İstanbul’a arabayla özel araç ile gitmek eziyet.
Trafik yoğunluğu, otopark sorunu, güzergah genişliği nedeniyle çile..
Haftasonu özel bir işim nedeniyle sabah saatlerinde Samsun üzerinden Sabiha Gökçen Havalimanı İstanbul seyahatim çok keyifli geçti.
Ulaşım orada çok kolay.
Sabiha Gökçen Havalimanı içinden yaklaşık 50 dakikada metro ile Kadıköy’e kadar giderek gezme fırsatım oldu.
Üstelik her durak bir merkeze açılan kapı.
Boğazda denizi gördüm mü, tamam.
Benim vazgeçilmezim Şehir Hatları vapuruyla Kadıköy’den, Karaköy / Eminönü seferi...
İtiraf etmeliyim ki, Tüm Türkiye ve İstanbul’da yaşayanların puanlarıyla seçilen ve üretilen yeni vapurları yıllardır sevemedim. İçim ısınmadı.
Hala eski vapurlar gözdelerim. Bana doğal geliyor.
Kadıköy’den bindiğimde mutlu oluyorum.
Haydarpaşa, Kız Kulesi, Dolmabahçe Sarayı, Galata Port, Galata Kulesi seyri ile denizde dalgaların sesleri, martılarla yolculuk harika..
Karaköy’den tarihi Tünel ile İstiklal Caddesi’ne çıkmak hoşuma gidiyor.
Eminönü’nde balık ekmek..
Yıllardır uğrak noktalarım arasında gelir.
Bakırköy, çocukluğumun geçtiği yerler. Taksim metro hattıyla çok kolay.
Gerçi aradığımı bulamadığımı, Bakırköy’ün eski yapısının kalmadığını görmek beni üzdüğünü de söylemeliyim. Çocukluk hatıralarım artık yok..
Daha da gitmem.
Eğer halen kullanmadınızsa;
Eminönü-Alibeyköy Tramvay Hattı
Haliç boyunca denizi izleyerek oldukça keyifli.
Ordu Tanıtım Günleri’nin adresi Feshane, Eyüpsultan’da Pierre Loti Tepesi’ne teleferik ile çıkarak doyumsuz manzarayı izlemek, eski evleri, tarihi dokusu ve turist kaynayan sokaklarıyla Balat ise, görmeye değer.
Her sokak bir fotoğraf fonu…
Dostlar!
Yazmak istediğim aslında İstanbul değil…
İnanın bu yazının öznesi, Eminönü Alibeyköy Tramvay Hattı. Ne alaka diyeceksiniz.
Haklısınız!
Buradan esinlendim!
Haliç boyunca denizin kıyısından giden, bir tarafta şehrin güzelliklerini, diğer taraftan doyumsuz seferleri ile bana Ünye sahilini anımsattı.
Bir anda, Yalı’dan geçerek Burunucu, Çamlık ve Uzunkum boyunca hattın olabileceğini hayal ettim.
Hem gezdim, hem de neden tramvay Ünye’de olmasın, dedim.
Düşünsenize; Ordu il sınırının başladığı OBB’nin meyve bahçesi olarak planladığı eski çöp alandan başlayan ve doğuda Güzelyalı’ya kadar uzanan bir tramvay hattı.
Ne güzel olur değil mi? Üstelik baktığınızda dokuyu da bozmuyor.
İnşallah gelecek planlamalarında yer alır.
Hatta Ünye Limanı’na gelen turistlerin şehre taşınmasına da kalite gelir.
Gelecekte, Fatsa’da şehiriçi tramvay hattını yapar, Ünye ile birbirine entegre olur.
Altınordu’ya kadar süren tramvay hattı, ulaşımı da kolaylaştırır.
Bölgeye örnek olacak proje, karayolu taşımacılığının hoşuna gitmese de, bence mükemmel olur.
Bu nedenle İstanbul seyahatimde, Ünye büyürken planlamaların erkenden yapılarak, geleceğe şimdiden hazır olmamız gerektiğini işaret etmek istiyorum.
Bunu düşünen, şimdi olamayacaksa da projelendiren başkan istiyorum.
Yarın imkansız hale gelmeden.
İstanbul en iyi örnek…
Eskişehir örnek…
Neden olmasın?
Büyük düşünmek gerek değil mi?…
