M. HASAN ÖZ


FERRERO’YA TEPKİ GÜLDÜRÜYOR! Ö.BAYRAKTAR VE ERBAKAN İSE…

hasanoz@hotmail.com.tr


HER SEZON SANCILI GEÇİYOR

Fındıkta sezonlar sürekli sancılı geçiyor. Bu yıl da öyle oluyor.

Üstelik SIKINTININ bir ilavesi de var: Ferraro.

Sayın Cumhurbaşkanı bir fiyat açıklıyor ve TMO bu fiyattan alacak diyor. Müstahsil borçlu, para lazım hemen paraya çevirmek için tüccara koşuyor ama fiyat TMO’dan düşük. Bir de Ferrero fiyat açıklıyor ve istediğimden ürünü alırım, fiyat da bu diyor. Bu da ortaya çıkınca kıyametler kopuyor!

SİNİRDEN GÜLDÜRÜYOR

Borsa bir taraftan, vekiller bir taraftan, gazeteciler bir taraftan, diğer ilgililer diğer taraftan feryat edip duruyor. Aslında bu tepkiler insanı sinirden güldürüyor!

Hâlbuki daha geçen yıla kadar birçok insan, tüccar, ihracatçı Ferrero’dan bahsederken ne güçlü, başarılı ve faydalı bir kurum diyorlardı. Ben de hayret ediyordum. Türkiye’ye geldi, fındık bahçelerine girdi, müstahsillerle ilgilendi, eğitti, verimli fındık üretimini sağlamaya başladı diyorlardı. Ben de hep neden bu duruma düştük, bizim tüccarlarımız, dünya çapındaki fındık ihracatçılarımız bu çalışmaların âlâsını bir araya gelip örgütlense yapamaz mı diyordum. Hatta 2040 Kitabımızda da bu çalışmanın örneklerini hedef olarak ve gerçekleşmiş gibi azmin zaferi hikâyesi olarak yazmıştık ve uyarmıştık.

KİMLER NE YAPIYOR?

Şimdi o günler bu firmaya hayranlık ile bakanlar, bugün serzenişte bulunuyorlar. Bulunuyorlar da kendileri ne yapıyorlar? Tüccarlarımız, ihracatçılarımız, borsa, ziraat odaları, üniversite ve ziraat fakültesi ne yapıyor ve bundan sonra ne yapacak?

Sadece sempozyumlar, paneller, toplantılarla geçiştirilecek ve demeçler verilecek bir durum değildir bu. Firma ülkemize gelmiş, yerleşmiş, neredeyse söz sahibi olmuştur. Onları önlemenin yolu, ülkemizde ilgililerin bir araya gelmesi, güçleri birleştirmesi ve iyi bir strateji ile projeler ortaya koyup dünyada söz sahibi olabilmesi değil mi? Kompleksten, aşağılık duygusundan ne zaman kurtulup bu işin peşine düşeceğiz?

ÜNYE’DEN BAŞLANAMAZ MI?

Öncelikle bu problemin çözümü konusunda bir şeyler yapmaya, masaya yatırmaya, çalışmaları birleştirmek için cesaretle adımlar atma kararı vermeye Ünye’den başlanamaz mı?

 Stratejiyi ve politikayı belirleyecek gücümüz ve yetkimiz yok denebilir ama yerel olarak farklı, başarılı, örnek çalışmalar yapılamaz mı?

Yapılabilir. Yabancılar yapıyor. Hem de gelip bizim ülkemizde, bölgemizde, ilimizde, ilçemizde yapıyor. Bizimkiler de daha düne kadar onların yaptığını övüyor, onlar güçlü yapar diyor, takdir ediyor, tebrik ediyor, hayran oluyordu. Ne güzel!

Bizimkiler de güçlerini birleştirse olmaz mı? Artık bölge çapında, ülke çapında, dünya çapında firmalarımız var. Bu firmalar bir de fındığımızın geleceği hakkında güçlerini birleştirse öyle güzel gelişmeler olur ki…

YETMEZ!

Bizim fındık tüccarlarımız başarılı. Her biri kendi adına güçleniyor, büyüyor. Kazançları yanında sosyal faaliyetlere de hayır işlerine de destek veriyor, bunu biliyor ve takdir ediyoruz.

YETMEZ. Artık topluma ve ülkeye daha güçlü destek vermeleri bu işin sahipleri olarak boyunlarının borcudur.

Öncelikle fındıkta verimlilik, kalite, en uygun şartlarda en verimli üretim, tanıtım, mamul madde üretimi, pazarlama gibi çalışmalar arge faaliyetleri ile bizim firmalarımız mükemmel sonuçlara, yabancılara muhtaç olmadan bizleri ulaştırabilir; bu bilinci geliştirmeleri şart.

Tüccarlarımız artık para kazanmayı yeterli görmemeli, fındığın geleceğine yatırım yapıp insanımıza büyük hizmetin damgasını vurup bu yönde isim yapmalı ve iz bırakmalıdır. Böylece hayırla yâdedilenlerden olmalıdırlar.

ÜNYE BİRİNCİ, O HALDE?

Türkiye’de 700 bin hektar toprakta fındık yetiştiriliyor. 230 bin hektar ile Ordu ili birinci sırada ve Türkiye üretiminin yüzde otuz beşini karşılıyor. Ordu fındığı kalitesi bakımından da dünyada ilgi görüyor. Bir milyon tona yaklaşan dünya fındık rekoltesinin 700 bin tona yakını Türkiye’de, 200 bin tona yakını Ordu’da, Ordu’da da en çok üretim de Ünye’de.

