EREN TOKGÖZ


Eski hamam!


Eski hamam; Ünye Cumhuriyet Meydanının köşe yerlerinden birinde bulunan ve tarih kokan eski bir yapıdır.  Çarşı hamamı, Kilise hamam isimleri ile anılır. Asıl ismi Surp Minas Ermeni Kilisesi olup, 16-19 yüz yıla tarihlenmektedir.

Birisi büyük olmak üzere dört kubbesi vardır. Büyük kubbenin üzerindeki havalandırma kulesi, çan kulesi olarak da değerlendiriliyor. Bu kulenin üzerinde kısa eşit kollu, taştan yapılmış haç işareti vardı. Doksanlı yıllar civarında yok oldu. Dört kubbenin altında; Soğukluk, aralık, abdesthane (ayak yolu, kademhane, memişhane, hacet yeri), ılıklık, sıcaklık, külhan ve su deposu bulunmaktadır. Hamamın dış kapısından girdiğinizde büyük kubbenin altındaki meydan karşılar sizi. Ortada ahşaptan yapılı kerevet, duvar diplerinde taş basamakla yükseltilmiş düzlüklerde oluşturulan ahşap döşemeli soyunma yerleri ile duvarda ve ahşap direkler üzerindeki askılar vardır. Orta Çarşı tarafında yapılan eklektik yapı; deri minderli ve yastıkları ile daha konforlu kabul edilen bir soyunma giyinme mahalli oluşturuyordu. Kapı girişinin sağında, soyunma giyinme için oda, külhana geçilen bölümün önünde havlu ve peştamal ve havluların konulduğu dolaplar ve kasa vardı.  Külhan sıcak suyun üretildiği, üzerinde pik dökümden dev haranı bir kazan olan büyük taş ocaktır. Aralığın sol tarafı ayak yolu vardı. Sol kapıdan ılıklığa girilir, karşıdaki kapıdan sıcaklığa geçilir. Ilıklıkta taştan oturma yerleri vardır. Sıcaklığın orta yerinde sekizgen formdaki göbek taşının olduğu bölümün etrafını birinden diğerine geçilen iki yıkanma, bir adet müstakil yıkanma odası, sıcak su deposuna kare dehlizle bağlı külhan odası; en sıcak oda burasıdır, sol tarafta tıraş yeri vardır.  Ünye taşından oyulmuş kurnalar zamanla aşınma ve kırılma nedeni ile yerlerini mozaik kurnalara bırakıyorlar. Bölümler geçiş yerlerindeki kapılar taş ağırlıklı olan tek makara sistemi ile kapanıyordu 

Ünye; Çamurlu, Hamidiye, Çömlekçi, Orta mahallelerden ibaretken, Eski hamam ve Saray hamamı mahalleleri bölüşmüşlerdi. Bugün dış yapısı ayakta duran çifte hamamın çalıştırıldığı günlerine yetişemedim, ancak dost canlısı Karekin Gülezyan ustadan ilginç anekdotlar dinlemiştim. Hamamlar geçmiş günlerde sabahtan öğlene kadar erkeklere, öğlenden akşama kadar da bayanlara hizmet verirdi. Külhan da yakılan odun Akkuş Orman idaresinden temin edilen devasa ağaç kökü kütüklerdi. Tellaklar öğleden sonraları demir kamalar ve büyük uğraşlarla  bu kütükleri parçalara ayırırlardı. Ünye hamamlarında yıkanıp temizlendikten sora, bakır hamam tası ile kurnanın taşına iki veya üç sefer vurduğunuzda sesi duyan tellak peştemal, üst ve baş havlusu getirirdi. Sarınıp sarmalandıktan sonra büyük kubbenin altında havlu serilmiş şiltenin üzerine oturduğunuzu gören hamamcı, üst bedeninizi mevcut havlu ile kuruladıktan sonra yeni havluyu bedeninize sarar çıkardığını da bacaklarınızın üstüne sererdi. Teriniz soğuyuncaya kadar yatıp dinlenirdiniz. Hesap ödemedeki bahşiş bırakma, bu hoş törenin en keyifli kısmıdır. Ünye hamam kültürü; Bizans’a uzanan Osmanlı hamam kültürü ile aynıdır. 

Ünye hamamlarında açık alan olan soyunma giyinme düzeni yastık ve yumuşak minderleri donatılmış konforlu oda hakim iken; Eski hamam da Reşadiye’li işletmeci tarafından uygulanan minik tek kişilik minik kabin odalar düzeni getirildi. Saray hamamı restore edilip işletmeye alındığında küçük bir oturma alanı ve etrafındaki soyunma dolapları olan otel düzeni geldi. Her iki usulde Ünyelilerin kir dökme sosyal Ünye hamam kültürü ile pek uyuşamadı.

Eski hamam ve Saray hamamımın mülkiyeti Ünye Belediyesi mülkiyetinde olması en büyük ve en muhteşem sevincim. Ünye hamam kültürünün yaşatılması dileklerimle. Kolaylıklar diliyorum.

YAZARLAR

https://www.facebook.com/%C3%9Cnye-Kent-Ofset-106507792092593