ARİF TAKICI


Beyni Yeterince Kullanmadan Ölmek

Güncel


Beyin diğer organlarımız gibi bir organ olmakla birlikte, vücudumuzun kumanda masası,  aygıtı, ya da santral’i gibi olması hasebiyle ciddi derecede özelliğe sahiptir.  

Gençliğimden beri, beynimizin yüzde onunu kullandığımıza dair açıklamalara şehit oluyordum. Artık bu iddia tek edilmiştir.  

Bilim insanları beynimizin yüzde yüzünü kullanabildiğimizi söylüyorlar.  

Ortalama bir buçuk kilo ağırlığında ve takriben 215 milyar hücreden müteşekkil olan beyin biz  istemesek de sürekli olarak çalışmaktadır.  

Beyin yaşlandıkça durur söylemine gelince, bilim adamları beynin 90 yaşına kadar yeni hücre üretmeye devam ettiğini söylüyorlar. Örneğin beynin hafıza ve ruh halini yöneten kısmı olan hipokampüs) yaşlılıkta dahi yeni hücre üretebiliyor. 

Beyin,  insanları hayvanlardan ayıran esas organımızdır. Neden? Çünkü hayvanlarda beyin doğmadan önce gelişiminin çoğunu tamamlar. Birçok hayvan da doğduğunda insanlara göre çabuk adaptasyon vardır… Örneğin bir tayı düşünün… Doğunca yürümeye başlıyor! Dolayısıyla, hayvanlar beyinleri programlanmış olarak doğarlar. İnsanlarda ise bu gelişme yıllarca sürer. 

Akıl ile beyni karıştırmamak lazım.  Örneğin kızdığınızda kimseye beyinsiz demeyin. Çünkü beyin bir organdır ve herkeste vardır… Tıpkı böbrek, mide ya da bağırsak gibi. Ama akıl öyle değildir… Çünkü o beyninizi ne kadar kullanırsanız o nispettedir. Yani akıl, düşünme, kavrama, anlama yetisidir. 

Ne denli yatırım yaparsanız, karşılığını alırsınız. 

Beynimiz vücudumuzdaki kumanda görevini damarlarla yerine getiriyor. 

Vücudumuzdaki kılcal damarlar 40 bin kilometre, kılcal damarlar haricindeki damarlar ise 60 bin kilometre olmak üzere, 100 bin kilometre damar ağına sahibiz. 

Vücudumuzdaki sadece kılcal damarlarımız dünyanın etrafını turlayabiliyor. Zira kılcal damarlarımız da, dünyanın etrafı da 40 bin kilometredir. 

Beyin hücrelerimiz 90 yaşına kadar kendini yeniliyorsa,  biz neden Avrupalılara göre kırkından sonra kendimizi ihtiyarlık kompleksine kaptırıyoruz… Neden ellili yaşlardan sonra karşımızdakine ihtiyar muamelesi yapıyoruz… Neden ellili yaşlardan sonra kendimizi işe yaramaz ihtiyar görüyoruz? 

İhtiyar… Çocukluğum ve gençliğimden beri sevmediğim bir kelime. Yaşlı insanlara hiç ihtiyar demedim, demem. Yaşlanalım, ama ihtiyarlamayalım!  

Her yaş güzeldir, her yaşta yapacak o kadar şey vardır ki bilene.  

Aklımıza gelince: Bu organımızı çok büyük bir nimet bilmek ve iyiliklere meylederek kullanmak her iki dünyamızın da bahtiyar olmasını sağlar kuşkusuz. 

Ama biz hayvanlarda olduğu gibi beyni programlanmış olarak doğmadığımız için, aklımızı geliştirerek iyi düşünmeyi, iyi ahlaklı olmayı, başarmayı gerçekleştirmek için Allah’ın bir lütfu ve nimeti olan, en güzel hediyesi olan beyni iyi kullanmalıyız. 

Bazı hastalar vardır duyarız… Beyin ölümü gerçekleşmiş denir. Yani beyin artık görevini yerine getirememekte, komut verememektedir. 

Peki ya biz dostlar… Ya biz…  İyilikler düşünmezsek, beynimizi sevgi ve saygıyla mamur şekilde üretir halde kullanmazsak… Yürüsek, yesek içsek ne olur, beyin ölümümüz gerçekleşmiyor mu? 

 

YAZARLAR

https://www.facebook.com/%C3%9Cnye-Kent-Ofset-106507792092593