AV. İRFAN YILDIZ BEŞLİOĞLU


ÇÖP KARMAŞASI VE ACI GERÇEKLER..


Yaklasik 4 yildir, çok dedik ve yine söylüyoruz:
-Ünye ve Çevresi Bölge çöplügü yapiliyoooorr!  Simdilik Ordu’nun 19 ilçesinin çöplügü, daha sonra çevre iller, diye… Çevre illerin çöpü de gelecek deyince, ‘yok canim, bunlar abartiyor’ diyenler olabilir.Öyle söyleyen, gerçekten yanilir.  Ünye Çimento Fabrikasi diyor ki: ‘Ben, çöpü yakit olarak kullanabilmek için, yu kadar dolar yatirim yaptim; yakma kapasitem fazla; gelen çöp bizim için yetersiz!’ Yâni diyor ki, ‘-yok mu daha çok çöp?’ Muhtelif mahfillerde konusuluyor ki, ‘-Ordu vilayetinin(19 ilçenin) çöpü bize yetmiyor, az geliyor; daha çok çöp gerekli!’ E, o hâlde? Çevre illerin çöpünü yakmaya da tâlipler.   Biz bu isleri kafadan sallamiyoruz; somut bilgiler, önemli duyumlar, bildiklerimiz veya bilenlerden ögrendiklerimiz üzerine, konusuyoruz. Ünye ve çevresi için yikici/kiyici olan bu süreci durdurmak için, yillarca çalistik, çabaladik; sorunun yalniz Cevizdere’nin degil Ünye’nin ve Çaybasi, Ikizce, Akkus ve Kumru sorunu oldugunu anlattik, açikladik...

Ey bâzi kisilerle kimseler... Niye duymadiniz? Niye duyarsiz kaldiniz? Onlarca yetkiliye, kuruma, kurulusa, makama/merciye, yana yakila dikekçeler verdik; nice sorumluyla, nice yetkiliyle görüstük; yerel basin ve medyada ve hattâ ulusal basinda, ‘neden olmamasi ve yapilmamasi gerektigini’ anlattik... Toplantilar yaptik... Ünye ve çevresi üzerine, çöp, -yapay bir- tsunami gibi geldi/gönderildi... Isin ne büyük bir çevre felaketine yol açacagini –bilimsel olarak, uygar ve çagdas saptamalarla- öngördük;  hukuk/hukuk mücadelesi verdik! Biz, çiglik çigliga  çâre ararken, insanlari ilgiye ve duyarliliga çagirirken... Topulumu uyandirmaya, irkiltip kendine getirmeye, doga ve çevre duyarliligina çagirirken; birtakim kisi ve kurumlar neredeydiler? Birçok sifat, isim ve mevki sahibi, birçok unvan ve etiket sahibinin bir kismi simdilerde konusur oldu... Neredeydiler? Nerde? Birtakim etkili olan ya da olabilecek grup ve odaklar neden sustular? Biz, Ünye ve çevresinin basina geçirilmeye çalisilan –tesbihte hatâ olmaz-  (âdetâ) çöp çuvalini durdurmak için yirtinirken/ugrasirken/çabalarken; üstüne görev ve fonksiyon düsen birçok toplumsal/sivil/siyasal ve/ya da yönetsel odak, neden ilgisiz ve duyarsiz kaldi? Gücü yetenler, neden gücünü Ünye ve çevresi (Doga ve Insan) için kullanmadi? Çok güçlü olanlar, daha güçlü olanlara, durumu dogruca ve içtenlikle ya da bilimsellikte neden anlatmadi?  Neden, ‘Ünye ve çevresinin bu ise rizâsi var’ izlenimi’ yaratildi? Niçin ya da neye karsilik? Veya ne umarak? Yahut nasil bir iliski içinde? Veyahut nasil bir menfaat ortakligi içinde?  Aymazlik deseniz, aymazligin bu kadari da inandirici degil, hayatin olagan akisina aykiri. Etkin ve güçlü olanlar, kalemi ya da tâbiri câizse kilici/sözü kesenler, niye ses çikarmadi; kuvvetli yorumcular, yorumu icraata dönüsebilecek olanlar, neden vicdanli yorum yapmadilar? Topluma, sivil ya da resmî, yerel ya da merkezî kurum ve kuruluslara, üst makam ve mercilere, gereken uyariyi, dogru bilgiyi vermekten neden kaçindilar? Onlari frenleyen durum ya da gerekçe neydi? Gerçek riskleri neden ortaya koymadilar, koydurmadilar? Dogru yerlere dogru sözler neden söylenmedi? Simdi, isin (getirilen) çöpün ne denli çevreye/dogaya/topluma/insana zararli oldugu ve giderek ne denli büyük çikmazlara yol açacagi görülmüyor mu, görülemiyor mu? Büyük tehlike belli degil mi? Giderek daha büyümüyor mu? Önümüzdeki aylar ve yillar içinde, bu sorunun nasil bir kangren durumuna gelecegi açik degil mi?  Net olarak ortada ki; (Ünye) Cevizdere’deki Çöp Ayristirma Tesisi, Ünye’deki (ve çevre ilçelerdeki) çevre kiyiminin keskin makinesi... Motoru, motorun da dislisi...  

