FATMA CANBULAT ERDEM


Bodrum Bodrum

Mavi Anne


 

Ünye’de geçen çocukluğum süresince yaz geldiğinde “haydi tatile gidelim” cümlesini hiç duymamıştım. Deniz ile iç içe bir hayatta, yaz-kış halimizden memnun yaşardık. Bazen Ankara ve İstanbul'dan akrabalarımız gelirdi bize -tatile- misafirliğe. 80'li yıllardı hali vakti yerinde bir akrabamız Mavi Yolculuğa gitmişti. Onların fotoğraflarında masmavi denizi, şahane pembe çiçekli mavi beyaz evleri gördüğümde Bodrumun ne kadar güzel olduğunu düşünmüş ve bir gün orayı görmeyi hayal etmiştim.

Bodrum’da yaşayan Cevat Şakir Nam-ı diğer Halikarnas Balıkçısı ve arkadaşları Mavi Yolculuk fikrini ilk uygulamaya geçirenlerdenmiş. 1950’li yıllarda keşif ve huzur dolu olarak gerçekleştirdikleri tekne gezileri, bu tarihten sonra alternatif bir tatil konsepti olarak gelişmiş. Mavi Yolculuklarda yanlarına aldıkları şeyler sadece peynir, su, İstanköy peksimeti, tütün ve rakı oluyormuş. Yolculukta gazete okumaz radyo dinlemezlermiş amaçları, dünyadan kaçmak ve medeniyetten uzak olarak kafayı dinlemekmiş. Haftalarca denizde kalıp sadece acil ihtiyaçları temin etmek için karaya çıkarlarmış. 

 

Geçen hafta gittiğim Bodrum’da Halikarnas Balıkçısından bu yana tatil anlayışının nasıl da değiştiğine şahitlik ettim. Tatilin adı; lüks, eğlence, kalabalık ve gürültü olmuş. Kamunun malı olan deniz ve kumsal parsellenmiş. Ücretsiz halk plajları o şaşalı ‘beach' lerin arasına sıkışmış. Yazlık evlerin fiyatları astronomik bir şekilde yükselmiş. Kalabalığı ve gece hayatını seven gençler ve her daim genç kalanlar için Bodrumun o kalabalık ve eğlenceli geceleri güzel bir seçenek olabilir. 

 

Her akşam gecelere akanlardan olmadığımız için, dost sohbetleri, güzel sofralar ve Bodrum’un mavi suları unutulmaz anlar yaşattı. 

 

Ünye’nin dalgalı denizinden çıkıp, incecik kumuna kendimizi bıraktığımız o çocuk günleri canlandı gözümde. Tuzlu saçlarımız ve kumlu üstümüzle oynadığımız istop geldi aklıma. Annem oradan sesleniyor 'haydi oyunu bırakın gelin acıkmışsınızdır’. Ekmek arası yediğimiz peynir, domates, salatalık o an, Dünyanın en güzel yiyeceğiydi. 

 

 

Bodrum’da

Yokuş başına geldiğinde
Bodrum’u göreceksin,
Sanma ki sen
Geldiğin gibi gideceksin
Senden öncekiler de
Böyleydiler
Akıllarını hep Bodrum’da
Bırakıp gittiler…

Cevat Şakir Kabaağaçlı / Halikarnas Balıkçısı 

YAZARLAR

https://www.facebook.com/%C3%9Cnye-Kent-Ofset-106507792092593