İSMAİL CANBULAT


ANILARI HATIRLAMAK ‘GEÇMİŞTE SIKIŞMAK’ DEĞİLDİR.

"SAA DİİM GAYMAAM ( Sana Söylüyorum Güzel İnsan)" / İnş. Müh., Senarist, Hikâye Anlatıcısı.“


“Kendimi resmediyorsam, en iyi bildiğim konu bu da ondan.” Diyor Frida Kahlo.

“Araştırmalarımda; ‘Kişisel tarih aynı zamanda bir toplumsal tarihtir’ sonucuna vardım” diyor, halkbilimci, yazar ve akademisyen Muhsine Helimoğlu Yavuz da…

En iyi onu bizzat yaşayan insanın yansıtabileceği “kişisel anıları” hatırlamak, paylaşmak, yazmak; ‘geçmişte sıkışmak’ ya da ‘nostalji romantizmi’ değildir; Kişisel tarih üzerinden, bir mahallenin, bir kasabanın, bir ülkenin o zaman dilimi içindeki tarihini, kültürünü yazıyor ve belgeliyor olmak demektir aynı zamanda… Kişi o an bunun farkında olmasa da…

Anılarımızı-tecrübelerimizi kendimizde bırakmayıp, toplumla paylaşırken; bu önemli “görevin” ve “gerçeğin” de farkında değilizdir çoğu kez…

 

KİŞİSEL ANILAR, “GERÇEK TARİHİ” YAZMAK PEŞİNDE OLAN “GERÇEK TARİHÇİLERİN” DE EN BÜYÜK DAYANAĞI VE EN DEĞERLİ KAYNAĞIDIR.

 

Tarihçiler; kişisel anılardaki, kimi zaman taraflı ya da özellikle yanlış ya da yalan yazılmış kısımları, olayları, bilimsel, vicdanî, aklî bir süzgeçten geçirerek, o biricik ve çok değerli anıları bir toplumun, bir ülkenin tarihini yazarken en önemli belge olarak kullanabilir, değerlendirebilirler, sadece dinlemiş-duymuş bile olsalar...

Hele de bu anılar; resim, belge, çizim ve görüntülerle desteklenmişse, ne büyük hazine!

Anıları hatırlamak, anlatmak, yazmak, paylaşmak; “Geçmişte sıkışıp kalmak” değil; şimdiki bilincinle geçmişi hatırlayarak, “o zaman” fark edemediğin ve ama şimdi “gördüğün” hazineleri almak, değerleri fark etmek, gelecek hayatları(mızı)n mutluluğu ve yaşanabilirliği için çook şey kazanmak ve yapmak demek…

Ve tarihin, hiç kimsenin ulaşamayacağı kısımlarını insanlığa sunmak, paylaşmak, “doğru tarih” yazımına, mirasına, ‘doğrudan’ katkıda bulunmak demek…

 

TABİİ Kİ BU ANILAR ULAŞILABİLİR DURUMDA İSE!

Defterlere ya da dijital, internet ortamına “yazmak”,

imkân varsa sesli-görüntülü ortamda paylaşmak, kitap olarak yayınlamak lazım anıları-tecrübeleri… “Anda”, “çağda” yaşanan olaylara, insanlara, her şeye dair kişisel yorumlar, bakışlar o kadar değerli ki…

 

Özellikle de hayat tecrübeleri, yapılan mesleklerle, işlerle ilgili anılar, anı-yazılar, seyahat yazıları, paylaşımlar çok önemli.

 

Yazmasalardı, paylaşmasalardı; biz Hazreti Mevlâna’nın eserlerinden, Pîrî Reis’in tarihî haritalarından, Evliya Çelebi’nin Seyahatnâme’sinden ve çok değerli yazarların yazdıklarından; tarihe ve insana ışık tutan dönemleri, yaşamaları, bölgeleri yani geleceği, bize daha sağlıklı yorumlatan toplumsal ve insanî verilere ulaşamayacaktık.

 

ÖZELLİKLE DE “ÇOCUKLUK ANILARI”, “ANLATMAYA” BAŞLAMAK İÇİN ÇOK İYİ BİR İLK ADIMDIR.

 

SANATÇI IŞIL TÜFEKCİ ARDIÇ; HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ’NDE YAYINLADIĞI BİR RAPORUNDA, “(Sanatçıların) kişisel tarihlerinin aralarında gezinirken özellikle de çocukluktan kalan “çocukluk hallerinin” ön plana çıktığı görülebilir. Bilinçaltının ve bilinçdışının bu anlamda ne kadar etkin olduğu psikoloji ve toplum bilimleri açısından daima incelenmektedir.

(Sanatçıların) yaşadıkları toplumun izlerini, dönemin sosyo-politik konularını, hissettikleri tüm içsel duyguları eserlerinde konu etmeleri kaçınılmazdır” Der…

 

Çocukluk anıları; sadece dinleyenlere değil, anlatana da “hayatının muhasebeni yapmak” ve “kendini tekrar yorumlayıp, tekâmül etmek” açısından da benzersiz bir yol haritası ve anahtarlar sunar.

 

HELE DE ANLATAN VE KAYDA ALAN BİR SANATÇI, BİR YAZAR İSE VE BİR DE BU ANILARDAN HAREKETLE OLUŞTURDUĞU ESERLERİNİ TOPLUMLA PAYLAŞMIŞSA…

 

Değil mi ki; bizim menşur, “İksan İlen İsmâil’in Mizah-Kültür Tükkânı İKSAN ABİNİN YERİ’NDE, biz 242 sayıdır, çoğunlukla; İhsan Kocagöz’ün Ünye Hamidiye Mahallesi’nde, sonrasında İstanbul’da; yoksunluklar, güzellikler, akıllara sezâ ve şaşırtıcı öğretilerle geçen çocukluğunun, hayatının hikâyelerini anlatıyoruz.

Ve bizler İhsan’ın hikâyeleri ve karikatürleri sayesinde; 70’li, 80’li yılların Ünye’sinin, İstanbul’unun, Türkiye’sinin kişisel, toplumsal ve tarihsel yapısına dair o kadar detaylı “gerçek” bilgilere, o kadar farklı duygulara ulaştık, u gada çok şey öörendik ki!

 

Saa diim taa gaymaam!

Anniiy misun?

YAZARLAR

https://www.facebook.com/%C3%9Cnye-Kent-Ofset-106507792092593