orada.. Hiç unutmam.

Gösteri islik ve alkislarla büyük bir heyecan ve havada uçusan jimnastik ekibinin fantastik taklalari, perendeleri ve kuleleriyle sürüyordu…

 

 

Veee sonunda “ates çemberi” gösterisi de baslamisti iste! Ama sanki yolunda gitmeyen bir seyler vardi, çember dumanlar çikara çikara, her zamankinden daha büyük alevlerle yaniyordu, çember de sallanmaya baslamisti ve SOOOK!!

23 yasindaki yetenekli akrobatik jimnastikçi Hasan Öz, ates çemberine takilip yuvarlaniyor ve cayir cayir yaniyordu!!Evet, alev topuna dönüsmüs yaniyordu resmen!!Önce büyük bir ölüm sessizligi ve sok yasandi stadda. Herkes dondu kaldi! Sonra ise canhiras çigliklar, ah ah’lar vah vah’lar!! Dualar…

19 Mayis 1982…Gençlik Ve Spor Bayrami… Ünye Sehir Stadi...

O bayram, bütün Ünyelilerinhafizasina, bu olayla birlikte kazindi

Kendi gazetesi olan Haftalik Çagri Gazetesi bu olayi manset yapti..Günaydin Gazetesi’nin 1. sayfasinda da, olayin fotograflariyla birlikte 'ALEV HASAN' basligiyla manset oldu. Sonra da 'ALEV HASAN IYILESTI', milletvekili seçilince 'ALEV HASAN MECLISTE'diye bu “alev” serisi devam etti…



O günün kahramani/kurbani Hasan Öz’e,“alevli bir sekilde” sormaya basladim :

-       Hasan Abi, yillar sonra artik bu efsane olay tam olarak aydinlansin! O gün orda tam olarak ne oldu? Ates çemberi neden bir ölüm makinesine dönüstü? Ihmal var miydi?

 

-       Elit grubu provalari sirasinda gruba yeni katilanlar çembere takiliyordu. Tabi çember provalarda ates yakilmadan kullaniliyordu. Bu bana biraz endise veriyordu. O sene grubu ben çalistiriyor ve yönetiyordum.Bu endiseden dolayi bayram günü matbaamizdan yangin söndürme tüpünü ben götürmüstüm ve çocuklara bir sey olursa müdahale edelim diye.Yangin tüpünü Alparslan Agabeyime verdim ve siki siki tembih ettim. Ne bilebilirdim ki benim basima gelecekmis.Alparslan Agabeyim o bayramda gruba sadece yönetici olarak katilmisti.Bir önceki sene, çembere sarili pamuklara gazyagi dökmüstük.Onun alevleri bana az gelmisti, o sene ise benzin dökmeye karar verdim ki alev bol olsun ve heyecan daha fazla olsun diye. Bu da basima gelecek ikinci bir ilginç gelisme imis meger.

 

Çembere grup kosarken öndekinin atlayip mindere düsmesini beklemez; hizli bir sekilde pes pese kosar ve arka arkaya seri bir atlayis yaparlar.Siranin basinda Ismet Küçükoglu vardi. Ikinci sirada Necmi Kocaoglu üçüncü sirada ben vardim. O yil çemberin ayaklari topraga önceki yillar gibi iyi gömülmemisti. Sallaniyordu ama önem vermemistik. Ismet Küçükoglu atladi, hemen pesinden Necmi Kocaoglu atlarken ayagi çembere takildi ama geçmisti ve kurtuldu. Ben üçüncü kisi olarak da yola çikmistim bir kere ve çemberin sallanmasini önemsemedim.Düsündüm ki tramplene basarak atlarken çember sallansa bile ben de ona göre yön çizer atlatirim. Tramplene basip havalaninca belime kadar çemberi geçtim ama sallanan çember ayagima takildi ve mindere çemberle beraber düstük.

 

Ben minderde, çemberin altina veya üstüne düsseydim hemen kurtulurdum. Ama ilginç olan su ki çemberin bir tarafi gövdemin üzerinde diger tarafi gövdemin arasinda kalmisti ve ben yuvarlandigim halde bir zaman kurtulamadim ve çemberin içinde döndüm. Bu esnada benzin vücudumu sarmisti. Üçüncü turda kurtulabildim.

