SİBEL KURU


Çocuklarda Kaygı

Psikolog


Kaygılı olan çocuk, kendisini rahatsız eden bir duruma karşı duygusal bir tepki vermektedir. Çocuğun gösterdiği tepkiyi yeterince iyi gözlemlemek, bu durumu fark edip onu anlamaya çalışmak, empati kurmak çevresindeki yetişkinlerin çocuğa karşı sorumluluğudur. 

Çocuğun kaygısına neden olan durum ve duyguları anlamak, gösterdiği kaygı tepkisinden daha çok asıl probleme ve çözümlere odaklanmak gerekmektedir. 

Çocuk yaşadığı problemle ilgili ailesi ile konuşabileceğini, onlardan destek görebileceğini, koşulsuz şekilde sevildiğini bilirse kendisini ifade edebilmesi de kolaylaşacaktır. 

Çocuklar bakım vereninden ayrılma konusunda kaygılı oldukları için, sosyal becerileri yeterince gelişmemiş olduğunda kendilerini ifade etmekte zorlandıkları için, akranları tarafından zorbalığa uğradıkları için, akademik olarak yeterince iyi olmadıklarını düşündükleri için, bazı konularda fobi ya da takıntı geliştirdikleri için ya da bunlara benzer farklı durumlar nedeniyle kaygı geliştirebilirler. Ne yazık ki çocukluk çağında en sık görülen ruhsal bozukluk da ‘Kaygı Bozukluğudur.’

Kaygı bozukluğu belirtileri arasında; 

Dikkat vermekte zorlanma, 

Hareketsiz duramama,

Sık sık hastalanmak, hasta hissetmek,

Ödev yapmak ve sorumluluklarını yerine getirmekte zorlanmak,

Sınıf ortamında öğretmeninin sorduğu sorular karşısında paniklemek, 

Sosyalleşememek gibi belirtilerin yanı sıra,

Mide bulantısı, iştahsızlık, uyku problemi, baş ağrısı, tırnak yeme, diş sıkma gibi fiziksel belirtiler de bulunmaktadır. 

Kaygı diğer bütün duygular gibi normal bir duygudur. Ve çocuğun olaya yüklediği anlam ile ilgilidir. 

Sebepleri; 

Genetik yatkınlık, anne-baba ya da yakın çevreden öğrenme, zorbalığa - şiddete maruz kalma, çocuğun gelişme süreci ile ilgili kendini ifade etme ve sorunları çözme mücadelesi, başarısız olma korkusu, akademik olarak zorlanması, çatışmalı ev ortamı, kayıp yaşamış olması, yeni bir kardeşin olması, taşınma, okul- öğretmen değişikliği, travmatik herhangi bir yaşantı gibi pek çok durum olabilir. 

Kaygılı çocuğun ebeveyni;

Onu anlamaya çalışmalı, 

Çocuğa zaman ayırmalı, bol bol konuşmalı, koşulsuz sevgi ve kabul göstermeli,

Çocuğun kaygısının sebebini anlamaya ve o problemle ilgili çözümler bulmaya çalışmalı,

Çocuğa kendisini güvende hissettirecek rutinler oluşturmalı,

Çocuğun kendisini sakinleştirmesi ve duygusal olarak regüle olması için beceriler geliştirmesine yardımcı olmalı,

Çocuğa durumuna uygun sorumluluklar verme ve sorumluluklarını gerçekleştirme konusunda destek olma arasında bir denge kurmalı,

Çocuğun öğretmeni ile iş birliği yapmalı,

Ebeveyn kendi imkanları ile çocuğuna yeterince yardımcı olamıyorsa, nasılsa büyüyünce geçer dememeli ve mutlaka bu konuda profesyonel bir destek almalıdır.

YAZARLAR

https://www.facebook.com/%C3%9Cnye-Kent-Ofset-106507792092593