Ünye fındık tüccarları da dünya çapında, o halde?

Ünyeliler sadece Ünye’de yetişen fındığı değil Ordu çapında yetişen fındığı da hatta Giresun da dâhil edilerek hepsinin değerlendirme derdine düşmeli. Verimli üretim konusunda çok daha güzel çalışmalar yapılabilir. Bu çalışma yabancıların eline bırakılmamalı. Fındığın değerlendirilmesi konusunda milli ve yerli çalışma ile yol alınmalı ve dünya çapında olunmalı.

Fındık tüccarları için çok karlı görülmeyen ama ülke için, insan için, sağlıklı besin olarak; randımanı çok yüksek, çürüğü olmayan, buruşuğu olmayan, beziği olmayan çok lezzetli fındık da yetiştirilebilmeli. Bu özellikteki fındığın alıcısı da hep özel olur ve dünyaya o zamana kadar görülmemiş bir ürün ikram edilebilir. Diğer özellikteki fındıklardan tüccar kazancını elde etmeye devam eder zaten.

Fındığın bilinmeyen bütün çeşitleri ortaya çıkarılır ve üretilir. Her birinin ayrı ve özel alıcıları olur.

Bu konuda fındık bahçesi sahipleri fert fert çalışma yapıyor bölgemizde ve kendine fayda sağlayabiliyor. Ama buna akıl erdiren sayısı çok çok az.

Yurt içi ve yurt dışında tanıtımı ve satışının artması, stok fazlalığının eritilmesi konusunda daha fazla şeyler yapılabilir. Fındığın içi de kabuğu da kavşağı da daha verimli değerlendirilebilir ve daha fazla kazanç elde edilebilir. Fındıktan üretilen mamuller konusunda da, yeni yeni ürünler konusunda da, marka firmalar konusunda da dünya liderleri ortaya çıkarılabilir.

Bütün bunlar için önce Ünye’de fındık üzerine ticaret yapan, ihracat yapan, üretim yapanlar bir araya gelmeli ve önce en iyi değerlendirmeyi yapabilecek uzmanlar, kurumlar, gönüllüler, adanmışlar bir araya getirilmeli, kollar sıvanmalı, çalışmalar başlatılmalıdır.

YAPABİLİRİZ, YAPABİLİRİZ

Dünya çapında ünlü Türkler var artık. Kompleksten kurtulup, önemimizi ve gücümüzü fark edip, değerlerimizi değerlendirip cesaretimizi ortaya koyalım. Yapabiliriz, çünkü biz de diğerleri gibi insanız ve insan muhteşem bir varlıktır. Kimin inancı daha kuvvetli ise ve gereğini diğerlerinden fazla hedefini gözeterek yapıyorsa o çoğu zaman kazanıyor. İnanmayanlar ise zavallı kalıyor ve kazananları konuşuyor. 2040 Kitabımızda bu konu da işlenmişti.

OBB BİR ŞEYLER YAPIYOR, DEVAMI ARTIRILARAK GELMELİ

Ordu Büyükşehir Belediyesi bu konularda çalışmalara başladı, faydalı da oluyor. Tebrik ederim. Bu çalışmalar sadece belediyeye bırakılmamalı, tüm güçler birleşmeli, sinerji oluşturulmalı, seferberlik ilan edilmeli ve fındığın geleceği konusunda ilçemiz, ilimiz, ülkemiz damgasını vurmalıdır.

 

ÖZDEMİR BAYRAKTAR, BAYKAR, ERBAKAN VE BAŞARI

Baykar’ı oğulları ile beraber kuran ve işleten Merhum Özdemir Bayraktar Ağabeyimizi fabrikasında ziyaret etmiştim sağlığında. Çok ilginç ve ibretlik gelişmeler anlatmıştı.

Fabrikayı gezerken duvarlarda bazı generallerimizin resimlerini gördüm ve sordum, bunlar kimdir Ağabey dedim. “Bunlar bizim projelerimize destek veren cesur komutanlardı ama hepsi faili meçhul şekilde ortadan kaldırdılar veya görevden uzaklaştırıldılar”

Sonra Erbakan Hocamız ile olan diyalogu anlattı. “Biz bu projeyi Hocamıza anlattık ve sorduk ne yapalım, bize ne tavsiye edersiniz dedik. Önce başımıza gelecek zorlukları öngörerek bir bir anlattı ve bunları bilmeniz lazım dedi. Biz de çok yorulmuştuk ve bu anlatılanları da duyunca vazgeçmeyi düşünmüştük. Ama sözlerini şöyle tamamlamıştı mesuliyet ve azmin zaferi düşünceleri ile birlikte. Her şeye rağmen yapmak zorundayız, yolunuza devam etmelisiniz, Allah yardımcımız olacaktır demişti. Biz de devam ettik ve tüm zorluklara rağmen başardık şükür.”  

Dünya çapında da olsa, ülke çapında da olsa engeller aşılabiliyor, inanarak azmedince çok başarılar elde edilebiliyor. Sayısız örnekler var. İNANAN BAŞARIR.

YAZARLAR

https://www.facebook.com/%C3%9Cnye-Kent-Ofset-106507792092593