 

-       Etrafindaki arkadaslar ne yapmislar o an? Seyirciler “müdahalede geç kalindi” diye söylenmislerdi o gün…

 

-       Tam o esnada herkes donup kalmisti, Nedim Sider’ in elinde çuval vardi ama SOKTAN kullanamadi. Iki kisi vardi sadece hareket eden, biri gazete muhabiri ve fotografçi Ceyar lakapli Foto Ceyar (JR) Isa Çelik, digeri de Alparslan Öz. Isa Çelik çok büyük ve sogukkanli bir gazetecilik refleksiyle kaza anini an be an fotograflamisti, helal olsun!Alparslan Öz’ün elindeki yangin söndürücü saglamdi. Ama birinci sefer vücuduma köpük sikinca sönmüstü alevler ama ben çemberden kurtulmak Için döndükçe benzin tekrar vücuduma sariyor, alevler yine vücudumu sarmaliyordu. Yangin tüpü alevleri ikinci defa söndürdü ama yine çemberden kurtulamamistim ve ellerim yüzümü kapatmis bir sekilde minderde üçüncü defa dönüs yaptim ve alevler tekrar vücudumu sarmisti. Yangin tüpü üçüncü defa alevleri söndürdü ve köpük de tam o zaman bitti.Iste ben de tam o anda çemberden kurtulabildim,“sönmüs olarak!”

 

Iste o an, hareket edebilenlerden biri vücudumu alevlerden kurtarmisti, ikincisi de fotografimi çekmisti. Nedim Sider ise elinde çuval bakakalmisti.

 

-       Alevlerden kurtuldugun an ne yaptin? Ne düsündün o an? Ilk neyi gördün?

 

Ben kurtulunca bütün tribünün sok yasadigini, korku içinde oldugunu o anda fark ettim..Sanki onlari rahatlatmak ve korkularini gidermek o anda yapilacak birinci ismis gibi geldi bana ve ilk vazifemi yapayim dedimve ellerimi kaldirip, tribünleri,“kurtuldum, merak etmeyin” düsüncesi ile selamladim ve tam önüne gelmis oldugumu fark ettigim stad çikis kapisinda “hemen burdan çikmaliyim “dedim vebir refleks ilekosup disari firladim…

 

Ne düsündüm?...

Birincisi; “benim bayram yerinden ayrilmam gerekiyor, insanlar benimle ugrasip gösterileri kesmesin.”

Ikincisi; “bana müdahale edilmesi gerek ama ben kendimi koyverip tikilmayayim buraya, yardim edeceklere yardimci olayim ve islerini kolaylastirayim.”

Ve öyle de oldu… O anda Kaymakam soförü de; muhtemel ki Kaymakamimizin talimati ve kendisi de gönülden bir sekilde, saniyeler içinde disari firlamis ve kapi önündeki makam araci cip ’in kapisini açmisti. Atladik dogru hastaneye gittik.Araç hizla ilerlerken önceleri vücudumda yanik acisi hissetmiyordum.Bir zaman sonra hissetmeye basladim.O esnada da hastaneye ulasmistik.Vücudumdaki aci artmaya baslamisti. Ve hastanede ilk is morfin vurdular ve beni önce uyusturup, rahatlattilar sonra tedavi etmeye basladilar.Sonra servise alindim..

 

-       Aileniz?

 

-       Bir gün sonra Annem beni hastaneden çikardi ve tedavimi özel ilaçlarla bir ay kendisi yapti, basari ile..(Ismail Canbulat röportajin burasinda sasirip kaliyor!Hasan Öz kendinden ve annesinden emin, gülümsüyorJ)

 

Annem bitkisel yanik ilacini bilirdi ve dostlarina uygulardi.Simdi de kendi evladinin basina gelmisti iste…Kazada; yüzüm, kollarim ve bacaklarim yanmisti.Hastanede de tedavi;görevlilerin otomatiklesmis rutin uygulamalari yüzünden pek acima duygulari kalmadigi için,yumusak, yavas ve çok itina ile yürütülmüyordu.Annem bunu fark etti ve hemen “seni eve almaliyiz” dedi.Öyle yaptik.Annem; dirayetli, sogukkanli ve bilinçli Münevver bir insandi. Allah ondan razi olsun, Rahmeti ve Lütfuyla muamele etsin…

 

Annem evde, titizlik ve itina ile tedavi etti beni.Sonra doktorlar da çok takdir etti onun bu basarili tedavisini…

Bu arada, bu efsane tedavi bilindigi ve duyuldugu için de epey müracaatlar oldu sonradan Anneme…Simdi de ben böyle vakalar duydukça yardimci oluyorum.

