MUSA KIRANLI


Bilim ve Teknoloji


Çok degil 3,4 yil önce Bilim ve Teknoloji haftasinda dönemin Ordu Büyüksehir Belediye Baskani ve Ünye Belediye Baskanimizdan bir talepte bulunmustuk. Insanin yasamini son derece etkileyen, ufkunu açan, uygarligi hizla gelistiren Bilim ve Teknolojinin artik ilçemizde ilimizde bilim senligi olarak kutlanmasini, bu konuda bilim ve teknoloji müzesi kurulmasi dolayisiyla ilimiz ilçemizde bilim ve teknoloji alaninda deneyler projeler yapilmasi için imkanlar taninarak degerlerimize gençlerimize sahip çikilmalidir. Diye basin açiklamasi yapmistik. Bugün mutluyuz; yil 2021, 8-9-10 Ekim Ünye Cumhuriyet meydaninda “Kadilar sehri bilim ile senleniyor” etkinligini gördük ve gençlerimizle gurur duyduk.

Yüksek teknik ögrenimli, Türkiye’nin yüksek teknik ögrenimli nitelikli elemanlari, üreici is güce teknikerler dernegi Ordu Baskani olarak; Ünye Cumhuriyet Meydaninda düzenlenen Kadilar Sehri Bilimle senleniyor teknoloji fuarinin, ilimiz ve hemserilerimize faydali katkilar sunacagina inaniyor, basta sayin valimiz ve Büyüksehir belediye baskanimiz bakanimiz olmak üzere  Bilim ve teknolojinin önemini vurgulayan herkese,  tüm kamu kurum ve kuruluslari birim amirlerini tebrik ediyor,  tesekkürlerimi sunuyorum.

Bilim ve Teknoloji

Bilim ve teknolojiyi geriden takip etmek, el yordami ile ilerlemeye benzer.

Toplumsal yasamda bilgiyi, bilim ve teknolojiyi egemen kilamadigimiz için sorunlar yasamaktayiz.

Teknoloji bir sanayi dali ile ilgili yapim yöntemlerini, kullanilan araç, gereç ve aygitlari kapsayan bilgi, uygulama bilimi olup ayrica, bir sanayi daliyla ilgili üretim yöntemlerini, kullanilan araç, gereç ve aletleri kapsayan bilgidir. 

Insanlarin deney ve gözlem yaparak sahip olduklari bilgi birikimine “Bilim” denir. Bil sözcügünden türetilmistir, hafizada iz birakan manasina da gelir.

Insanoglunun gereklerine uygun yardimci alet ve araçlarin yapilmasi ya da üretilmesi için gerekli bilgi ve yeteneklere ise “Teknoloji” denir. Teknoloji,  ayrica bir sanayi daliyla ilgili üretim yöntemlerini kullanilan araç gereç ve aletleri kapsayan bilgidir.

Ferdi ve toplumsal olaylara mantikli çözümlerin üretilmesindeki tek yol bilimi kullanmaktir. Ilmi düsünce ve arastirma metotlarinin uygulanmasi toplumlari yenilikçi kilar.

Her mesele bilimle çözülmüstür. Ilmi bulgular toplumlarin gelismesini ve bugünkü çagdas seklini almasini saglamistir.

Teknolojik gelisme, toplumsal ve ekonomik degismenin baslica nedenlerinden birisidir. Hizli teknoloji, toplumun ekonomik ve sosyal yapisinin da hizla degismesine neden olur. Teknolojik degisme ayni zamanda iktisadi kalkinmanin temel kaynaklarindan birisidir. O bakimdan gerek gelismekte olan ülkeler, gerekse gelismis ülkeler ekonomik verimliliklerini yükseltmek ve hizli bir büyüme gerçeklestirmek için teknolojiye büyük önem verirler. Az gelismis ülkeler, kalkinmalari için gerekli olan teknolojiyi kendileri üretemedikleri sürece sanayilesmis ülkelerden ithal etmek durumundadirlar.

Bilgi toplumu, iletisim-bilisim devriminin en somut görüntüsüdür. Bilgi toplumunda teknoloji sayesinde bilgi üretimi önem kazanmistir.

Bilisim teknolojilerindeki degisim ve hizin, sosyal yapiyi çok hizli bir degisim sürecine sokmus olmasi bir gerçektir. Bununla birlikte Sosyal degisimin çok hizli olmasi, bireysel ve toplumsal hayatin parçalanmasini da hizlandirmaktadir. Bu parçalanmalar bireyde oldugu kadar onun aile hayatinda, egitim de, siyasal, hukuksal alanda da ortaya çikabilmektedir.

Elbette ki bilgi toplumunun bireyler ve toplumlar için yukarida da açiklanan çok önemli yarari olmustur ve olacaktir.

Özellikle gelismekte olan ülkelerin sorunlari daha da artmistir. Bir yandan sanayilesme sürecini tamamlayamamis olmanin sikintilarini yasarken, diger yandan da teknoloji üretememenin sorunlari ile disaridan alinan teknolojilerin kendi ideolojileriyle uyumsuzlugunun ortaya çikardigi bunalimlar nedeniyle sorunlar yasamaktadirlar.

Türkiye batidan teknoloji aldikça, aldigi teknolojinin ve o teknolojiyi saglayan ideolojinin, kendi ideolojisi ile uyusamamasinin bunalimini yasamaktadir.

Türkiye’de bilisim teknolojileri kullanilmaktadir. Bilgisayar, cep telefonu, vb. teknolojik araçlarin bir amaç degil bir araç oldugunu anlayamiyoruz. Bunlari gösteristen çok bize saglayacagi yararlari göz ardi edebiliyoruz.

