Kamu İşveren Heyeti, 2026-2027 yıllarını kapsayan toplu sözleşme teklifini açıkladı. Teklife tepki gösteren Birleşik Kamu İş Konfederasyonu adına Genel Sağlık İş Ordu İl Başkanı Ahmet Kayhan’ın yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Bugün hem Çalışma Bakanlığı önünde hem de Türkiye'nin tüm illerinde meydanlarındayız. Bugün sesimizi duyurmak, irademizi göstermek, haklarımızın altını çizmek için bir aradayız.
Bilindiği üzere; milyonlarca kamu emekçisi, emeklisi ve onların ailelerini ilgilendiren 8.Dönem Toplu Sözleşme sürecinde Bakanlık, taktiksel olarak son ana kadar sakladığı teklifini nihayet salı günü vermiştir. Gülünç bile denemeyecek teklifteki oranlar, teklifin neden son günlere sıkıştırıldığının da anlaşılmasını sağlamıştır.
Kamu emekçisinin evine meyve sebzenin taneyle, etin ayda bir girdiği; maaşın yarısına yakınının kira ve faturalar gibi kaçınılmaz giderlerle eridiği şu dönemde hiç utanmadan verilen ücret zammı teklifi şöyledir:
“2026'nın ilk altı ayı için yüzde 10, ikinci altı ayı için yüzde 6,
2027'nin ilk altı ayı için de ikinci altı ayı için de yüzde 4.”
Oysa konfederasyonumuza bağlı AR-GE birimi Kamu Ar'ın araştırmasına göre Temmuz ayında bile açlık sınırı 27 bin 670, yoksulluk sınırı ise 85 bin 344 lirayı bulmuştur. Bu verilen teklifle memura açlık sınırı ile yoksulluk sınırı arasındaki alan reva görülmüş, ölümü gösterip sıtmaya razı etme taktiği devreye sokulmuştur. Kabul etmiyoruz:
İnsanca yaşamak istiyoruz!
Sürecin en başından beri bu kez toplu sözleşme masasında Birleşik Kamu-İş olarak bizim de olduğumuzu belirtmiş, müzakere görünümlü müsamerelere geçit vermeyeceğimizi vurgulamıştık.
Ne demiştik: Kamu emekçisinin hakkını, alın terini, umudunu, geleceğini sattırmayacağız!
Şimdi karşımıza gelen teklif “Biz satarız” demektir. Bu teklif kamu emekçisine de emeklisine de “daha da sürün” demektir. “Biz yıl içinde iyimser tutup sonra 10 defa değiştirdiğimiz enflasyon öngörülerimizin bile altında bir teklifi yapmaktan utanmıyoruz” demektir. Memur çocuğunu okutamasın, evine boynu bükük girsin, en temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamasın demektir.
Kamuoyu huzurunda açıkça söylüyoruz: Bu sefalet teklifinin gerçek hayatta, gerçek enflasyon karşısında ve vicdanlarda karşılığı yoktur.
Birleşik Kamu-İş olarak bir kez daha ilan ediyoruz, olması gereken açıktır:
1- Taban aylığı katsayısı, aylık katsayısı, yan ödeme katsayısı, ek ödeme ve diğer maaş kalemlerinde önceki yıllardan kaynaklanan ve devredip duran kayıpların telafisi nedeniyle bu kalemlerde yüzde 72 artış kaçınılmazdır.
2- Ayrıca 31.12.2025 itibariyle taban aylığı katsayısı, aylık katsayısı, yan ödeme katsayısı, ek ödeme ve diğer maaş kalemlerinde ise;
2026'nın ve 2027'nin her yarısında yüzde 25 oranında artış, insanca ücretler almamız için şarttır.
Bu gerçeklerin yanından bile geçmeyen hiçbir teklifin milyonlarca kamu emekçisi nazarında kıymeti yoktur.
Biz hoşlarına gitmeyen bu gerçekleri söylediğimizde bize kendilerince bıyık altından gülüp “Bu rakamları nasıl kazanacaksınız?” diye soranlar oluyor, yol belli, cevap verelim:
Masa oyunlarını bozacağız
İnsani koşullarda çalışmak hakkımız. İnsanlık onuruna yaraşır ücretler almak hakkımız. Gelir adaleti, yaşanabilir ve haysiyetli memuriyet hakkımız. Bu hakları yedirmeyiz. Kamu emekçisinin emeğini, geleceğini masa oyunlarına kurban ettirmeyiz. Milyonlarca emekçinin hak arama ruhsatını nişan gibi göğsümüzde taşıyoruz, bu kıymetli sorumluluğun hakkını verecek ve masa oyunlarını bozacağız!
Türkiye'nin her yerinden bize bu sefalet teklifini yapanlara sesleniyoruz: Hodri Meydan! Gelin bakalım bir memur ailesinin evine bir günlük konuk olun. Kirasını, faturasını, evin gıdasını, mecburi giderleri bir hesaplayın bakalım ay sonunu getirmeye matematiğiniz yetecek mi! İddia ediyoruz, o evde 1 gün bile kalamazlar. Ama dayanamayacakları bu sefaleti bize 2 yıl boyunca dayatmaya çalışıyorlar! Olmaz öyle şey, olmayacak! TÜİK'in verdiği enflasyon oranları, vatandaşın cebini yakan krizin yarısını bile anlatmıyor.
14155,46%0,76
42,69% 0,23
50,15% 0,06
5897,70% 0,71
9533,17% 2,62
Ordu
14.12.2025