 

Ünye Çimentonun çöp yakmasi, çevre yikiminin/kiyiminin odagi... Çaybasi’ndaki çevre yikimi/kiyimi, Ünye’deki çevre eziyetinin devamidir... Eger sesimize kulak verilseydi, eger ortaya koydugumuz bilinçli ve duyarli itirazlar/tepkiler dikkate alinsaydi; Ünye kurtulsaydi, Çaybasi da kurtulurdu... Biz, ugursuz ve yikici/kiyici süreci (gidisâti) yillardir anlattik, söyledik; hukûkî, sosyal, Idarî sakincalarini, (çöpün yarattigi ve yaratacagi) sagliksal, çevresel sikinti ve zararlari bilimsel olarak (kanitlariyla) ortaya koyduk... Raporlarla tespit ettirdik... Sikâyetler yaptik, davalar açtik... Öyle yürekten, öyle içten, öyle temiz duygu ve düsüncelerle çalistik ki...  Hiç bir kisisel çikar gözetmeden, toplumsal ve ortak yarar için öyle özveriyle ugrastik ki!  Bizim, Anayasal, yasal, hukuksal, mesrû çevre mücadelemize, ne yazik ki, birçok kisi ve kurum, bir çok yönetici ve siyasetçi ve yine sivil toplum temsilcileri, basinin ve medyanin bir kismi, ilgisiz ve duyarsiz davrandi... Tehlike, geliyorum diyordu, kapidaydi... Sivil topluma etki eden, sivil toplum kuruluslarini ve kamuoyunu yönlendirme gücü olan birçok etkin odak ve unsur, çöp isini iyi ve zararsiz gibi göstermeye çalisti... Cevizdere’ye, Ünye’ye ve Çaybasi’na, Ilküvez’e yönelik korkunç çöp yöneltilisini/felaketi (âdetâ) örtülediler veya tehlikenin gerçek boyutlarini, olasi gerçek zararlari ortaya koymadilar... Ortaya koyanlarin seslerini kismaya çalistilar, sözlerini gizlemeye, alalamaya bulalamaya çalistilar. O hararetli dönemlerde, bas-çöpterici olan devrin Ordu Büyüksehir Belediye Baskani Enver Yilmaz’in, (toplum önünde)  âdetâ avukatligini yaptilar. Dolasiyla, çöpgetiricilerin/çöp yönelisinin makul ve mantikli dahi zararsiz oldugunu söylemlestirerek, toplumun mevcut ya da olasi tepkilerini kirmaya çalistilar. Ünye ve çevresi kamuoyunun degil de Enver Yilmaz’in sözcüsü gibi davrandilar. Cevizdere, Ünye, Çaybasi ve Ilküvez’in “ayni çöple” kusatildigini, ayni firtinanin yaklastigini;  bundan Ikizce, Akkus ve Kumru’nun ve hattâ Terme’nin ne kadar olumsuz etkilenecegini görmediler/duymadilar ve ortaya koymadilar... Isin/sorunun ne denli büyük çapli ve giderek daha çok vahimlesecegini, bilimsel/sosyal ve çevresel olarak biz anlattik... En basindan bu yana, ne söylediysek oldu ve ne yazik ki olacak... Biz tepki verirken susanlar, çöp sorununun büyümesinden ve derinlesmesinden sorumludur ve en azindan vicdanen suçludur... Hâlâ çevreye/dogaya/topluma ve insana zararli ve yikici/kiyici süreç durdurulabilir, önlenebilir...  Yanlislardan dönülebilir veya dönülmesi saglanabilir. Bilimsel veriler ve olgular açiktir, ortadadir... Çaybasi Ilküvez’in kurtulusu, Ünye’nin ve Cevizdere’nin kurtulusuna bagli... Ünye ve Çevre Ilçelerin Çöp/Çevre Sorunu bir bütündür... Çimento’daki çöpü yakit olarak kullanma isinin durdurulmasi gerekir, temel odak burasidir. Cevizdere’deki çöp ayristirma tesisi, çevre kiyiminin/yikiminin motorudur... Cevizdere’den Ilküvez’e, Ünye’den Çaybasi’na, sorun da çözüm de aynidir... Cevizdere’deki ayristirma tesisi ve Çimento’nun çöp yakmasi bir çözüm merkezi degil bir çevre kiyimi/kiyini merkezidir... Sorun’un bütünlügü saptanmadan, çözüm saglanamaz...

Bugünün yalanci kahramanlari da, sizin çöpe olan tepkinizi yumusatmaya, sizi bu ise alistirmaya çalisiyor olmasin! Hani derler ya; “-mi acaba”, “-mi acaba?” Korkar olduk yahu!

Son cümlemiz: - Sorumlular ayaga kalksin; ortaligi çöpleyenler veya çöpletenler, (çöplerini) temizlesin!

 

 

YAZARLAR

https://www.facebook.com/%C3%9Cnye-Kent-Ofset-106507792092593