Insanlar ilmi düsünme eksikligi ve teknoloji geri kalmislik yüzünden diger milletlerden geri kalir. Bu nedenledir ki gelismis ülkelerde hükümetlerin öncelikli politikalarinin basinda Mesleki ve Teknik Egitim gelmektedir. Ancak gelisen büyüyen, genç nüfusuyla öne çikan ülkemizde maalesef üniversite teknik egitimi alan 2 milyon nitelikli teknik egitimli “teknikerler”  görünmezlikten geliniyor. Eeee sonuç ne oluyor? Millet uzaya üst kurarken, bizler neyi nasil yapabiliriz? Yapabilir miyiz? Tartismalarini yapiyoruz.

Bu tür tartismalar meselelerin olusmasi toplumda ekonomik ve sosyal meseleleri da beraberinde getiriyor. Üniversite mezunu teknik egitim almis genç, üretken tekniker meslektaslarimiz, aldiklari teknik egitim disindaki baska mesleklere yöneliyor. Hatta üzülerek ifade ediyorum ki;  bu arkadaslarimiz bunalima giriyor, kahve kagit, isçi kumar v.b. gibi kötü aliskanliklara yöneliyor. Genç, dinamik, nitelikli genç nüfusumuzu sadece istatistiki göstergelerde varligini görüyoruz. Oysa teknik egitim almis 2 milyon tekniker, ülke ekonomisine bilim ve teknolojik yönden katkida bulunmak, üretmek, istihdam yaratmak için sesini duyurmaya çalismakta, yetki ve görev beklemektedir.

Bilim yaraticiligin ürünüdür. Yaraticilik da hayal gücü ve düsünceyle alakali bir kavram olduguna göre bilim insanin duygularinda baslar diyebiliriz.

Her seye ragmen, tüm engellemelere ragmen ülkemizin kalkinmasi için, insan yasamini kolaylastirmak için projeler yapmaya üretmeye devam ediyoruz.

Yeter ki teknikerlerin önünden engelleri kaldirin. Teknikerlere yetki verin. Bakiniz göreceksiniz neler yapilacaktir. Potansiyelimizi harekete geçirmek, inanin ülkemizi daha yukariya tasiyacaktir.

Insana, bilgiye, teknolojiye yatirim yapmadikça da Türkiye’nin bilisim ve teknoloji alaninda diger gelismis ülkeler ile yarismasi zordur. Gelismis ülkelere bakildiginda Mesleki ve teknik egitimin hükümetlerin öncelikli politikalari arasinda oldugu görülmektedir.

Bilim ve Teknoloji bakanimiza, Milli Egitim Bakanimiza ve YÖK baskanimiza hatirlatiyoruz;

Ülkemizde de insana, bilgi ve teknolojiye yatirim yapilirken kaynaklarini öncelikle teknik egitim ve ögretime, genç beyinlere ayirmalidir.

Bilginin, bilim ve teknolojinin kaynagi mesleki ve teknik egitim kurumlari ve özellikle de Teknik egitim veren üniversiteler, Meslek Yüksek Okullaridir.

Meslek Yüksek Okullari Teknik branslari “teknoloji üniversitelerine dönüstürülmeli” 2 yil üniversite teknik egitim mezunlari “teknikerlere”  de “teknolog” unvani verilmelidir.

Egitim sistemimizde, Mesleki ve Teknik Egitimi öne çikaracak, mezunlarina da istihdam saglanacak biçimde yeni düzenlemeler yapilmalidir. Çogu isçi, memur, çiftçi, emekli, dar gelirli ailelerin evlatlari olan büyük umutlarla zor kosullar altinda 2 yil mesleki egitimlerini tamamlamis mezun olmus “tekniker” ler, is arayan degil isletmeler kuran, üreten istihdam saglayan girisimciler olmalidir.

Bilimsel bilgiyi kullanmak, daha çok bilmek ve bilgiye sahip olmak istemek hayatta muvaffakiyet bahtimizi arttirir. Bilimin emeli insan hayatini kolaylastirmak ve Dünya’yi daha yasanabilir bir hale getirmektir. Bunu muvaffak olan toplumlar Dünya’nin önde gelen toplumlari olacaktir. Türkiye’nin yüksek ögrenimli teknik eleman potansiyel Teknikerler görev beklemektedir. Potansiyelimizi harekete geçirmek ülkemizi daha yukariya tasiyacaktir.

Sorun sadece bireyler açisindan degil, devlet açisindan da önem tasimaktadir. Dis ticarette tekstile verilen önem, bilisim teknolojilerine de verilmesi yabanci yatirimin da artmasini saglayacaktir.

Dünyadaki degismeler paralelinde Türkiye’de de bazi degismeler gerçeklesmelidir. Örnegin bilim teknolojilerinin ve makineye yapilan bir yatirim olarak degil, insana yapilan bir yatirim olarak kabul edilmesi gerekir.

Tünelin sonundaki isigi görmek ve isik hüzmesini derlemek ancak bilim ve teknolojinin gölgesinde mümkündür diyerek;

Dünyada her sey için, medeniyet için, hayat için, basari için en gerçek yol gösterici ilimdir, fendir. Ilim ve fennin disinda yol gösterici aramak gaflettir, cahilliktir, dogru yoldan sapmaktir. M.Kemal Atatürk’ün sözleriyle Bilimsel bilgiyi kullanma, aktarma ve gelistirmeyi temel görevleri olarak gören tüm tekniker ve teknisyenlere sevgi ve saygilarimi sunuyorum.

 

YAZARLAR

https://www.facebook.com/%C3%9Cnye-Kent-Ofset-106507792092593