 

-       Vee“Alev Hasan” Lakabi…

 

-       Fotograflar ve haber de ertesi gün Günaydin Gazetesi ‘nde yayinlandi.MANSETTEYDIK:“ALEV HASAN!”

 

Iyi oldugumda, gazetenin muhabiri tekrar resmimi çekti ve gönderdi. Gazete haberi “ALEV HASAN IYILESTI” manseti ile yayinladi. Milletvekili olunca da ayni gazete “ALEV HASAN MECLISTE”diye haber yapmisti.Çünkü onlar Için olayin fotografi çok önemli idi ve kullanmak ilgi çekiyordu.Biz de kendi gazetemizde haberlestirmistik olayi..

 

-       Tam yanma anindaki ruh halinizneydi Hasan Abi?

 

-       Yanma aninda hiç korku hissine kapilmadim.Sadece irademi yogunlastirmis vaziyette kendimi alevler içinde birakma yerine hamleler yapip kurtulma girisimini planladim. Iki elimi yanaklarima yapistirdim, yüzüm yanmasin diye planladim. Kollarim açikti ve deriden sanki hisirtili yanma sesi geliyordu. Cenin gibi yumuldum alevler tüm vücudumu sarmasin diye. Her saniye çemberden kurtulmayi ve alevlerin sönmesini bekledim ve takip ettim ayaga kalkmak için. Son anda hepsinden kurtulunca bir hamle yapip ayaga firladim.

 

-       Bir efsane daha var kazayla ilgili: Diyorlar ki, esofmani naylondu o yüzden bu kadar çabukalev aldi, bu kadar yandi…

 

-       Tam tersi! Esofmanimnaylon olmadigi için vücudumun tamami yanmadi, açikta olan kollarim ve yüzüm yandi..

 

-       Daha sonra, elit grubu ve ates çemberi gösterilerine ne oldu?

 

-       Bir kere o seneden sonra ates çemberi yasaklandi. Sonraki yillarda birkaç yil devam ettik ama eski tadi kalmamisti ates çemberi olmadigi için.Biz siviller olarak Halk Egitimi Merkezi adina katiliyorduk.Okullar kasa minder hareketi yapmiyorlardi, biz yapiyorduk.Biz sonra biraktik.Okullar da zaten yapmiyordu.Bayramlar, tribünlerin tablo gösterilerine ve rutin basit gösterilere döndü.Heyecanli spor gösterileri kalmadi.

 

Ama,Ünye’nin Dünkü Çocuklari sonraki yillarda, yine bayramlarda, benim de çocuklugumda, gençligimde ilk gösterilerimi yaptigim eski mekanimiz Ünye Cumhuriyet Meydani’ndaeski heyecan ve güzelligi ortaya koydular, vesselam.

  

ISMAIL CANBULAT HASAN ÖZ ILE BIRLIKTE ÜNYE STADINDAÇAGRI GAZETESI MUHABIRI OLARAK ÜNYESPOR MAÇINI SEYREDIYOR-1983

 

NOT: (Kazayla ilgili görselleri acil olarak bulup bana ulastiran Murat Ali Öz kardesime, bütün Öz ailesine ve sevimli röportaj karikatürü için Sanatçimiz Ihsan Kocagöz’e çok tesekkür ederim..)


  • Çarşamba 18.9 ° / 11 ° Orta kuvvetli yağmurlu
  • Perşembe 13.9 ° / 10.6 ° Orta kuvvetli yağmurlu
  • Cuma 15.8 ° / 10.2 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • BIST 100

    10045,70%-0,37
  • DOLAR

    32,35% -0,06
  • EURO

    34,52% -0,09
  • GRAM ALTIN

    2375,93% -0,17
  • Ç. ALTIN

    3886,52% 0,00

Ordu

01.05.2024

  • İMSAK 03:41
  • GÜNEŞ 05:19
  • ÖĞLE 12:31
  • İKİNDİ 16:21
  • AKŞAM 19:32
  • YATSI 21:04
https://www.facebook.com/%C3%9Cnye-Kent-Ofset-106507792092593