Yaşadığımız asırda insanlığın geldiği yere bakın… Nerdeyse savaş olmayan bir bölge yok.
Ama savaşların, kan ve gözyaşının en fazla olduğu yer orta doğu.
Orta doğu kitabi dinlerin yayıldığı, peygamberlerin yaşadığı bir bölge olması dolayısıyla tarih sayfasında hep önde yer almıştır. Fakat sadece böyle olması değildir orta doğuyu önemli kılan.
Dünya petrollerinin önemli oranının bu bölgede bulunmasıdır.
Diğer yandan madenleri dolayısıyla Afrika kana doymayan sömürgelerin gözyaşı akıttığı bir başka bölge olmuştur.
Avrupa ve Amerika için bizim entellerin ve jön Türklerin demokrasi ve medeniyetin beşiği yakıştırması safsatan ibarettir. Zenginliğe sahip olmakla demokrasi ve medeniyeti karıştırmamak gerek.
Amerika ve Avrupa ülkeleri zenginliklerini bu saydığım ülkelerin yer altı zenginliklerini çalarak sağlamışlardır. Dolayısıyla vahşi, katil ve hırsızlardır… Bu önceki asırlarda da böyleydi, şimdide böyle.
Dünyada şu andaki nizam tarihin en adaletsiz nizamlarındandır. Para hırsı yüzünden dünyada ne nizam kalmıştır ne intizam.
Dünyadaki sorunun ana kaynağı, birinci dünya savaşı öncesi çıkar savaşlarının sanayinin gelişmesine paralel olarak petrol ve maden sahalarının öneminin anlaşılması ile birinci dünya savaşının yaşanması, ama paylaşımda anlaşamadıkları için mecburen ikinci dünya savaşıyla rövanşının yapılmasıydı.
Fakat ikinci dünya savaşının da dünyaya gözyaşı getirip milyonlarca insanın ölmesinden başka bir şey kazandırmadığı aşikârdır.
Şu anda üçüncü dünya savaşı yaşanmaktadır aslıda.
Üçüncü dünya savaşını sahip olunan korkunç silahların kullanılarak yapılmasından çekindikleri için taşeronlar kullanarak yapmaktadırlar. Değişen bir şey yoktur, sadece savaşların taktikleri değişmiştir.
Savaşların usulü değişmiştir ama çıkar savaşları yüzünden dünya nizamı için zengin devletler tarafından kurulup diğerlerinin de mecburen yamandığı uluslararası kuruluşların çoğunluğu etkili görev yapamamaktadırlar.
Yaşadığımız asırda ilk defa Cumhurbaşkanımız tarafından seslendirilen dünya beşten büyüktür çıkışı da bu kuruluşların adil davranmadıklarına dikkat çekmenin bir tezahürüdür.
Baksanıza dünyanın gözü önünde uygulanış şekliyle tarihin en acımasız katliamlarının yapıldığı Filistin’e Amerika ve batılı ülkeler sağır ve dilsizlerdir.
Bu denli şımarıklığı ile hala Tevrat’taki tahrif edilmiş söylemler üzerinden Nil’den Fırat’a iddiasında olan atoma sahip İsrail’in daha beklenmedik korkunç bir manyaklığa başvurmasından korkarım.
Siyonizm’in ve Amerikalı evengalistlerin delice fikirleri ile dünyayı ateşe vermesinden endişelenirim.
Bu bakımdan, aklı başında etkili Yahudi ve Amerikalılardan İsrail ve onların maşası olmuş Amerika derin devletindeki evengalist ve Siyonist bir türlü tarikatçı olan delileri frenlemeleri gerekir.
Bu onlara tarihin verdiği en önemli görevdir. Amerika derin devleti içerisine yerleşmiş tarikatçıların aklı başında olan etkili insanlarca temizlenmesi lazım. Yoksa küresel şirketlerle işbirliği içerisinde olan ve onlara hizmet eden bu yapı yüzünden dünyada çekilen zulüm durmayacaktır.
Acı sirke küpüne zarar verir misali, Amerika derin devleti ve sermayesinin işbirliği ile oluşan dünyaya düzen verme faaliyeti bu gidişle Amerika’nın kendisine zarar verecektir… Geçenlerde Teksas eyaletinin Federal Hükümete Meksika sınırı bağlamında ortaya koyduğu başkaldırıya 25 eyalet destek vermişti.
Bu durum da gösteriyor ki, dünyaya nizam vermeye çalışan Amerika’nın kendi içerisinde bir iç savaş yaşanabilir. Herhangi eyalet bağımsızlık eylemine katılabilir. Şuna inanıyorum… Amerika bir gün döktüğü gözyaşının hesabını verecektir. Bunu görürüm ya da göremem… Ama bu gerçekleşecektir
