Siyaset iyiden iyeye ısındı.
Hedef 31 Mart’ta kazanmak, başkan olmak.
Ordu’da ne var ne yok? Seçim öncesi tahminlerimize şöyle bir giriş yapalım.
Ordu Büyükşehir’de ve 19 ilçede AK Parti’nin geçmişten gelen bir ağırlığı var.
AK Partili adaylar kendilerinden çok emin. Seçimi çantada keklik görüyorlar.
Görmesine görüyorlar da… Acaba kazın ayağı öyle mi?
Şunun altını çizerek ifade edeyim; kazın ayağı öyle değil.
Sürpriz yaşanabilir. AK Parti, ummadığı kayıplara uğrayabilir.
Nerelerde olabilir bu kayıplar?
Bu sorunun cevabı için aslında henüz erken.
Ancak bazı işaretler var, çok dikkat çekiyor...
Bunlardan birine geçen yılın Aralık ayında değinmiş… Altınordu’dan aday olan CHP’li Gülyalı Başkanı Ulaş Tepe’nin sürpriz yapabileceğini söylemiştim.
Bu kanaatim devam ediyor. Hatta daha da güçlenerek devam ediyor.
Hesap şu; Ulaş Tepe, Altınordu’daki CHP’lilerin oylarını firesiz alıyor.
Ayrıca İYİ Partili seçmenler dahil büyük küçük bütün muhalefet seçmenlerinin ekseriyeti Ulaş Tepe’yi tercih ediyor
Son seçimlerde kendini gösteren AK Parti’nin kırılan, darılan oylarında artış var.
Bu oyların adresi MHP idi. Ancak Yeniden Refah Partisi daha çok tercih edilmeye başlandı.
Altınordu’da ise bu oyların, Yeniden Refah’a değil de Ulaş Tepe’ye gittiğine dikkat çekiliyor.
Peki, şu ana kadar derleyip toparladığı oy Ulaş Tepe’ye yetiyor mu?
Altınordu’da siyasetin duayeni dostları dinliyorum; yetmez, diyorlar.
AK Parti’den en az 10 bin oy alırsa kazanabileceğini söylüyorlar.
Gelelim bir başka işarete… Asıl, Büyükşehir seçiminde ortaya çıkan işarete değinelim.
Enver Yılmaz’ın İYİ Parti’den Ordu Büyükşehir adaylığı, AK Parti’de başta çok kaale alınmadı.
Ancak Sn. Yılmaz’ın Akçay karşılaması; aynı gün Ünye, Fatsa ve Altınordu çıkarmaları “şimşek çaktırdı” AK Parti’de…
Anketlerle sahayı sürekli takip ediyorlar.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mitinginde geçmişteki katılım ve coşkuyu göremediler.
Ayrıca seçim çalışmalarında bekledikleri kalabalık yok… Heyecan zayıf.
Örneğin bir ilçede miting yapıyorlar, hayal kırıklığı yaşanıyor.
Aynı ilçenin eski beldesi olan bir mahallesinde Enver Yılmaz’ın mitingindeki katılım ve coşku ise çok daha yüksek.
Üstelik Enver Yılmaz’ın mitingine katılanların yarısından çoğu AK Partili…
Bu tam da Enver Yılmaz’ın istediği bir durum…
Çünkü Enver Yılmaz, AK Parti’nin Ordu’da 300 bin olan oyunun en az üçte birini almak zorunda… Bu da 100 bin oy demek…
Hesap şu;
Enver Yılmaz, İyi partinin 50 bin oyunu alır.
CHP’den ve diğer bütün muhalefet partilerinden 75-80 bin oyu alabileceğine kesin gözle bakılıyor.
Bunların toplamı 130-135 bini bulur…
AK Parti’den de 100 bin oy alırsa OBB Başkanlığı Enver Yılmaz’a geçer.
Olur mu peki böyle bir şey?
Bir ay önce olacağına kimse inanmazdı…
Ancak gelinen noktada olabileceğine artık AK Partililer bile inanır olmuşlar.
Oy vereceğini söyleyen AK Partilileri bizzat duymaya başladım.
Hatta çok yakın çevremde “kessen” AK Parti’den başka yere oy vermeyeceğini bildiklerimde bunu görüyorum.
“Olsun, Enver Yılmaz da AK Partili. Versek te oyumuz yabancıya gitmez” diyorlar.
Bu çözülme büyür, Enver Yılmaz AK Parti’den 100 bin oy alabilir mi?
Seçime bir aydan fazla zaman var.
Bu süreçte, Enver Yılmaz’daki kazanma arzu ve gayretinin seçmende oluşan… Ve de günden güne artan karşılığı devam ederse olur; seçimi kazanır.
Gelişmeler çok açık ve net bir şekilde buna işaret ediyor.
Peki, AK Parti ne yapar da bunun önüne geçer, seçimi kazanır?
Elindeki en büyük kozu iktidarda oluşu…
Ama bunu, Ordu’daki mitingde; “Emeklilerin bayram ikramiyesine yüzde 50 zam yaptık” diyerek yapması mümkün değil.
Nitekim mitingde bu açıklamaya tepki gösteren emeklilerin bir kısmı meydanı terk etti.
Terk etmeyenler ise öfkesini içinde tuttu, seçimi bekliyor.
Bu meydan terklerinin, tutulan öfkelerin önünü alamazsa, AK Parti seçimlerde ummadığı bir sonuçla karşılaşabilir.
Bunun çok bariz örneği 1989 Yerel seçimleridir.
Açsınlar, okusunlar Özal gibi bir liderin Anavatan Partisi niye hezimet yaşamış…
Haftaya yeni yazımda buluşmak üzere kalın sağlıcakla…
