Pandeminin yaralarını henüz sarmaya çalıştığımız bir dönemde, Asrın Felaketi olan ve 11 güzel ilimizi maddi manevi olumsuz etkileyen deprem, hepimizi az veya çok gelecek endişesine sevketmiştir.
Ülkemizin dörtte üçüne yakın coğrafi yüzölçümünün deprem, heyelan, sel, su taşkınları, orman yangınları gibi doğal afetlere her an maruz kalabilecek bir durumda olması, çağımızda her an kapımızı çalabilecek olan biyolojik afetler, nükleer-radyoaktif serpinti, şiddetli kimyasal maruziyet, afet yaklaşımlarımızın yeni baştan, detaylı olarak ele alınması gerektiğini gözler önüne bir kez daha sermiştir.
Afet Tıbbı,Tıp fakültelerinde daha çok yer almalıdır !
Felaketlerin ilk 7 günü içersinde arama kurtarma çalışmalarının önemi ile kurtarıcılara, öncelikle ortopedi ve travmatoloji gibi, bu branşa ilave olarak göğüs cerrahisi, Beyin cerrahisi, genel cerrahi, nefroloji, dahiliye gibi diğer tıp branş hekimlerine de azami derecede, ne kadar ihtiyaç duyulacağını bir kez daha ortaya çıkarmıştır.
Bu ihtiyaç duyulan hekimlerin, eğitimlerinin de,tıp fakülteleri müfredatında yapılacak önemli değişiklik ile afet tıbbı , savaş tıbbı şeklinde yeniden değişime uğranması gerektiği kaçınılmaz olmuştur.
Bu tıp branşlarının ve tıp dışı kurtarma branşlarının termal kamera,hassas ses duyucu, akıllı köpekler ile koku alarak kurtarma gibi ekipmanlarının, ülkemizin şartlarına göre yeniden dizayn edilmesinin ve sayısının da geniş afet bölgelerine yetebilecek şekilde düzenlenmesinin, ne kadar ihtiyacımız olduğu görülmektedir.
Başı boş köpekler,kurtarma köpeği yapılmalı !
Özellikle ilçelerimizde sürüler halinde gezen başı boş bırakılan sokak köpeklerimizin belediye zabıtalarınca toplanıp, belediye-itfaiye-askeriye- jandarma-polis-arama kurtarma ekiplerine eğitilmek amacıyla teslim edilmesine ve ihtiyaç duyulduğunda da arama kurtarma vs.’de sahada göreve sürülmeleri, çok faydalı olacaktır.
Eminim ülkemiz yakın bir gelecekte, gelişmeler ışığında, görüşüme göre kurulması gerekli olan ‘’Afet Bakanlığı’’ bünyesinde yeni ve yararlı adımlar atılabilecektir.
Bu güzel adımlar,hem arama kurtarma yönünü daha profesyonel hale getirecek, hem de üniversitelerimizin de yol gösterici ışığı ile, genel anlamda AFET TIBBI,tıp müfredatı içerisinde daha geniş olarak yerini alacaktır.
UMKE, tamamen profesyonel olmalı !
Afetlerde en çok ihtiyaç duyduğumuz, iyi ki varlar dediğimiz, Ulusal Medikal Kurtarma Ekibi ( UMKE ),fedakar sağlık personelleri tarafından gönüllülük esasına göre 2004 yılında kurulmuş harika bir oluşum olmasına rağmen,
%75’i fay hattında, erozyon etkisinde, sel etkisinde olan güzel ülkemizin, gönüllülük keyfiyetine bırakılmaması gerektiği, hem nitelik hem de nicelik olarak artışın gerekli olduğu, profesyonelleşmeye doğru hızlı adımlar atılarak, primer işi ‘’ AFET ‘’ olan profesyonel ekipler kurulmasının gerekli olduğu görülmektedir.
Nerede herkesin desteklediği,eski güven duyulan TÜRK KIZILAYI ?
Son olarak çocukluğumuzun merhamet hareketi TÜRK KIZILAYI, yeniden eski ününe ve etkisine kavuşmalıdır. Öncelikle çocukluğumuzda sarı zarflara babalarımızın para – bağış koymasıyla okula bizlerle gönderdiği o bağışların zamanına, o güvenilir yıllarına derhal silkinerek geri dönmelidir.Dünyanın en tanınan güvenili markası olan TÜRK KIZILAY’ını kimsenin, şu anki güven problemi yaşadığı duruma sokmaya hakkı yoktur.Öncelikle Kızılay’da, Kızılay ruhu olan, liyakatli ve her kesin güvenini kazanmış bir genel başkana ihtiyaç vardır ve o başkanın lüks arabalara binmesi kuruma olan güveni sarsmaktadır.Tüm idari kadro yeniden ikbal hırsı olmayan kişilerden seçilmeli ve liyakatli insanlar bu görevlere getirilmelidir. Aksi takdirde, bu gün kendini güven tartışmaları ve liyakat tartışmaları içinde bulan kızılay’a kimse yardım yapmak istemeyecektir.
Derhal kızılay’ın bünyesine önce liyakat getirilmelidir.
Kökleri 1868 yılına giden bu en ünlü TÜRK markası, ivedilikle eski güven sağlayıcı haline kavuşturulmalıdır. Ülkemizin her zaman kızılay’a ihtiyacı olacaktır, o nedenle mükemmelleştirilmelidir.
AFAD ve geçmişteki AKUT :
Bundan 24 sene önceki Marmara depreminde ülkemize adeta arama kurtarmanın önemini öğreten AKUT ve onu oluşturan dağcı gençler, daha sonraki dönemde nedense sahadan el çektirilip küstürüldüler. Oysa böyle afetlerde küslük değil birlik gerekir. AFAD’ın daha profesyonel hale getirilip, önceki AKUT üyelerinden de yardım almak ve yeni kurtarma ekiplerini ona göre yeniden oluşturabilmek, ülkemizin afetlerle mücadelesine büyük katkı sağlayacaktır.
Göstermelik değil, gerçek tatbikatlar yapılmalı :
Asrın felaketinde neredeyse her ülke koşa koşa Afet ekiplerini ülkemize yolladılar, seyyar hastaneler bile kurdular.Bir çok devlet bu yardımı bizleri çok sevdikleri için değil, kendi afet ekiplerine bedava gerçek tatbikat yaptırmak için yapmaktadırlar.Öyleyse biz de bu ekipleri profesyonel olarak derhal kurmalı, yılda 1-2 defa göstermelik kurtarma tatbikatları yerine, yurt dışında meydana gelen afetlere ekiplerimizi göndererek gerçek tatbikatlarda tecrübe kazanmalarını sağlamalıyız.
Buraya kadar tesbitlerimde görüldüğü üzere, herşeyin başı iyi bir planlama ve organizasyon şemasının liyakat esaslı yapılmasıdır.
Asrın felaketinde, tüm dünyayı kendine bir kez daha hayran bırakan aziz Türk Milleti, Devleti ile el ele yaraları ilk andan itibaren sarmak için seferber olmuştur.
Eminim Devletimiz, yukarıdaki görüşlerimizi de içeren ve daha da fazlası olan adımları ivedilikle atacaktır.
Uzm. DR. Ali COŞKUN
Ordu Tabip Odası Başkanı
