Oney Flash FM’de geçen haftaki Haftanın Yorumu programından sonra Büyükşehir’den bir bürokrat aradı.
Dedi ki;
“Siz olun, Ali Bey olsun, Hakan Bey olsun yorumlarınızda Büyükşehir’e sürekli haksızlık yapıyorsunuz. Yaptığınız iş Ünye şovenistliğinden başka bir şey değil.”
Bu cümledeki “şovenist” sözcüğünün ne anlama geldiğini yazayım da yazıma öyle devam edeyim.
Vikipedi’deki tarif şöyle: “Şovenizm, abartılı, saldırgan ve düşmancıl bir vatanseverlik ve ulusal üstünlük inancıdır. Kendinden olmayanlara karşı mutlak nefret ve kin besler.”
Bu tarife bizim neyimiz, nasıl uyuyor da “Ünye şovenistliği” ile suçlanıyoruz? Bunu siz değerli okurlarımın takdirine bırakıyorum.
Neyse telefon konuşmamıza döneyim.
Dedi ya; “Büyükşehir’e haksızlık yapıyorsunuz.”
Ben de yaptığımız haksızlıklar neymiş… Nelermiş… Örnekler vermesini istedim.
Herhangi bir örnek vermedi ya da veremedi.
Tekrar etti, her programda mutlaka haksızlık içeren sözler ettiğimizi söyledi.
Kendisine, Haftanın Yorumunda birlikte olduğumuz gazeteci arkadaşımız Ali Öztürk tarafından geçtiğimiz Marta ayında hazırlanan dosyadan bahsettim.
Bu dosyadan hareketle yeri geldiğinde Ünye’ye yapılan haksızlığı ifade ettiğimizi…
Bu zamana kadar söylediklerimize Büyükşehir’den bir itiraz gelmediğini…
Bunun da yapılan haksızlığın kabulü anlamına geldiğini söyledim.
Ayrıca, eğer isterse bu dosyadan bir nüsha da kendisine verebileceğimizi…
Hatta biraz beklerse Hilmi Güler’in başkanlıktaki 4. yılını dolduracağı Mart ayında dosyanın güncelleneceğini…
Güncellenen o dosyayı kendisine ulaştıracağımızı söyledim.
Ne dedi biliyor musunuz?
“Sakın öyle bir şey yapmayın. Sizden bana dosya geldiği duyulursa sıkıntı yaşarım.”
Hatta dediğinin dahası da var…
“Sizden çok rica ediyorum. Bu telefon konuşmamız da duyulmasın. Savunmam istenir.”
Kendisine “rahat” olmasını söyledim. Olayı anlatsam bile adını asla kullanmayacağıma söz verdim.
Ancak duyduklarıma inanamadım.
Bizim Büyükşehir ne olmuş öyle?
“Korku Tüneli”ne mi dönmüş?
Ama ben bu kadar da olmayacağını...
Bana telefon açan bürokratın durumu abarttığını…
Bunun da, onun “ürkek, korkak” ruh halinden kaynaklanmış olabileceğini düşünüyorum.
Ancak ortada şöyle bir gerçek var; Büyükşehir Belediyesinde, biz Haftanın Yorumu programcıları sevilmiyoruz.
Sevilmiyoruz, çünkü onların sevmediği şeyler söylüyoruz.
Altınordu merkezli çalışan Büyükşehir’in, başta Ünye olmak üzere diğer 18 ilçeye haksızlık yaptığına dikkat çekiyoruz.
Bunu da her durum ve fırsatta dile getiriyor… Asla susmuyoruz…
Böylelikle de Büyükşehir’de, bu haksızlığı yapanların başında kimler varsa sık sık sinir uçlarına dokunuyoruz. Rahatsız ediyoruz.
Ancak, onların sinir uçları, rahatsız olmaları bizi bağlamaz.
Söylemeye devam edeceğiz.
Devam edeceğiz…
Çünkü…
Altınordu ilçe merkezinde bakım ve ıslahı yapılmayan dere bırakmayan…
Her derenin üstüne birkaç köprü yapan…
Kenarlarında yaptığı rekreasyonla çevreye güzellik üstüne güzellik katan Büyükşehir Belediyesi…
Ünye’de yaptığı bisiklet yolu üzerindeki Tabakhane köprüsü kenarında hala bir geçiş düzenlemesi yapmamışsa biz konuşmayalım da ne yapalım?
Biz bunu söyler de, siz de buna “Bize haksızlık yapıyorsunuz?” derseniz… Biz durmaz… Çok daha fazla dile getiririz yaptığınız haksızlıkları.
Bir de “yavuz hırsız” misali haliniz var ya… Boğazınıza kadar haksızlığa batıp ta bizi haksızlık yapmakla suçlamanız… Çok ta sırıtıyor doğrusu. Pişkinliğin de bu kadarına da “pes”…
Biz devam edeceğiz.
Haksızlıklarınızı bir bir sıralamaktan asla vazgeçmeyeceğiz.
Ta ki haksızlık yapmaktan vazgeçtiğinizi gördüğümüz zamana kadar…
*************** **************** ***************
Kalın sağlıcakla…
