ARİF TAKICI


Dert Acaba Hep Sahiden Dert midir?

GÜNCEL


Kaderimiz, hayatımız sırlarla doludur. Bazen şer gördüğümüz hayır, hayır gördüğümüz ise şerle sonlanabilir. 

Dün geçti, şu anı yaşıyoruz, ama şu dakikadan sonrasını bilmiyoruz. 

Hayatın desenleri sadece sevinci barındırmaz… Acıları da barındırır. Ama her acının ardından yeniden doğuş ve sevinç yaşanabilir.  Allah insanlara baş edemeyeceği yük yüklemez. Bazen dert bildiğiniz olay sizi feraha götüren yoldaşta olabilir. 

Hayatın bizlere sunduğu zorluklar aslında birer öğretmendir. Allah Peygamberlerine bile zorluklar vermiştir. Bu bakımdan, karşılaştığımız zorlukları hayatın sonu gibi düşünmemek lazım. 

Kartalları örnek alalım. Kartallar kuş türleri içerisinde en uzun yaşayan hayvanlardır. 

Yetmiş yaşına kadar yaşayan kartallar olduğu söyleniyor. Fakat bu ileri yaşı görebilmek için, kırk yaşına geldiklerinde çok zor ve önemli bir karar vermek zorunda kalırlar. 

Kartalın yaşı kırklara dayandığında pençeleri sertleşir, esnekliğini yitirir. Bu yüzden kartal kırkından sonra kendini besleyemez, avını kavrayıp tutamaz hale gelir. Gagası uzar ve göğsüne doğru kıvrılır. Tüyleri kalınlaşır ve kanatlarına takılmaya başlar. Artık kartalın uçması bile güçleşir. 

Dolayısıyla kartalın bir seçim yapma zamanı gelir. Ya yaşadığı değişimi kabul ederek pes edecek yani ölümü seçecektir, ya da yeniden doğuşun acılı ve zorlu sürecini göğüsleyecektir. Yeniden doğuş süreci ise 150 gün kadar sürecektir. 

Yeniden doğmayı seçen bir kartal, dağın tepesine uçar ve bir kayalığa yerleşir. Gagasını var gücüyle kayaya vurmaya başlar. Ta ki gaga yerinden kopup düşene kadar… Sonrasında kartal yeni gagasının çıkmasını bekler acı içinde. Yeni gaga çıktıktan sonra pençelerini yerinden söker. Böylece yeni pençelerinin çıkmasını bekler, ardından ikide bir kanatlarına takılan tüylerini yolar. 

Beş ay sonra kartal, ona 20 yıl veya daha uzun süreli yaşam bağışlayan yeniden doğuş uçuşunu yapmaya hazır hale gelir. 

 Kartal için çok acılı görünen bu süreç, hakikatte ömrüne ömür katar… Ve kartal kendisi için imkânsız görünen bu dönüşümü, bu çözümü sadece içgüdülerine güvenerek bulur. 

Yaşadığımız hayat acı, sevinç, yokluk, varlık gibi karmaşık denklemlerden örülüdür. 

Allah insana kaldıramayacağı yük yüklemez. Dünyada yaşadıklarımız birer imtihanlar zinciridir. 

Her acı ve zorluk, biz anlayamasak da, içinde bilmediğimiz ve görmediğimiz faydalar barındırır. 

Karşılaştığımız zorluklar belki de bizi pozitif limanlara götürür kim bilir.   

Eğer bir gayret bizim için sorun üretiyorsa, bu noktada bir çözüme ihtiyaç duyuyorsak, eğer çabalarımız bizi feraha ulaştırmıyorsa, şunu unutmamak gerek: Karşılaştığımız sorun gücümüze güvenildiği için verilmiştir kuşkusuz… Çünkü Allah sıkıntılar karşısında insana mücadele gücü bahşetmiştir. 

Hayat bize sunduğu zorluklarla aslında çok iyi bir öğretmendir. 

Hayat yolculuğunda, her acıyı bir yeniden doğuş imkânı olarak görmek, bu zorlukların rehberliğinde yol almak fırsatları gizlidir. 

Geçmişe bir bakalım… Bazen çaresi yok dediğimiz nice sorunları çözdüğümüz gerçeğiyle karşılaşırız. 

Sorunlarımızı nasıl çözeceğimizi görememiş olmamız, o sorunların çözülemeyeceği anlamına gelmez. 

Belki de olaya yanlış yerden bakıyoruzdur.  

Aslında bize acı veren her hadiseyi sorun olarak vasıflandırmaktan vazgeçmek en doğrusu. 

Her sorunu acı olarak kotlamak bizi kronik sorun yaratma aygıtı haline getirir. 

Bakın hastalık hastalarına… Mutlaka bir yerlerinin hasta olduğundan şikâyet ederler. 

Unutmamalıdır ki, hayatın içerisinde sorunlar her zaman karşımıza çıkar, önemli olan bunları birer çözüm fırsatı olarak görebilmektir. Yani bakmak lazım, bazen dert gerçekten bizim için dert midir? 

 

 

YAZARLAR

https://www.facebook.com/%C3%9Cnye-Kent-Ofset-106507792092593