İSMAİL AYDIN


Dürüstlük İmtihanı


Günlük hayatın karmaşasında, dürüstlük bazen küçük bir tercih gibi görünür; ama aslında insan karakterinin en keskin sınavıdır. 

Bazen bir banka işlemi sırasında yanlışlıkla fazla gelen parayı iade etmek, bazen iş yerinde emeği başkasına mal etmemek, bazen de sosyal medyada başkalarını yanıltacak paylaşım yapmaktan kaçınmak… İşte bu küçük anlar, dürüstlüğün gerçek ölçüsüdür.

Modern dünya, dürüstlük sınavını her gün daha da zorlaştırıyor. 

Hızlı kazanma arzusuyla, kısa yollarla elde edilen başarılarla karşı karşıyayız. Reklam bombardımanı, sosyal medya prestiji, “herkes yapıyor” psikolojisi… 

İnsan çoğu zaman “Kimse görmüyor, bir zararı yok” rahatlığına kapılıyor. Ama gözlerden kaçan bu anlar, kalbimizde iz bırakır. Vicdan, en sert jüridir ve hiçbir zaman yanılmaz.

Dürüstlük sadece bireysel bir değer değildir; toplumun güven mekanizmasını da besler. 

Peki, bir ülkede insanlar birbirine güvenmediğinde ne olur? Ticaret zorlaşır, ilişkiler yüzeyselleşir, sosyal bağlar zayıflar. Küçük bir haksızlık, toplumun güven dokusuna bir çentik atar. İşte bu yüzden, her bireyin dürüstlük sınavı, aslında toplumun sınavıdır.

Bazen dürüstlük cesaret ister. 

Çoğu insan için en zor anlar, “gözden kimse görmüyor” rahatlığının sağladığı fırsatlardır. O anda doğruyu yapmak, kısa vadede kaybettirebilir ama uzun vadede huzur ve itibar kazandırır. 

Tersine, küçük bir yalan veya haksızlık, kısa süreli kazanç sağlasa da, ruhun yükünü ağırlaştırır.

Unutmayalım ki dürüstlük, bir yük değil; insan ruhunu yücelten, toplumu ayakta tutan görünmez bir değerdir. Kalbimizden geçen doğru, en sağlam pusuladır. 

Bugün küçük bir tercih, yarın karakterimizi ve toplumumuzu şekillendirir. Dürüstlük imtihanı, her an karşımızdadır; önemli olan, doğruyu seçmek için cesaretimizi kaybetmemektir.

Ve hatırlayalım: Dünyada belki kimse görmüyor olabilir, ama vicdan, her zaman izlerimizi takip eder.

YAZARLAR

https://www.facebook.com/%C3%9Cnye-Kent-Ofset-106507792092593