HAKAN ŞAŞMAZ


ÇOCUKTA BEYİN &ZEKA GELİŞİMİ VE HER YÖNÜYLE ÇOCUK VE AİLE EĞİTİMİ “EMPATİK HİKAYELER VE EĞİTİME BAKIŞ AÇISI”(65)

BEŞİ BİR YERDE (Başöğretmen, Mühendis, Şair, Yazar, Müzisyen)



Delikanlı utangaçlıkla güldü, başını önüne eğdi. 

Bizim hemşeri iltifatına devam etti:

--Vay ocagı batası vay... Vay goca derzü vay... Baban olacak
hergüle ne ediyo?--

--Eyidir emice.--

--Yusuf emicen ne ediyo? O goca deyyüsten bir haber var mı?--

--Eyidir emice. Selam etti.--

Bizim hemşeri, köylüden bir delikanlı gördüğüne sevinçli, boyuna
gülüyor.
 

--Vay eşşek zıpası vay... Len deve gadar olmuşsun be... kih kih
 

kih... Maşşallah maşşallah... Heh heh he... İraşit dayın ne ediyo? O e….
eşşek de iyi ya... Heh heh he...--

--Eyidir emice. Mahsus selamleri var.--

--Eleyküm selam. Kih kih kih... Vay goca herüf vay. Len elimde
büyüdün, şuncacıktın be. Daha ne var ne yoh be? Koye varanda o
derzü bubana söyle, severim o dayusu, dooğru bana gelsin. Hemi?--

--Başüstüne emice.--

--Pek memnun oldum. Hatırımı sayıp geldiniz dimek. Eferim len
goca gevat. Memiş ne ediyo, Memiş... Goca daldaban. O herhut da 
eyi ya...--
--Eyidir Allah sayesinde.--

--Eyi ossun darzü...--

Bizim hemşeri köyden gelen delikanlının sırtını okşuyor.

--Hele şu alçağa bah...--

Yaşlıcası, --Bize gayri misade emice,-- dedi. --Biz bi de gayfeye gidek.
 Hemüşeriler var, hal hatır sorak.--

--Oldu mu ya... İrahat bi zamanda gelin.--
--Bu oğlana bi iş arayıdıydık. Bildiğin bi iş var mı, emice?--
--Bu ayı gadar herüf şimdiyecek boşda mı gezdi yattı?--
--Hapisten düneyin çıhtı emice.--

--Heleee... Geçmiş olsun. Vah vah... Dama niye girdiydi?--

--Cinayet.--

--Namıs işi mi?--

--Yoh...--

--Besbelli kotü bi şey.--

Delikanlıya sordu:

--Bi irezillik işten mi yoksa?--

--Değil emice.--

Bizim hemşireler haysiyetlerine pek düşkündürler, kendilerine
ağır söz söyletmezler. Namus bir, haysiyet işi iki. Bizim köylerde
hırsızlıktan, eşkiyalıktan suçlanan hiç görülmemiştir. Delikanlı cinayeti
anlattı:
--Gayfede kahat oynuyorduk. Herifin biri oyunda söğdü.--
 

--Söğdü mü?--
 

--Hee, söğdü.--

--Ne diyerek söğdü?--

--Çoh ağır söğdü emice.--

--Ne didi canım?--

--Huzurunda haya iderim emice.--
Yaşlısı söze karıştı:

**--Buna 'Len' dimiş.--**


Bahçıvan hemşerimin yüzü kızgınlıktan pancar gibi kızardı:
 

--Nee? Len, sana nasıl len dir? Yabanı, sen de ses itmedin mi?--
 

--Etmem olur mu?--
 

--Temizledin mi?--
 

--Bıçağı vurdum ya, ölmemiş yaralandı.--
--Temizleseydin. Eferüm len. Eyi etmişsin.--
 

--Emice bu oğlana bi iş var mı?--

--Şimcik mi? Bi soruşturalım Yarıntesi bi uğran hele.--
 

--Olur emice.--
 

--Dimek sana Len didi ha?--
 

--Bize misade emice.--
 

--Güle güle... Pek memnun oldum. Eferim len goca eşşek, ayu gadar
olmuşsun be... Kih kih kih... Vay goca zıpa vay. Ne çabıh geçti zaman
heyy... İt enüğü gadardı be... Buban olıcak derzüye selam et. Memiş
emicen govatına da, İraşıt dayın olacak dayyusa da selam.--
 

-Başüstüne emice. Hadi Allaha emanet ol.--

--Güle güle...--

Onlar gittikten sonra bahçıvan hemşerim bana, 

--Ne çare temizleyememiş...-dedi.

YAZARLAR

https://www.facebook.com/%C3%9Cnye-Kent-Ofset-106507792092593